SAYIN BAŞABAKAN’IN BEKLENENLER
Dr. Sadık Özen

ÜLKEMİZDE YAŞANAN SON OLAYLAR VE BAŞBAKAN’IN İZLEDİĞİ KIŞKIRTICI TUTUM VE DAVRANIŞLAR NEDENİYLE OLUŞAN NEGATİF ENERJİNİN GİTTİKÇE ARTMAKTA OLDUĞU GÖRÜLÜYOR. BUNA BAĞLI OLARAK GERGİNLİK ARTMAKTA VE HALKIMIZ HIZLA DAHA BÜYÜK BİR HUZURSUZLUK ORTAMINA SÜRÜKLENMEKTEDİR.

BU GERGİNLİĞİN ÖNLENMESİ GEREKİRKEN ADETA POMPALANMASI AKIL VE MANTIĞIN KABUL EDECEĞİ BİR ŞEY DEĞİLDİR. BU GERGİNLİĞİ ÖNLEMEK EN BAŞTA BAŞBAKANA VE SONRA DA BÜTÜN POLİTİKACILARA DÜŞMEKTEDİR. YANGINA KÖRÜKLE GİDİLMEYECEĞİ VE ATEŞİN ÜSTÜNE BENZİN DÖKÜLMEYECEĞİ BİLİNMELİDİR.

ORTAYA ÇIKMIŞ BULUNAN RÜŞVET VE YOLSUZLUK OLAYLARININ SORUŞTURULMASI SİYASİLERİN, ÖZELLİKLE DE SUÇLAMALARA MARUZ KALAN POLİTİKACILARIN DEĞİL, EMNİYET VE ADALET MAKAMLARININ İŞİDİR.

Sayın Başbakan soğukkanlılığını koruyamıyor ve kendisini kaptırdığı bir çeşit panik atak içinde sağlıklı düşünmekten uzaklaşmış görünüyor. Büyük bir sinirlilikle ve hırçınlıkla hareket ediyor. Oradan oraya koşuyor ve sürekli konuşuyor. Adeta, kendisine yakınlık duyan, destekleyen ve alkışlayan insanların himayelerine ihtiyaç duyuyor. Onlarla “Hep beraber yürüdük bu yolarda, beraber ıslandık yağmurda” şarkısını söyleyerek içindeki fırtınayı durdurmaya çalışıyor. Oysa bir takım ithamlara maruz kalan onlar değil, kendisi ve aile fertleridir.

İnsanlar müşkül duruma düştüklerinde ve sıkıntılarında tutunacak bir dal ve sığınacak bir liman ararlar. Bu çok doğaldır. Ancak insanları sığınacakları en büyük liman kendi vicdanları, tutunacakları dal da sahip oldukları güven duyguları olmalıdır.

İnsanlar bazen bilinçsizce hareket ederek, bazen de istemeyerek hata yapabilirler. Bu arada hiç hataları olmadığı halde haksızlıklara maruz kaldıkları ve iftiraya uğradıkları da olabilir. İnsan olan herkes bu gibi durumlarla karşılaşabilir. Çünkü toplumda iyiler kadar kötüler de vardır. Böyle bir durum söz konusu olduğunda yapılması gereken şey kızmak, sinirlenmek ve hırçınlaşmak yerine; durumu sükunetle karşılamak, sakin olmak, sabırla soruşturmaların bitmesini ve adaletin tecellisini beklemektir. Kendilerine güvenen insanların yapmaları gereken budur.

Sayın Başbakan yoğun çalışma temposu ve son günlerin yarattığı sıkıntılar içinde bir hayli yorulmuştur. Kendisine iyi bir dinlenme programı yapması gerekiyor. Aklı selimi ile düşündüğünde buna büyük ihtiyacı olduğunu anlayacaktır. Alanlardan inmeli istirahata çekilmelidir. İlk yapması gereken şey; kendisine gerçekleri söyleme cesareti gösteremeyen ve etrafını çevirmiş olan; kişiliksiz, yağcı, goygoycu, eyyamcı ve bir sifon çekimlik çıkarcıların bile içinde olduğu çemberi kırıp, bu zümrenin arasından kendisini kurtarmalıdır.

Sayın Başbakan, 17 Aralık’tan bu yana geçen sürede büyük hatalar yapmış olup aynı mecrada yürümeye devem ediyor. Oysa, yapacağı şey; cumhuriyet savcıları ve emniyet görevlilerini karşısına alıp onlarla uğraşmak yerine, suç ithamında bulunan yakınlarını bu makamlara teslim etmeli ve adaletin tecellisini beklemek olmalıydı.

Sayın Başbakan içine düştüğü yorgunluk içinde; konuşmalar sırasında artık büyük hatalar yapmaya başlamıştır. Bir taraftan devlet içinde devlet var derken; bir taraftan da uluslararası bir komployla karşı karşıya gelindiğini söylüyor. Son olarak da “Ülkeyi bölmek isteyenler iş başındalar” söyleminde bulunurken; işbaşında kendi partisinin ve kendisinin olduğunu bile unutuverdi.

Meydanlara, toplantılara, törenlere ücretsiz taşındıkları dedikodusu yapılan yüzbinlerin alkışları, çığlıkları ve şovları Sayın Başbakanı rahatlatmak yerine daha çok zora sokacaktır. Şu anda Sayın Başbakan adeta büyük bir kumar oynuyor gibidir. Oysa başbakanlar kumar oynayamaz, hayal kuramaz ve duygularına yenik düşemezler.
Anlaşıldığına göre Sayın Başbakan’ın; etrafında pervane gibi dönenler arasında, kendisine bu gerçekleri ifade edecek kadar cesur, temiz yürekli, dürüst, doğru sözlü, gerçek bir dostu bulunmamaktadır.

Dilerim, ülkemiz daha büyük tehlikelere sürüklenmeden ve daha büyüyk bir karğaşa ortamına girmeden sükunete erer, sağlıklı düşünür ve izleyeceği yolu bulur. 28.12.2013

Saygılarımla…

www.sadikozen.com