Hesapsız Ağırlama
Her seferinde Oktay mı başkalarına şaka yapıp işin keyfini sürecekti. Bir de biz ona yapalım dedik.. İşte ortada iyi bir vesile vardı ve üstelik bu şaka onu panikletecek türden bir şeydi.
Oktay bu, her zaman her yerde bir ortam ve fırsat yakalar,inceden inceye espirisini üretir ve ortaya keyifli bir hal çıkarırdı. Nasıl olduysa birden şarj etti dedikki bu tam Oktay’a göre. Şu işi bir oynayalım.Hep beraber kararlaştırdık Oktay’a şakayı..
Porto Bello’dayız. Bir nedenle oradayız. Bir hatalık bir süreç. Otelle her şey dahil anlaşılmış. Yeme içme yatma,havuz hamam sauna..
Sonradan fark ettik,baktık her gün farklı bir kişi Oktay’ın yanında. Birlikte yiyor içiyor,birlikte yüzüyorlar..Ağırlama ve uğurlama sorunsuz devam ediyor.
Merak ettim bir ara sordum Oktay’a..Hayrola Oktay bu değirmenin suyu nerden geliyor. Otelde bir çay içmek bile şu kadar maliyetken maşallah sen her gün bir arkadaşını ağırlıyorsun yedirip içiriyorsun diye..
Vallahi bir yolunu buldum abi dedi. Keseden olsa hiç kaldırabilirmiyiz,bu mümkünmü,,az para değil, değil bir yemek, bir çay bile ısmarlayamayız arkadaşlarıma dedi.
Dedi ama biz de not ettik bunu bir kenara. Oktay çalışmalarını tamamladı ve bizden erken ayrıldı otelden otobüse atladığıyla memleketin yolunu tuttu.
…………………..
Tüm arkadaşlar bir aradayız ve koyulmuşuz yola,gece sabaha kadar yol alacağız..
Açıyorum sözü Oktay’dan,biraz sağdan soldan konuşuyor ve nihayetinde konuya geliyorum.
Tam sırası iyi olur diyorlar hep bir ağızdan arkadaşlar.
Yapalım panikletelim Oktay’ı diyorlar.
Hatice Hanım’a dönerek. biz ararsak hemen çözer,anlar şaka olduğunu,aramızda bu işi en iyi kotaracak olan sizisiniz açın telefonu arayın bir Oktay’ı diyoruz.
Tam dediğimiz türden arıyor Hatice Hanım,zerre boşluk bırakmaksızın.
Telefonda; Oktay diyor Hatice Hanım, gayet ciddi bir şekilde.
Yaptığının beğendin mi, bak hepimizi mahcup ettin, hem memleketimizin adını da kötüye çıkardın, olur mu yapılır mı böyle şey diyor.
Bu bile yeter Oktay için, başka söze gerek yok ama O durmuyor devam ediyor. Kameralar kayıt altına almış,her gün bir başka kişi ağırlamış,yedirmiş içirmişin sana ciddi bir fatura çıkarıldı, güçlükle denkleştirebildik arkadaşlarla ve son söz olarak ödemeyi yaptık dedi ve telefonu kapattı.
Hepimiz Oktay’ı merak ediyorduk şimdi. Mutlaka rengi atmış benzi solmuştu. Kolay mesele değildi. Altından kalkılması güçtü.
Yeter dedik bu kadarı yeter. Bir de hafta sonu, pazartesini Oktay nasıl bekleyecek, o güne kadar nasıl bu sabrı gösterecek.
………………..
İş günümüz ve Oktay mahcup bir eda ile yaklaştı. Kemal abi gerçek mi, doğru mu bu iş dedi.Anlaşılan yine de bir şüphesi var ki önce beni bir yoklamak istedi Oktay.
Bir açık kapı aralamamı bekliyor benden..
Yok Oktay dedim olay gerçek ağır bir fatura çıkarılmış. Git Hatice Hanım’la görüş bizzat ödemeyi o yaptı.
Anlaşılan daha fazla ilerletmek istememiş olmalı ki Hatice Hanım; Oktay gülerek ve rahatlamış olarak bana döndü tekrar.
Kemal abi anlamıştım bu olay senin başının altından çıkmıştır diye. İnanın hafta sonum berbat oldu,uyku tutmadı bir türlü,sabırsızlıkla bu günü bekledim.
İşin faturasında değilim ama şey tarafı, yani diğer tarafı hoş değildi ,kusur bizim. Bir daha böyle bir olaya asla teşebbüs etmem.
Biz öyle bir ortamdaydık işte. Hep samimiyet hep içtenlik. Kırılmaz gücenmezdik. İyi günler iyi yıllardı. Dostluk ve kardeşlikti bir nevi bizimki. Demek hatırımız ve nazımız geçiyordu ki kaldırıyorduk bu tip şakaları.
Bu Oktay’a yapılandı bir başka yazıda Oktay’ın yaptıklarını konu ederiz. Tabii müsaade ederse..
Kemal GÜL
07.12.2013
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.