OFFLİNE / ONLİNE
Şimdi hayata "offline"ım. Ne zaman "online" olacağım da belli değil. Sakın kahkaha atarak," Offline, online! Of lannn,o ne lan!?" demeyin. Şimdi size "offline" ile "online"ın Türkçe karşılığını yazayım: Offline = çevrimdışı. Online = çevrimiçi. Şimdi de "çevrimdışı" ile "çevrimiçi"in açıklamasını yazayım: Çevrimdışı: İletişime kapalı olan. Genellikle internet ortamında kullanılır. Son zamanlarda anlam kayması veya anlam genişlemesinden dolayı hayatın her alanında kullanılmaya başlandı. Çevrimiçi: İletişeme açık olan, her an ulaşabileceğimiz. Örnek–1: Kardeş hep çevrimiçisin! Örnek–2: Sen de hep çevrimdışısın!
Sanırım açıklayıcı oldu. Bir örnek de bilgileriniz pekişsin diye vereyim: O ateş parçası hep "online"dır. Ne yamandır o bir bilsen, hep offline gözükür erkeklere! Falan filan işte. Türk dili gelişsin, bu örneklere sözlüklerde örnek gösterilsin diye yazıyorum. Offline/ of len! Online/ o ne len! Gördüğünüz gibi argoda Türk diliyle yarışacak başka bir dil yok. Yeni yeni "şeyler" türetmek o kadar da zor değil. İngilizceden çevrilen çok hoş bir kalıp var: De get lan! Örnekleri arttırabiliriz sevgili Türk dili dostları. Hakîkatperest insanların için dil, her türlü duygunun en iyi şekilde ifade aracı olduğundan biz de "dil"e farklı bir perspektiften bakıp yeni anlatımlar üretiyoruz Türkçe için. Dilinin inceliklerini ustalıkla kullanmayana yazar demek bizce aptalca. Ama dengeli bir yenileşme lazım herhalde. Ve iyi bir dil ustası, aynı zamanda yazar olmak için birkaç fırın ekmek yemem lazım şahsen.
Türkçeden girdik dilden devam edelim. Tüm metinler belli bir hedefe ulaşmak için yazılır. Bir toplumun dili "offline" ise "online" olan bir şey kalmamıştır demektir. "De get lan! Ne diyorsun kardeş?" diyenlerinizi duyar gibiyim."Dead line","De get lan!"a döndü diye üzülmemin hiçbir anlamı yok! Dil kendi yatağında akar gider. Bu ne biçim dil diyenlere de Hulki Aktunç’un Büyük Argo Sözlüğünün PDF formatını internetten indirip incelemelerini tavsiye ediyorum. Biz ne yaparsak yapalım Hulki Aktunç üstada yetişemeyiz tabi."Sine qua non",harikasın dostum! Bir malumatın varsa kelime savaşlarına girişelim!
Handân yüzler görüyorum ve "ok." diyorum her telden çalana. Açılalım, açılalım ama dikkat edelim ve geriye doğru bir bakalım. Bilişim, iletişim, uzay çağı, çağdaşlık, Öz Türkçe vb. kavramlar çorba oldu işte."Do you speak Turkish?" diyorum internet gençliğine. Faziletkârlığı sahiplenen insanlar "Du yu spik Turkiş"i anasını kucaklayan çocuğun içtenliğiyle kucaklamaz ve o bilgi milgi kırıntılarıyla gurur duymaz. Hey kardeş "Du yu spik englis" demenin vakti geçti. Artık "Türkçe biliyor musun?" demenin vaktidir. Bakın, bakın ölüyoruz! Dilimize bir Fatiha okuyalım ki ufak bir iyilik yapmış olalım. Âlemlerin rabbi olan Allah’a hamt olsun… Sonumuz hiç mi hiç iyi gözükmüyor! Elif, lam, mim! Tüm evren işte bu üç harfte gizli ey okuyucu, tüm kâinat "a,b,c" harflerinde saklı. Hadi okuyun rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla dilimizi. O ki kalemle yazmayı öğretti. Dil yaratıcının dilidir. Öyleyse yaratılan dili "aşure"ye çevirmeyelim, fazla açılmayalım.
Daha çok İngilizce, Fransızca kelime öğrenmeyi ve öğrendiklerini günlük hayatta Türkçeye karıştırıp çorba yapmayı marifet sayan sözde çağdaş insanları esefle kınıyorum. Alsana çağdaşlık! "Yav ben modern dünya manyağıyım!" Sizi gidi gericiler, sizi gidi yobazlar! "Offline" olmayın, koruyun dilimizi. Ama gördüğünüz gibi ben koruyamadım dili, Türkçeyi. Ve bir çorba hazırladım…
Vesselam!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.