- 692 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DUVARLARIN BÖLEMEDİĞİ AŞK 6. BÖLÜM
6. Bölüm
Burçin’in hastaneye kaldırılışının 16. Günüydü. Yaşam ile Muhammed şirkette oturuyorlardı. Telefon çaldı.Telefonu Muhammed açtı. Arayan Profesör kurtuluş Konuralp’ti. Muhammed telefondaki sesi dinledi ve sadece “inna lillahi ve inna ileyhi raciun” dedi. Telefonu kapattı. Yaşam “kötü bir haber aldın galiba” dedi. Muhammed “Burçin’i kaybettik” diyebildi sadece. Hemen hastaneye gittiler. Burçin’e yardımcı olan kızlarda oradaydı. Ağlıyorlardı. Cenaze Ambulansla Balıkesir’in Gömeç ilçesine götürüldü. Ertesi gün cenaze yıkandı. Öğle namazında defnedilmek üzere Hacıosman köyüne götürüldü. Muhammed’de Yaşam’la birlikte cenazeye katılmıştı. Muhammed ağlamıyordu ama üzüntülü olduğu her halinden belliydi. Burçin’in cenazesi pek kalabalık olmamıştı. Yaşam birkaç kare fotoğraf çekip olayı haber yaptı. Garibin cenazesi de garip olmuştu. Muhammed Burçin’in annesine başsağlığı diledi. Bir deste parayı belli etmeden divanın altına bıraktı ve istanbul’a döndü.
Yaşam ile Muhammed bir gün şirkette oturuyorlardı. Yaşam;
- Muhammed demir fiyatları neden yükseliyor bir fikrin var mı ? diye sordu
Muhammed
- Fikrim değil bilgim var
- Eee neden yükseliyor demir fiyatları
- Ukrayna’daki çelik fabrikasının yüksek fırınlarından ikisi bakıma alındı. Çin Ukrayna’da ki tüm çelik stokunu ithal etti. Yüksek fırınlar açılana kadar bir süre böyle devam edecek.
- Aaaa yapma ya peki cemaatla iktidar kavgasının sebebi ne
- Başbakan MİT müsteşarı Fikret Hakan’a devlet içindeki cemaatçilerin listesini hazırlamasını söyledi. Müsteşar listeyi hazırladı. Tam başbakana teslim edecekti ki Cemaat israil’le işbirliği yaparak PKK ile MİT in Oslo görüşmelerinin kayıtlarını yayınladı ve Müsteşarı cemaatin savcılarını kullanarak tutuklamaya kalktı bunun üzerine Başbakan Dersaneleri kapatacağız dedi. Onlarda parti kurarız dedi. Olaylar böyle sürüyor.
- Peki sen bunları nereden biliyorsun.
Muhammed gel benimle dedi ve odadan çıktılar. Koridorun sonuna kadar yürüdüler sonra Muhammed cebinden çıkardığı anahtarla yangın kapısının asma kilidini açtı.
Yangın merdiveninden terasa çıktılar. Çatı arasında bir kapı vardı. Muhammed kapıyı çaldı. İçerden 55-60 yaşlarında bir adam kapıyı açtı. İçerde 3 -4 kişi daha vardı. Sonra kapıyı kapatıp yaşlı adamın masasının önündeki sandalyeye oturdular. Muhammed Yaşam’ı yaşlı adamla tanıştırdı.
- Mehmet bey istihbarat müdürümüz
- Senin istihbarat teşkilatın mı var?
- Eh işte
- Burada kaç kişi çalışıyor
Mehmet bey söze girdi.
- Bu konuda bilgi veremeyiz kaç kişi çalıştığı istihbarat için ne kadar para harcadığımız ve bağlantılarımız hakkında bize soru sormayın. Ama almak istediğiniz bilgi varsa ve Muhammed beyde izin verirse size bilgi veririz. Muhammed bey?
- İstediği tüm bilgileri yaşam hanıma verebilirsiniz.
