Depresyon
Bazen öyle de zor geliyor ki yaşamak, öyle kasvetli, öyle içine kapanık.Sanki gökyüzünde kara bulutları tek gören benmişim gibi de yalnız. Tepeme çökmüş gibi kutlu dostum. Yaşama sevincim, hırsım, amaçlarım, bedenimin çatısını tutan ruhum çıkmış gitmiş de haberim yokmuş. Sahi ne zaman bu kadar yoruldum bu kadar boşverdim ki ben? Manevi bir açlık mı köreltti bu kadar beni? Kimbilir belkide şeytanın dahi benimle ilişiği kalmadığı için böylesine muğlak ve böylesine duygusuz kalmışımdır. Bir zamanlar bu beden iblisle meleğin savaşına ev sahipliği edecek kadar değerliyken, şimdi şeytan bir uşak olarak bile kullanıma açmıyor. Yaşama dair hayallerim bir kaç dakika ötesine geçmiyor tek hücreli gibi yemeğe uzanıyor sadece kolum ve belleğimin dehlizlerinde üstüne katran dökülmüş bir kaç mısra ışık oluyor gözlerime. Bıkmışım, bitmişim, kaç defa geldim aklıma, kaç kez tacımı aradım köhne ruhumda. Heyhat! Kaç yeni başlangıcıma eski harflerle önsöz yazdım. Olmuyor, bir parça ışık refle verip silinip kayboluyor. Umut kaybetme ihtimalinin olduğu yerde vardır. Enkazın içinde ki kaybımı bulup yeniden kaybetme ihtimalini yaratmaksa; öyle soğuk öyle uzak görünüyor ki... Yalnız dilimde bir ismin tadı kalmış, kendi kokum gibi hissiz ve her zaman orada olduğunu bildiğim. Bir gün yeniden kafa tutarsam eğer bilin ki bir ölümün ardından doğmuşumdur... Ve öyle de ötelerdeki ölüm, o tat öylesine orada ki.
Nurullah Çorakyer
YORUMLAR
Zaman zaman dibe vurmazsak güneşin o muhteşem doğuşunu görmemiz imkansız olur. Halden hale döndüğümüzü ve döneceğimizi bilerek yaşamak gerek. Bağlandığımız herşeyin tutsağı oluyoruz. Bunu çözebilmeli insan evvela.
Ne zaman ki denizin dalgasını saymaktan vazgeçeriz, huzura ereriz. Zira denizde dalga bitmez. Ama ne atılırsa atılsın bulanmaz da. İnsan deniz olabilmeli..
Nizeral
Depresyon, hayatımızın bir döneminde ya da daha geniş bir döneminde karşılaşma ihtimalimizin yüksek olduğu bir durum.Fakat tanımının tıbbi tanımından daha karmaşık olduğunu düşünmüşümdür.Tıpkı yukardaki gibi bir anlatımın hissettiğimiz depresyona daha yakın durduğunu söyleyebilirim.Bilinmeyen korkutucu ise depresyona gireceğini hissetmek hiç bilinmeyenli bir denklem değil en azından.Kendini bilmek ! Bize tarih öncesinden salık verilen çok önemli bir öğreti diye düşünüyorum.Hayattaki en önemli kaygım bu ise işim kendimi tanımak.Güçlü yönlerimi, zayıflıklarımı belirlemek.Her sorunu çözebilme gücünde değilim ama sorunu kşfetmek bile bir ileri adımı atabilmek adına faydalı olabiliyor.Yazıdaki en can alıcı cümle benim için " Umut kaybetme ihtimalinin olduğu yerde vardır " Evet o yüzden neleri kaybedebileceğimi düşünerek depresyona karşı dirençli olmaya çalışmayı tercih ediyorum tabiki hayat ve getirdikleri, insanlar ve etkilerinin yaptığı sarsıntılara dayanabildiğim ölçüde.Şöylede bir şey var ki yeryüzünden belkide en önemli farkımız her yeni depremle fay hatları daha da derinleşirken bizdeki depremler iz bırakıyor ama her depremle birlikte ama insanoğlunda izleri kalsada çatlakları onarma eğilimi artar her depremle birlikte.Konu can sıkıcıda olsada yazı olabildiğince aydınlatıcıydı.Elinize sağlık.