Kayıp Nesil
Bir kayıp nesil miyiz biz? Sorarım size biz miyiz kayıp nesil,bizden öncekiler mi yoksa daha sonrakiler mi?
Hep kaybederek ilerliyoruz, kendimizden ve değerlerimizden.. Belki farkında değiliz ama zihnimizi bir yokladığımızda, geriye dönüp baktığımızda,elimizdeki avucumuzdakileri tarttığımızda neleri yitirmiş olduğumuzu anlayıp görüyoruz.
Zorlukla,çabayla uğraşla nice zamanda biriktirdiğiniz şey anlaşılmaz bir şekilde, bir çırpıda elden çıkıverir kimi zaman.
Edinmek çok zor, kaybetmek çok kolaydır. Sabun köpüğü gibidir bir anda eriyiverir buharlaşıp uçuverir tüm sermayeniz,tüm yığınağınız.
Bir yanlış adım,bir zamansız hareket tüm birikiminizi alır götürür, neyiniz var neyiniz yok hep kaybediverirsiniz hiç anlaşılmaz bir şekilde..
Bu bazen dünyalığınız yani malınız mülkünüz,paranız pulunuz olur; bazen de itibarınız, insanlığınız olur.
Varlığınızı kaybetmek acı gelse de emek ve çabayla yerine konulması mümkün olan şeydir ama ya şahsiyetiniz,ya o güne kadarki birikiminiz.. İşte esas temel sorun burda. Onu temin etmek,onu yerine koymak kolay değildir.
İşte biz kaybede kaybede ilerliyoruz fert ve toplum olarak. Bunca zaman biriktirdiğimiz değerlerimizi aşındıra aşındıra yol alıyoruz. Heba ediyoruz elde avuçta olanı, bir bir çıkıveriyor hiç anlaşılmaz şekilde..
Kayıp nesil dün bizden öncekilerdi,bugünse bizleriz. Farkında değiliz sermayeden yediğimizin. Zaten hemen görülen bir şey de değil bu. Ölçülen biçilen tartılan şey değil çünkü.. Zamanla farkediliyor. Geriye dönüp baktığınızda anlıyorsunuz ancak. Neredeydik nerelere gelmişiz diye düşünüyorsunuz.
Farkediyorsunuz ama iş işten geçmiş oluyor. Tekrar dönmeniz çok zor. Zamanınız da yok buna. Çünkü ilerlemek adım atmak yol almak zorundasınız. Endişeleriniz,kaygılarınız fırsat vermiyor buna. Hep geleceği düşünmek ve kurgulamak durumundasınız. Düşünmeye anlamaya,irdelemeye, çözüm üretmeye vaktiniz yok.
Yalnız kendimizden mi, ailemizden,çevremizden mi hayır topyekün toplum olarak kaybediyoruz. Acı olan yitirilenler hep iyi ve güzel olanlar. Özden bir şeyler gitmiş,öz değerlerimizden,bizi biz yapan hasletlerimizden..
Çözüm de geliştiremiyoruz bir türlü buna. Yakınmakla yetiniyoruz. Kendimizden öncekilere atıyoruz tüm kusuru. Savrulmamızın müsebbibi onlardır diyoruz. Tüm sorumluluğu yüklüyor, hiç kendimize dokundurmuyor, hiç özeleştiri yapmıyoruz.
Uzun uzun muhasebe yapmaya,suçlu aramaya gerek yok bu iş için. Bir yerde sorun var ve gerekli tespit yapılmışsa adım atılması,çözüm üretilmesi gerekir. Önce kendimizden başlayarak adım atmalıyız. Sonra kuşağımızı elden geçirmeliyiz. Kademe kademe,evrile evrile fertten topluma giderek çözümlemeliyiz. Kitleleri eğiterek,belleklerine nakşederek,hafızalarına yerleştirerek yol almalıyız. Kalıcı olmalı verilenler. Refleks haline gelmeli ki kolay kolay buharlaşıp kaybolmasın..
Farkederseniz günümüzün medeni, öncü toplumları önce kendi değerleriyle barışıktır. Asla sırtını çevirmezler içerisinden çıktıkları toplum değerlerine. Zaten evrensele ulaşmak da ancak bu yolla olur. Önce kendimiz olmak,kendi özümüzü benimsemiş olmak durumundayız.
İleri ve medeni toplum olmanın yolu budur. Yoksa savruluruz hep bir yerden başka bir yere. Özümüzden, insanlığımızdan bizi biz yapan değerlerimizden uzaklaşırız. Yabancılaşır,farklılaşırız. Rotamız şaşar.Yolumuzu biz değil başkaları tayin eder o zaman. Bakarsın düz de gideriz tersine de..Çıkmaz bir yola da sapabiliriz.
Çok vakit geçmeden,çok zaman tüketmeden doğru adresin yolunu bulalım. Çok beklemeden hemen..
Hep birlikte..
Kemal GÜL
23.12.2013
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.