- Teşekkürler
Yaşam o günden sonra istihbarat departmanından bilgi alarak bir çok sansasyonel habere imza attı hatta birkaç yolsuzluk soruşturmasının başlamasına vesile oldu. Gazete ve Yaşam dikkat çekmeye başladı. Bir gün İstihbarat Müdürü Mehmet bey Yaşam’a
- Düşmanların çoğalıyor istersen artık bizden aldığın bilgilerle haber yapma.Yaşam
- Vız gelir sonuna kadar devam dedi
Bir gün muhafazakar bir işadamının gizli bir eşi olduğunu haber yaptı. Medyada çok yankı yapan bir haber oldu. İlk eşi işadamına boşanma davası açtı. Bu sırada İşadamı Yaşam’ı tehdit etti. Yaşam takmadı.
Bir gün yaşam evden çıkıp gazeteye giderken akşam saatlerinde kırmızı bir araba Yaşamın yolunu kesti içerden pala bıyık bıyıkları dudaklarını örtmüş bir adam indi belinden silah çıkardı ve Yaşam’a
- Yaşam diye bağırdı ve yaşamı ayağından vurdu
Yaşam yere yıkıldı palabıyık adam yaşamın kafasına dikildi ve
- Ayağını denk al bu uyarıydı bir daha insanların işlerine burnu nu sokma yoksa bedelini hayatınla ödersin
Yaşam Allah belanı versin dedi. Sonra 112 yi arayıp vurulduğunu söyledi ambulans geldi ve Yaşam’ı hastaneye kaldırdılar. Kurşun kaba eti sıyırıp geçmişti. Pansuman yapıp normal odaya aldılar. Sonra polis gelip ifade aldı. Yaşam tetikçiyi tanımadığını söyledi. Bu sırada Muhammed hastaneye gelmişti. Yaşam Muhammed’e olayı anlattı ve ekledi.
- Beni vuranı tanıyorum sol bir örgütten benim anlamadığım sağcı bir işadamı için sol bir örgüt neden tetik çeker hemde aynı dünya görüşüne sahip birini nasıl vurur aklım almıyor.
Muhammed
- Menfaat birliği kafanı yorma bir süre haber yapma. istersen sana koruma vereyim
- Gerek yok ben dersimi aldım. Dedi Yaşam.
Aradan birkaç hafta geçmişti. Muhammed silah taşıma ruhsatı 5. Yılını doldurmuştu. Ruhsat yenileme için Tekrar muayene olup heyete girmesi gerekiyordu. Muhammed kendinden emin bir şekilde ruhsat için gerekli işlemlere başladı. En son psikiyatrise muayene olması gerekiyordu. Öyle de yaptı. Psikiyatrisin odasına girdi. Gergin bir hali vardı. Psikiyatris ona bazı sorular sordu. Ellerini uzatmasını söyledi. Muhammed iki elini uzattı. Eli hafifçe titredi. Doktor;
- Muhammed bey sizde ankisiyeteden şüpheleniyorum ileri tetkikler için Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesine yatmanız gerekiyor. Yatmazsanız silah ruhsatı için olumsuz rapor vereceğim.
- Yapmayın doktor hanım.
- Maalesef içimde bu şüphe varken size silah taşıma ruhsatı veremem.
- Peki doktor hanım.
Muhammed durumu yaşama anlattı. Yaşam
- Ne olacak Muhammed birkaç hafta dinlenmiş olursun dedi.
Muhammed ikna olmuştu.işlerini ayarladı evraklarla hasta kabule gitti. Yatış işlemleri yapıldı. Bir güvenlik görevlisi geldi. Muhammed’in üstünü ve çantasını aradı. sonra elektrikli bir golf arabası geldi Muhammed Golf arabasının arkasındaki koltuğa bindi. üstü kapalı yollarda bir süre ilerledikten sonra yanında güvenlik görevlileri ile iki katlı bir binanın önünde durdular. ikinci kata çıktılar . zili çaldılar kapıyı bir görevli açtı. güvenlik görevlisi yatış evraklarını sorumlu hemşireye verdi. Hemşire "biraz otur biz seni çağıracağız" dedi Muhammed bir sandalyeye oturdu.
