Mütavazi olmalıyız. çünkü gelip geçiçiyiz ve unutulacağız. hayat başkalarına muvaffakiyetlerimizi anlatmak için geçirilmeyecek kadar kısadır. -- carnegie
Nuh Comba
Nuh Comba

Yok Olmadan Bir Olalım

Yorum

Yok Olmadan Bir Olalım

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

892

Okunma

Yok Olmadan Bir Olalım


…Gün nizam günü!
…Gün mizan günü!
…Gün adalet günü olmalı

Çünkü milletimizin yüzde ellisi adil, yüzde ellisi iktidar, yüzde ellisi zengin, peki ne oluyor da bütün bu yüzde elliler ellerinde kuvveti, kudreti, iktidarı, var iken bir türlü nizamı sağlayamıyorlar.

Bu çekişmeler neyin çekişmesi?
Bu kavgalar neyin kavgası?

Ey seçilmişler ve ey seçenler hesap günü gelmeden aklınızı başınıza devşirin.
Sorumluluklarınızı yetkilerinizi kontrol edin, işiniz zor yükünüz ağır, dünya fani ömür kısa bu işin vebali çok ağır

iç ve dış mihraklar, içeriden ve dışarıdan olanca gücüyle kuşatmadan kendinize gelin ‘’mahkeme kadıya mülk olmadığını’’ bilin birbirinizle didişmekten vaz geçin.

İslam dininin yüce kitabında ayeti celilerde beyan olunduğu gibi
‘’İnnemel mû’minûne ihvetun fe aslihû beyne ehaveykum vettekûllâhe leallekum turhamûn(turhamûne).

Meal: Mü’minler ancak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Ve Allah’a karşı takva sahibi olun. Umulur ki, böylece siz rahmet olunursunuz.

İslamı düsturları terk edip, kendi prensiplerimizle yaşamaya, yaşatmaya, yürümeye, yürütmeye çalışırsak hem yürüyen, hem yürüten, hem yaşayan, hem yaşatan, kişiler olarak keşmekeşlik içerisinden kurtulamaz ahla, vahla Allah korusun helak olur geçer gideriz.

Peki bunca insanın iradesine hükmeden bir iktidar nasıl oluyor da olup bitenleri olgunlaştırmaya çalışıyor, görmezden geliyor, üstünü örtmeye çalışıyor, zira ‘’korkunun ecele faydası yoktur’’nereye kadar örteceksin , nereye kadar görmezden geleceksin…

Asırlarca dünyaya hükmetmiş ecdadın torunlar şimdi mağdur, şimdi yoksul, şimdi perişan, şimdi bir birine düşmanlık gayretindeler.

Hiç düşündünüz mü neden?
Nedeni çok açık! her şey ortada insanoğlu bir güvenmeye görsün, malını, canını, servetini, namus hariç her şeyini vatanın bütünlüğü, milletin huzuru, inandığı değerler uğruna heba eder, dua eder…

Ve verdiklerinin karşılığında da huzur ister, refah ister, özgürlük ister, geçim kolaylığı ister, çünkü seçim meydanlarında sizler bunları oy almak maksadıyla hep vaat ettiniz elbette isteyecek ana sütü gibi helal deyip vereceksiniz elbet sizin vazifenizde budur

Bunları vermek yerine, bir ateş sardı yurdumu başladı yanmaya söndürene helal olsun… Su diye kimisi gaz döküyor, kimisi mazot döküyor, kimisi benzin döküyor dışarıdan seyreden insan müsvetteleride yellendiriyor olan kimsesiz garibim vatandaşlarıma oluyor,

Televizyonları başında hergün bizler sıcak yuvalarımızda otururken
Bakıyorsun biryanda park banklarında gazeteyi yatak, bileğini yastık etmiş, sahipsizlikten soğuktan donmuş ölmüş cenazeleri ortada kalmış perim perişan vatandaşlarımız.
Bir yanda lüks yalılarda dövizleri yatak etmiş üzerlerinde keyif çatmakta,

Bir yanda SSK, MALİYE, borçlarından icraya takibine düşmüş tebligatların içerisinde cinnet geçiren esnaf ve yuvası yıkılmış vatandaşlar
Bir yanda milyarlarına milyar katıp para duvarı ördürüp hatıra resmine fon yapmakta,

Bir yanda villalarda israf edilen ekmekler, yemekler, yiyecekler, içecekler, sırf keyfine keyif katmak için birileri bir kilo kömür bulamaz iken birileri de şöminede boş yere odun yakıp gönlünü eğlendirmekte.

