ÖLÜM SOĞUKTUR (KISA FİLM)
Şamil,Abdullah ve Cemal çok iyi arkadaştırlar.Her gün bir araya gelen bu üç kafadarı anlamak dışarıdan bakan insanlar için oldukça zordur.Onlar bir araya gelince pek konuşmazlar .Yıllardır beraber olan bu kafadarlar bir bakışlarıyla ,bir kelimeyle birbirini anlayacak hale gelmişlerdir.Bazen bir anlık bir bakışla saatlerce güler ,bazen de susarlar.Onların esprilerini çözmek için içlerinde yaşamak gerekir.Üçü de üniversite öğrencisidir.Yine bir bahaneyle Abdullah’ın evinde buluşurlar.
Üç genç maç seyretmekte ve yorum yapmaktadırlar.
Abdullah:Ben sıkıldım oğlum ya ya, bırakın şu işi.
Cemal :Hadi git meyve getir bize.
Abdullah:Bana ne oğlum ya ,git sen al orada işte,mutfağı bilmiyor musun?
Cemal:Benim evim mi.şimdi karşıma birisi çıkar.
Abdullah:İyi bahanen var ,kimse yok be oğlum git al işte orada.
Cemal:İyi tamam
Cemal meyveleri getirir...
Abdullah:Yıkadın mı ?
Cemal:Yo ,ne var lan ye işte, senden büyük canlı mı var üzerinde.Küçücük canlılar sana ne yapsın.
Abdullah :Oğlum yıkasana iki dakikada be!..Şamil sen yıka hadi ben yiyemem öyle.
Şamil:Bu işle ilgisi olmayan tek insan benim, niye ben yıkayacağım .
Abdullah:Bana bak bir tane yersen .
Şamil:ben meyve sevmem!...
Abdullah :Tamam be .
Abdullah istemeye istemeye kalkar ve meyveleri yıkar.Ortaya koyar koymaz Şamil atılır.Abdullah yumrukla Şamile girişir.Onları izleyen Cemal hiç istifini bozmadan bir yandan elmasını yerken bir yandan da Şamile taktik öğretir.
Cemal:Şamil oğlum bacağını tutsana ...
Sonunda Cemal , Şamil’in yardım çağrılarına kulak verir ve boğuşmaya karışır.
Bir müddet boğuşan gençler yorulunca dururlar.
Abdullah:Oğlum ya unutturdunuz bak size bir şey söyleyecektim.Bizim okulda kısa film yarışması var katılalılm mı?
Şamil:Kamera lazım nereden bulacağız?
Abdullah:Birinden buluruz oğlum ne var.
Şamil:insanlar hiç bir şeylerini paylaşmıyorlar ,sen öyle san.
Cemal:Bizim bir ağabeyde vardı istesem mi?
Şamil:Sadece kamera değil, bir çok şey lazım kanka.
Abdullah:Oğlum var ya,ümitsiz vakasınız valla ha !..Sizi nereden buldum yahu.Bir kere olsun tamam deyin be ne olur.
Cemal:Tamam da malzemeleri bulmak zor Apo !..
Abdullah:Hep beraber uğraşırız olum ne var be!..Sanki uğraştın da olmadı .
Şamil:Ben varım ama hiç bir şeyi ben bulmayacağım.
Abdullah Şamil’in omzuna bir yumruk atar Şamil güler.
Abdullah :Tamam herkes elinden geleni yapsın ve telefonlaşalım tamam mı ?
Şamil:Tamam ben yardım ederim ama bulmaya değil.
Cemal:Tamam ben bir bakayım bazı tanıdıklar var belki verirler.
..............................................
Kısa film yarışmasına üç ay vardır.Üç kafadar malzemeleri zorluklarla temin eder ve konuşmak için yine bir araya gelirler.
Abdullah:Tamam işte budur olay!..
Cemal:Hikmet abi hemen verdi karısı biraz surat etti ama.
Şamil:Oğlum boş ver be kadınların işi budur .Erkekler kazanır ,kadınlar surat eder.
Cemal:Şamil ,istersen evlilikle hakkındaki fikirlerine ilgili olsun kısa film.
Abdullah:Şakayı bırakın ,ben üç tane oyun yazdım şimdi seçelim.
Oyunları okurlar ve bir tanesinde karar kılarlar.Yavaş yavaş provalar başlar.Ara sıra bir araya gelen üç kafadar çalışırlar.Malzeme eksiklikleri hiç bitmez.Fakat sonunda çok zevk almaya başlarlar bu işten.