5 dakika geçmişti ki erkek hemşire hemşire odasının camını açıp Muhammed ’i çağırdı."Üzerinde hiçbir şey kalmasın" dedi.Muhammed üzerinde ne varsa çıkartıp camın önüne koydu. üzerinde bir telefon cüzdan çakmak sigara namaz takkesi kalem vardı. Hemşire namaz takkesini alabilirsin dedi. sonra" Sigara ve çakmağın üzerine Muhammedİn ismini yazarak sigara çekmecesine koydu ve ekledi. Burda saatte bir bir dal sigara verilmektedir. dedi. sonra cüzdanın daki parayı saydı. 750 lira parayı bir deftere kaydetti ve Muhammed bey burda para bulundurmuyorsunuz her sabah saat 10 da kantinden almak istediklerinizi yazdırıyorsunuz biz getittiriyoruz dedi. Muhammed peki dedi. sonra cüzdanın içinde ne varsa tek tek bir teslim alma tutanağına yazdı. sonra bir poşetin içine koyup dolaba koydu.
Sonra bir form getirdi ve sormaya başladı.
- Adınız
- Muhammed Atabek
-Yaşınız 14/05/1979 doğumluyum
-doğum yeriniz
-Ankara
-Mesleğiniz
-Bir şirkette yöneticiyim
-mezuniyetiniz
-yüksek lisans
-sigara kullanıyor musunuz?
-evet
-ne kadar
-günlük bir paket
-20 tane yani
- evet
-alkol kullanıyor musuz
-hayır
-uyuşturucu kullanıyor musunuz
-hayır
-hiç kullandınız mı
- hayır
-bulaşıcı bir hastalığınız var mı
-hayır
- devamlı kullandığınız ilaç var mı
- hayır
-herhangi bir şeye alerjiniz var mı
- hayır
-evli misiniz
- bekarım
- Buraya ne için geldiniz
- Silah ruhsatı için heyete gireceğim
- Tamam biraz dan doktor hanım gelip sizi muayene edecek ilk yatışınız da kapalı bölüm de yatıyorsunuz daha sonra durumunuza göre sizi açık bölüme alacağız
-peki tamam
-şimdilik bu kadar
Muhammed tuvalette eşortmanını giydi bir koltuğa oturup etrafı meraklı gözlerle süzmeye başladı
içerde 10-12 kadar hasta vardı. sonra bir hasta geldi
-hoş geldin dedi.
Muhammed
-hoş bulduk
sonra başka bir hasta geldi
-abi sigaran var mı?
-yok be kardeşim sigarayı hemşire aldı dedi.
Başka bir Hasta
- kardeş niye geldin
- Silah ruhsatı için heyete gireceğim dedi
bu sırada beyaz önlük lü bir doktor hemşire odasının camını açtı
Muhammed Atabek diye seslendi.
Muhammed hemen koltukltan kalkıp camın önüne geldi.
doktor
- Adınız
- Muhammed Atabek
_kaç yaşındasınız
-34
-mezuniyetiniz
-yüksek lisans
-kaç kardeşsiniz
-5
-siz kaçıncısınız
-en büyük
- her hangi bir ilaç kullanıyor musunuz
- hayır
-Uykularınız nasıl
-normal
-kolay sinirlenir misiniz
-hayır
-siz kimle geldiniz
- yanlız
-niye geldiniz
-silah ruhsatı için heyete gireceğim
-burası neresi
-hastane
- ben kimim
-doktor
- dün akşam
-ne yediğinizi hatırlıyor musunuz
-evet ciğer kebap yedim
-100 den geriye doğru 3 er 3 er sayar mısınız
-97,94,91,88,
-tamam
Kağıdın üzerine bir küp şekli vardı
-bu şekli çizebilir misiniz
Muhammed kalemi aldı ve şeklin aynısını çizdi.
-Bu kadar yarın uzman doktorumuz göreceksiniz
- teşekkür ederim
koltuklardan birine oturdu. Yanında gençten bir adam oturuyordu.