Biryanda çöpten küflenmiş kurumuş ekmekleri toplayıp evinin geçimini sağlayan garibanlar çoğalmakta
Bir yanda çatısı başına yıkılmış çürük çarık sobalarda yakacak bulamamakta

Bir kilimin desenleri gibi zenginliği olan bu cennet vatanımızın bu vefalı vatandaşları, hepmi böyle perişan olacak, hepmi böyle gariban kalacak, hepmi böyle kimsesiz olacak, elinden tutup huzura çekecek devlet nerde?

‘’Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste’’ diyen atamızı rahmetle anıyoruz ne güzel yerinde demiş.
acaba iktidar olan hep mi ah alıyor, ya da vatandaş olarak hep mi ah alıyoruz da, bir türlü huzura refaha mutluluğa kavuşamıyoruz, hasret kalıyoruz.

Vatandaşımızın devletinden istediği, geçim sıkıntısı çektirmesin, analar ağlamasın, yavrular yetim, öksüz kalmasın, yuvalar yıkılmasın, ocaklar sönmesin, vatanımız bölünmesin, milletimiz parçalanmasın, bayrağımız inmesin, ezanımız dinmesin, zalimler gülmesin

Çok mu şey istedik?
Vatandaş olarak hakkımız değimli ?
Ey adalet, ey muktedir iktidar, ey seçilmeyi kendinde garanti gören tenezzül etmeyen vekiller aslınıza dönün, aslınızı görün, aslınıza hizmetkârlığınızı ve var oluş sebebinizi unutmayın, yeter artık kendinize gelin, gelin ki hem devlet hem millet elbirliği içinde bu sorunların üstesinden gelelim

Ateşler sönsün, ağıtlar dinsin, zulmedenlerin hesabı görülsün,
İşte o zaman sizin adınız Ömer Soyadınız adalet olacak. yoksa kimseye gazel okuma fırsatını bir daha rüyanızda bile göremeyeceksiniz.

Şairin dediği gibi

Sen adil olda alınma
Beddualar senden korksun
Poyraz esmeden salınma
Fırtınalar senden ürksün

Nuh Comba

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yok olmadan bir olalım Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yok olmadan bir olalım yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yok Olmadan Bir Olalım yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
osman aksoy
osman aksoy, @osmanaksoy
28.12.2013 17:22:03
Amenna ve sadegna kardeşiz adlarımız bir ama gönüllerimiz bir değil neden mi? her kesimin müslümanlığı
kendi kafa yapısına göredir.açıklaması dinine saldırıldımı kaçacak delik aranıyor haksız çıkarlarına saldırıldımı hemen dışta bağlı olduğu sözde güçleri arkasına alıp kendi ülkesine savaş açıyorlar neden yıllardır müslümanların kızları üniversitelere alınmayıp kapılardan kovulurken bunlar neredelerdi niçin oparasyon yapmıyorlardıda desane hortumları kesilince böyle bir çılgınlıkla ülkemizi bu kadar zarara uğratıyorlar madem müslüman kesimler gezi parkı bahanesiyle taksimin altını üstüne getiren içve dıştan
gelen hainlere neden oparasyon yapmadılar.Türkiye yüceldikçe dış güçler iç mihrakların tasmalarını
çıkarıp ya biz ödüreceğiz yada gidin emirlerimizi uygulayarak Türkiyeye saldırarak orada ölün hdamlar
hainlikle ölmeyi şehidlik sanıyorlar. yetmişli seksenli ve doksanlı yıllarla bu günleri mukayese edelim
ve olaylara ALLAH için bakalım.Devlet iş veremediğine aş veriyor birleri kalkıp veremezsin savaşı açıyor
çünkü seksen doksan yıldır kurulmuş zamanla iktidar olmuş hep almış milleti bir kaşık suda boğmuşlar
şidide kıskanıyorlar niyetlerinde hükümet olurlarsa millet uyandı yetmişli yıllardaki uygulamaları yapamayacaklar gaye bu.Uzatmayım Rabbimiz her şeyi iyi bilendir Türkiyemize kötü gözle bakıp fıtne
fesat çıkarmak isteyenlere fırsat vermesin onları kahru perişan eylesin ve onlara öyle dertler versinki kendilerine gelipte bogunculuk yaparak birlik beraberliğimizi bozamasınlar.ve bizlerede şuur versin Rabbimiz
sen ben değil biz olarak birbirimize kenetleneli Kur-an da toplanalımki aramıza sızamasınlar.
Güzel yüreğinizi selamla yad ediyor ve Vatanımızı milletimizi sizleri ve bizleri Rabbimize emanet ediyorum
Selam ve dua ile kalın
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.