bende ödenecek bedel kalmadı
Bir bakmışsın soğuk bir sokağın caddelerini tekmeliyordur ayaklarım soğuğa aldırış etmeden. Ya da bir bakmışsındır ki bir köşesinde sızıp kalmışımdır içmiş bir ayyaş gibi. Ben hatalıyım. Benim duygularım bir insanın en değerli eşyası gibi başkaları tarafından çalındı. BUna müsade ettim aslında. Çünkü insanlar o kadar çok iki yüzlü bir şeytan olmuşki ben bunu kaldıramadım, neysem onu göstermeyi seçtim. Ama hep kaybeden taraf ben oldum. İşte bu yüzden benim terkedilmelerim. İşte bu yüzden sevilmeyişim, uzak bir ülkede hiçbir yakını olmamış gibi terkedilmişliğim. İşte bu yüzden yanlızlığımı yorgan yapıp gecelere sığınışım, sokakları kendime bir sığınak olarak seçişim. Ben anladım dostlar insan tek yaşar, tek ölür. kimse bunu değiştiremez. Ne yaptımsa hayat bana karşı koydu ve:
Dur! dedi.
Durdum. Adımladım, yine aynı... artık tebessüm ederken bile karşımdakilerin ne düşündüğünü, acaba bana nasıl bir tepki gösterecekler? Düşüncesiyle yaklaşıyorum. Hayatta çıkarsız bir şey kalmamış. Gülüşlerimiz bile çalınmış ve farkında değiliz yani.
Her gülüşümün ardından okyanus kalbime akıttığım gizil yaşlarımı tutamıyorum işte.
Hiç kimseye kızmıyorum. Hata benim suç benim işte...
Kısacası:
"Bende ödenecek bedel kalmadı".
Her şeyin bedelini ağır bir şekilde ödedim. İflas bayrağını çekmiş bir fabrika zinciri sahibi gibiyim.
Sevgi bitmez bir okyanustur amma, okyanus suyu tuzludur ve doğrudan İÇİLEMEZ. Sevginin ise dolaylısı yoktur.
Ben sevgimi ihtimallere bırakmışım artık olursa olur.
Ben hayatı günahlarda bulmak istemiyorum. Sevmek ve sevilmek, saygı duyulmak, çıkarsız sevilmek. Benim yaptığım gibi demeyeceğim çünkü;
"Kişi nasıl isterse öyle anlar".
Kim nasıl isterse öyle anlasın yazdıklarımı.
Şansım varsa herkes benim demek istediğim gibi anlar...
Şansım varsa yolculuğum bu durakta son bulur.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.