-Merhaba dedi
- Merhaba
- adın ne
- Muhammed senin
-Aydoğan
-ne iş yapıyorsun
-devlet memuruyum
-üniversite mezunu musun
-evet
-akıllı birine benziyorsun
- burda herkes akıllı abi
- eee ne işleri var burda
-ruhsal bozukluk
-senin hastalığın ne
-bipolar bozukluk
- o nasıl oluyor
- iki uçlu duygu durum bozukluğu yani bazen çok neşeli oluyorsun bazen moralin bozuk oluyor.
bu arada bir hasta sigara beyler sigara dağıtılıyor. diye bağırdı. bütün hastalar camekanın önünde toplandı Aydoğan
- sigara alacaksan git sigara dağıtılıyor
Muhammed camekanın önünde durdu. isimler tek tek okunup birer dal sigara veriliyordu.
Muhammed Atabek dedi hemşire
Muhammed benim dedi
hemşire bir dal sigara çıkardı Muhammed e uzattı Muhammed sigarayı dudaklarına koydu. Hemşire sigarayı yaktı Muhammed bey sigara odasına gidiyorsunuz dedi Muhammed bütün hastalar gibi koridorun sonunda ki sigara odasına gitti. burası camla çevrili 6 metrekarelik bir odaydı. içerde 6-7 kişi vardı. bir demir üçlü koltuk vardı. Muhammed sigarasını içti. bir "abi sigaranın sonunu bana verir misin dedi Muhammed sigaranın son kısmını hastaya verdi. hasta sigaradan 3 nefes çekti ve sigara bitince yere attı. sonra sigara odasından çıktılar salonda televizyonun karşısında dizili koltuklara oturdular.Televizyon seyrediyorlardı. Muhammed Aydoğan’ın yanına oturdu. Aydoğan bir ajandaya bir şeyler yazıyordu. Muhammed "ne yazıyorsun" Aydoğan" şiir" dedi. "okuyabilir miyim?" diye sordu Muhammed. Aydoğan Tabi dedi. Muhammed sayfayı açtı. bir şiir dikkatini çekti şöyle yazıyordu.
Ve yalnızlık...
ve suskunluk...
ve Diazem...
ve itinayla sayılan tavan tahtaları...
Norodol,
kopuk kopuk çağrışımlarla "Akineton"
Psikoz...
Ajitasyon...
Deliryum...
belli belirsiz gel gitler...
ve anksiyete...
ve paranoya...
ve intihar...
"Özlemedim seni desem belli büyük yalan olacak"
Aydoğan Eyüp
-çok güzel dedi Muhammed içinde bulunduğun durumu çok güzel anlatmışsın beğendim
-teşekkür ederim dedi Aydoğan Kendi çapımızda birşeyler yazıyoruz.
aradan 1 saat geçmişti akşam saat 8 olmuştuhemşire camı açtı ve ilaç saati beyler herkes ilaca diye bağırdı bütün hastalar camın önünde toplandı. Muhammed koltuktan kalkmadı. Aydoğan ilaç içmiyor musun diye sordu. Muhammed benim ilacım yok dedi. İlaçö dağıtıldı. aradan 20 dakika geçtiki onbaşı dedikleri hizmetli bir tepside süt dolu bardaklarla geldi "beyler herkes bir bardak süt alsın sonra bir kutunun içinde bisküvi getirdi hastalar bir bardak süt 5-6 tanede bisküvi alıp koltuklara oturdular hastalar sütlerini içip bisküvilerini yedikten sonra hizmetli"beyler çakmakları alayım". dedi hastalar çakmakları verdiler sonra "beyler yataklara". Muhammed sen muşahade de kalacaksın dedi. Muşahade camları hemşire odasına bakan içinde 4 yatak olan bir oda idi. Muhammed ile beraber iki kişi daha o odada yatıyordu. Muhammed yatmadan önce abdest alıp yatsı namazını kıldı.Muhammed saat 5 de sabah ezanı okunurken kalktı. Sabah namazını kıldı. sonra tekrar yattı 6.30 da hizmetli odaları dolaşarak " beyler kahvaltı" diye bağırıp hastaları kaldırdı. Hastalar masanın üzerinden içinde zeytin bal ve tereyağ olan kahvaltı tabaklarından bir tane ve bir bardak çay alıp yemekhaneye geçtiler. kahvaltı dan sonra tuvalette iki kişi sigara içiyordu. Muhammed birine " bi sigara verirmisin dedi. hasta çorabından paketi çıkarıp bir dal sigara verdi. yarım saat sonra hemşire camekanı açıp "beyler tedavi tedavi" diye bağırdı. hastalar camekanın önünde toplandı. herkes bir bardak su ile ilaçlarını içti. Hemşire "Muhammed bey tedaviye neden gelmiyosun davetiye mi bekliyorsun "dedi Muhammed "benim ilacım yok" dedi. Hemşire elindeki ilaç kartlarını karıştırdı."tamam Muhammed bey size ilaç yazılmamış" dedi.
