kelamıkibar (1)

• 28 Aralık 2013 Cumartesi 01:11:42

kitabımda bir sayfa..
sizin için kontrgerillalar!
sizin için bir sayfa daha! anlayacaklara da bir aforizma!..
yok ötesi yok berisi..

ayrılığın, yalnız kalmanın sonu yok, her daim yaşıyacağız, yaşıyorum da.. bir o kadar hayalperest bir o kadar da gerçekçi bir seçim benimki..
ilk kaybım değilsin, son da olmayacaksın.. sırayla ya da ara sıra.. olacak ama önceden kestirebilmek zor; kim, ne zaman, nerede..
hatalıyım, hatalısın, hatalı.. ve diğer çekimler.. kimse kabullenmez kendi zamirini; ben sen o..
- sen işte lan! senin yüzünden!
- yok ula, onun yüzünden!
denmez, denilemez BİZİM yüzümüzden.. döt mü yemiyor bilmiyorum, ya da çok fazla yiyor da hazımsızlıktan gurura yediremiyoruz.. halbuki şuan aldığın nefesinin yarım saat sonra devamı olacak garantisi var mı!!!
.
.
.
yarım saat sonra kardeşin arıyor ve elin korkarak telefona gidiyor, ki bu saatte aramaz da; hayrolsun diyerek, içindeki mini mini bir kuş son nefesini verirken cevaplıyorsun telefonu..
- ???
- (ağlamaklı) … kaybettik..
hastır lan, dün öğlen boktan sebeple tartışıp,teli kapamıştın be!… kötü bir şaka bu..
- ya olum bak git!
- kaybettikkkkkkkkk!
tel kapanır mı bilinmez ama, elde sadece boş bir burkulma vardır, ya da bir yumruk! ölesiye kendine geçirmek istediğin bir yumruk!
Zaman mekan nötrlenmiştir, ne yapmalısın, nasıl yapmalısın bilemezsin.. ağlayamazsın da anasını satiim, çünkü son kuşun da az önce canını verdi telefonla birlikte..
ve
ve
ve
pişmanlıklar sarar tüm benliğini..
keşke keşke keşke!
bir şansım daha olsa, bak bir daha söyler miydim, bir daha tekrarlar mıydım, bir daha üzer miydim..
babalara gelmek diye bir betimleme var ya dilimde; “şimdi babalara geldin işte!” haline hoş geldin diyebilirsin..
omzuna omuz olmuş, yüreğine sevda katıp yolunu yol bilmiş, yeri gelmiş sıkıntılarını belli etmemek için bir yerlerini yırtmış yoldaşını kaybettin işte!
- afiyet olsun ameeeeeeettttt!
günler geçtikçe daha az acıyordu ya, doğru daha az acıyor.. herkesin beğendiği o meşhur gülümsemeni, güldükçe kaybolan kurbaaaa gözlerini giymeye başlıyorsun… yiyor içiyor geziyor hatta sevişiyorsun bile.. ama aptalın da dediği gibi o günlerle şimdiki “aradaki farkı senden başkası bilmeyerek” geçireceksin günler, aylar, yıllarını..

deneyimlendi,
yaşanıldı,
ve onaylandı; taktirname ile bitiren kişi tarafından; inanmak ya da inanmamak senin elinde..
hayat:
bir saniye öncesi ya da bir saniye sonrası bilinemeyen mutlak bilinmezlik..
hade bugün de karnını doyurdun, mesaini bitirdin, yarın tez ulaşan haber türünden bir şey gelmemesi için aç ellerini havaya; ya da o haber geldiğinde omzuna omuz olacak kişinin telefon numarasına..

bekleme salak!