- 768 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
T. adında biri
İri göğüslü bir kadını erkek olduğuna inandırdıkları günün hemen sonrasında sünnet ettiler. Ya sütünü kestiler ya da elektiriğini... Ama yine de bir şey kesildi; çünkü göbek atanlar vardı, para takanlar, para takar gibi yapıp göbek atanlar - daha da acısı- göbek atar gibi yapıp para takanlar vardı. İri göğüslü kadını, nasıl erkek olduğuna inandırdıklarını kimse bilmiyordu. Tek bildikleri çalan müziğin güzel olduğu ve dolgun göğüslerin erkekte bıyığa nazaran pek de yakışmadığıydı. Pilavı yiyenlerden biri "göğüsler birkaç günlük olmadan keseceksin aslında" dediyse de kimseye anlatamadı; kendi sakalı olmadığındandı belki...
Düğün bitip de iri göğüslü kadın eve getirildiğinde, kirvesi sırtına dokunup "Artık sıra geldi evliliğe" diye sinsileşmiş. Kapının önünde duran biri süslenmiş arabaya, sünnetlik elbiseye ve içinde para olmayan zarflara baktıktan sonra "neden bekleyelim her şey hazır, elimiz değmişken yapalım" demiş. Kirve bu durur mu yapıştırmış lafı "iyi de gelinlik kız zart diye bulunmaz ki" Almış herkesi kara bir düşünce; düşünmüşler olmamış, bu yüzden olmamışı düşünmüşler. Kalabalığın içinden biri kirvenin papyonuna eğilip "oğlanlardan birini kadın olduğuna inandırırız oldu bitti" demiş. Kirve hemen yanında kızıl bıyıklarıyla oynayan oğlana dönüp, evdeki diğer güruhla da elbirliği yaparak onu kadın olduğuna inandırmışlar. Oğlan başta "ama benim bıyığım var" demiş. İçlerinden biri "Küresel ısınmadan hep; bizim kızın da gözleri mavi" demiş. "Ama o daha lens yahu" diyemeden tüm köylü küresel ısınmayı boykot etmiş. Sonra oğlan hafif utanarak "Hem kızların saçları olur, ben kelim" demiş. Oturduğu taburede portakal soyan biri "Ay kıyamam evde kalmak başına vurmuş, hemen everelim" Cümle daha bitmeden nikâh kıyılıp balayına göndermişler.
Kızıl bıyıkları bir adamı, kadın olduğuna inandırdıklarından çok sonra geldi iri göğüslü kadından gebe kaldığı ve kadının onu başka biriyle aldattığı haberi...
YORUMLAR
Bir dilek ağacı olduğunu düşünen biri için oldukça inandırıcıydı yazı.
Kimse bir ağaç olduğumu, ağacında göz yaşları olabileceğini düşünmeden dallarımı mendil bağlar gider.
Oysa ağır gelir duygular ve dal kırılır.
Neyse ki insaflı davranmışlar:))) roller değişmiş.
Burda ikna kabiliyeti önemli.