Flu Sonlara*
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Demlik demlik acılarla yürüyorum dar sokaklarda. Ardımda bıraktıklarımın takip mesafesine aldırmadan. Bir o kadar da iki adımım arasındaki yaşanmışlıkları hiçe sayıyorum. Ardımdakilerle aynı kefeye koyarcasına. Yürürken kurduğum senaryolara nefret içmek ihmal etmediğim tek şey kafamda. Ne zaman kendime başrol çizsem karşılaştığım tek tablo önümde:
Çekim hatası senaryolarda.
-güldürmeyeninden ama.
Avuç avuç haykırışlarla koşuyorum çıkmazlara. Dilimin dönmediği harflerden kelimeler üretiyorum. Sözlük oluyorum akşama. Çünkü biliyorum ki kendi dilini döndüremezsen karanlığa, bar başka dilin esiri olursun. Ve biliyorum ki bir dil, küçüğü olmadan hiçbir anlam ifade etmez bu hayatta. Haykırıyorum. Dünyaya. Sen de haykır. Yaşanmışlıklara.
-diyebileceğim varlıkların hepsi, toprağın kollarında.
Bindiğim bütün toplu taşıtların son duraklarında iniyorum. İşlek caddelerin puslu geçmişini soluyorum çünkü son duraklarda. Şunu da iyi biliyorum ki işlevini yitirmeyen tek duyun koku almandır, bütün sonlarda. Diğerleri çoktan koşar adım. Hiçbir sonun başlangıcı da yoktur, iyi biliyorum. Başlangıçların dahi burnu havadadır. Seninle aynı havayı solumaz bu hayatta. Ki senin her başlangıcın sonundur aslında.
Ve bir içimlik hayat sunuyorum insanlara. Karışımında ’değer’ içeren fazla dozda. Yaşanmışlıkları da tatlandırıyorum aynı zamanda. Yaşanacakları deliğinden çıkarsın diye. Ama biliyorum ki beynini uyuşturur bu hayat, ruhlarını unutanlara.
Dupduru bir uykuya yatıyorum az sonra. Suların ortasında. Lapa lapa ölüm yağarcasına karanlığa uzanıyorum. Tek bir ay ışığında. Geceyi örtü yapıp çekiyorum kafama. Gündüzleri bağışlıyorum dünyaya. Düşler, hisler bir o kadar dürtüyor beni. Kalk dercesine. Çok yorgunum ama. Senaryolarım yok yeni çekim hatalarına.
Beni, anlasanıza?
Başıboş dalgalardan ritim tutuyorum uykuma. Öyle ki bir karış tebessüm kalmış suratımda. Şöyle bir göz atıyorum da ardıma :
Dumanlarıyla ruhlarını boğarak kopkoyu bedenler alevleniyor hızlıca.
Ve hayata gözlerimi açtığım ilk andan beri, hakkını vererek yumuyorum gözlerimi şu defa. Çok iyi bildiğim bir diğer şey ise :
Bulutlar/Bile/Burun kıvırıyor/Şu an/Bana.