İlaçlar içildikten sonra sigara dağıtıldı. herkese birer dal sigara dağıtıldı. sigara alanlar sigara odasına gidip sigaralarını içti sonra koltuklara oturup televizyon seyretmeye başladı. aradan bir saat geçmiştiki Hemşire "beyler kantin yazdırmak isteyen gelsin hastalardan parası olanlar siparişlerini yazdırdı. Muhammed 2 paket sigara bir hürriyet gazetesi ve yarım ekmek içi kaşar yazdırdı.
yarım saat sonra gençten bir çocuk elinde poşetlerle geldi. kantin siparişleri gelmişti. Hemşire " kantin yazdıranlar gelsin. kantin yazdıranlar camekanın önüne gelip siparişlerini aldılar. aradan 10 dakika geçmiştiki hizmetli "beyler bahçeye bahçeye diye bağırdı. kapı açılmış hastalar ikinci kattan bahçeye inmişlerdi. 1 saat geçtikten sonra hizmetli beyler çay çay diye hastalar koşar adım ikinci kata çıkıp plastik bardaklar içinde birer bardak çay aldı. ardından öğle yemeği geldi sonrada ziyaret saati gelmişti. ziyaretçiler bahçedeki tel örgülerin önünden geçerken hastalar "abi bir sigara versene diye gelip geçenden sigara istiyordu. İnsanlar merhamet duygusu ile birine sigara verdiğinde hastalar tel örgünün önünde toplanıyordu. Muhammed de sigara alanlar arasındaydı. Muhammed kendi kendine "ulan arkadaş milyar dolarlık şirket yönetiyorum bi sigara için içine düştüğüm rezilliğe bak dedi.ilk gün olduğu için Muhammed ’e ziyaretçi gelmemişti. Aydoğan yemekten sonra temizliğe yardım etmişti hizmetli de ona bir bardak çay verdi.Aydoğan çayın yarısını içtikten sonra kalan yarısını muhammed e vermişti Muhammed de bir miktar içtikten sonra başka hastaya verdi bardağı böylece bir bardak çayı üç kişi paylaşmış oldu. ikindi ye doğru ekmek dağıtıldı Aydoğan pasta şeklindeki ekmekten bir miktar koparıp Muhammed e verdi.
ertesi gün aynı rutin içinde geçti. bu arada Muhammed uzman doktor muayenesinden geçti. ertesi gün sabah erken saatlerinde Yaşam geldi Tel örgünün önüne oturup Muhammed le sohbet etti. Bu arada basın Muhammed’in bakırköy ruh ve sinir hastanesine yattığını haber yapmıştı. 21 gün geçmişti Muhammed heyete çıkmış silah ruhsatı almasında herhangi bir sakınca olmadığı yönünde rapor almıştı. çıktıktan hemen sonra basın toplantısı düzenledi.
"değerli basın mensupları diye söze başladı ve devam etti. arkadaşlar taşıma ruhsatı alabilmek için 21 gün bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesine yattım ve 21 gün sonunda herhangi bir hastalığımın olmadığı ve silah taşımam da herhangi bir sakınca olmadığı yönünde rapor aldım arkadaşlar hastane bana dünyaya çok farklı açıdan bakmayı öğretti. hastanede bir dal sigaranın ne kadar değerli olduğunu elimdekilerin değerini bilmeyi öğretti hastanede bir bardak çayı 3 kişi bir dilim ekmeği 5 kişi paylaşmayı öğrendim.bana göre herkesin hayatında bir kere olsun bu hastaneye yatması paylaşmayı ve elindekilerinin kıymetini anlaması ve eşitliğin ne olduğunu öğrenmesi açısından önemli görüyorum teşekkür ederim"
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.