- 1334 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Hz. Muhammed (s.a.s.) ve Bir Hırsız Kadın
Hz. Muhammed (s.a.s.) döneminde bir kadın hırsızlık yaparken suçüstü yakalandı. Oldukça saygın bir kabileye mensup bu kadının durumu Hz Muhammed s.a.s bildirildi. Bu arada kabilenin önde gelenleri sevgili peygambere gelerek hırsızlık yapan kadının affedilmesini ve bunun için her türlü serveti ödemeye hazır olduklarını bildirdiler.
Onlar bu talepte bulunurlarken mallarına, ünlerine şöhretlerine güvenmişlerdi. Oysa karşılarında peygamberlik davasından dönmesi için kendisine hükümdarlık, istediği kadar servet vaad edilmesine rağmen yinede davasından dönmeyen bir peygamber duruyordu. Hatta bu önerilen servetlerin dışında gözyaşları içinde bir davaya adanmanın ne demek olduğunu gösterircesine şunu söylüyordu;
“Bir elime güneşi bir elime ayı da verseniz ben inancımdan vaz geçmem”
Ve işte, insanlık tarihinde yeni bir dönüm noktası başlatan, insani, vicdani, ilmi, ekonomi, siyasi bir çok alanda sayısız devrimler yapan gelmiş geçmiş en büyük devrimciydi
Hz. Muhammed s.a.s. Öldüğündeyse ardında bir misvak, bir yay, eski bir hırka ve bir parçada arpa unu bırakmıştı.
Bu arada gelelim Hz. Muhammed (s.a.s)in hırsızlık yapan kadınla ilgili kendisine rüşvet teklif edenlere verdiği cevaba; Şöyle diyordu Hz. Muhammed Mustafa s.a.s,
“ Sizden önceki toplulukların da en büyük hastalığı buydu işte, yani zenginlerin suçlarını güçleriyle örtbas etmek. Bu yüzden bunu yapan topluluklar asla iflah olmamıştır.”
Sevgili Peygamber bunları dedikten sonra, kadının affedilmesi için kendisine teklif edilen her şeyi geri çevirdi ve hırsızın o günün şartlarına göre cezalandırılmasına karar verdi.