Çalışmaları oldukça eğlenceli geçmektedir.Bu arada ev halkı da işin içine karışır .Kimi ışığı tutar kimi kamerayı.Yapılan hatalar yüzünden sürekli sahneleri tekrar tekrar çekerler.
..................................
Yarışmaya iki ay kalmıştır .Bir gün aniden bir haber gelir.Abdullah trafik kazası geçirmiştir.Ağlayarak yola koyulan Cemal ve Şamil hastahanenin yolunu tutarlar.Ne yazık ki arkadaşları ölmüştür.İkisi de hayat dolu cıvıl cıvıl Abdullah’ın öldüğüne inanamazlar.Acı dolu günler başlar.
Abdullah gideli yas içinde olan iki kafadar birbirinden ayrılmazlar.Sık sık Abdullah’ın mezarına gider muhabbet eder ,dua ederler.
Cemal:Şamil Abdullah bu filmi çekmeyi çok istiyordu biliyorsun.
Şamil:Bilmem mi kanka ,zaten bizi de o zorla ayaklandırmıştı ya.
Cemal:Ne dersin Şamil bu filmi bitirelim mi?
Şamil:Bilmem ne tadı kaldı oğlum be!..Abdullah olmadıktan sonra neye yarar.
Cemal:Öyle deme Şamil ,çok istiyordu ,belki bizi görüyordur ,ruhu olanlardan haberdardır Ben gel çekelim ve yarışmaya katılalım arkadaş derim.Abdullah için be oğlum ,olmaz mı?
Şamil :Tamam kanka nasıl istersen.
......................................
Abdullah’ın yazdığı kısa film konusu mezarlıkta geçmektedir.İki kafadar konuşurlar.
Cemal:Şamil nasıl olacak ya ben korkarım mezarlıktan ?
Şamil:Tırsak.
Cemal:Öyle deme oğlum be gündüz olsa neyse .
Şamil:Abdullah’ın sahneleri gece ama, mecburen öyle olmalı.
Cemal:Sen korkmazsan ben de korkmam belki Şamil sen korkar mısın?
Şamil:Bekçi var ,ışık az da olsa var be niye korkalım.
Cemal tamam o zaman Şamil bu akşam hazırlanıp gidelim.
Şamil:Oğlum neden korkacağız be,sen ölüden değil canlıdan kork.Abdullah daha dün yanımızdaydı.Şimdi biz Apo dan mı korkacağız ya!..
Cemal:Sorma ya Şamil dün yanımızda duran adam gitti .Ah apo ah nasıl bıraktın bizi böyle,biz seni bu kadar severken olur muydu be kanka:
Şamil:Abdullah ister miydi oğlum ,Allahın emri .Hepimizin bir ömrü var doğduğumuz gün belliymiş.
Cemal:Abdullahı çok özledim Şamil
Şamil:Bende kanka o başkaydı.
Cemal:Ölen sırma saçlı mı diyorsun?
Şamil:Saçmalama oğlum be bu bizim Abdullah ,onsuz durabiliyor muyduk bir hatırla ,hafızanı zorla.
Cemal:Zorlamaya gerek yok kanka Apo burnumda tütüyor.
Şamil:Belki yerin altı yerin üstünden hayırlıdır Apoya.Sen onun yanına gideceğini bilsen ister miydin yanına gitmeye.
Cemal:Tabi oğlum ya şüphen mi var.
Şamil:Tamam o zaman .Orada yatan bizim Apo işte ne korkuyosun.Daha dün beraber güreştiğimiz ,gezdiğimiz,şakalaştığımız Abdullah o.
Cemal:Tamam Şamil gidiyoruz.
.............................................
Kamera ellerinde mezarlığa giren iki kafadar bekçi engeline takılırlar. Bekçiye niyetlerini anlatan iki genç mezarlığa girerler.Artık Abdullah’ın baş ucundadırlar.
Şamil:Esselamu aleyküm ya ehli kabir ,esselamu aleyküm Abdullahım, nasılsın,biz iyiyiz sadece seni çok özlüyoruz ama biliyorsun ki hepimiz faniyiz yakında bizde inşallah yanına geleceğiz.
Cemal:Ne yapıyorsun oğlum ya,ödüm patladı ne diyorsun?
Şamil :Ölüler duyar Cemal ve görür.Hatta o da bize anlatır ama biz duyamayız.
Cemal:Şamil ne diyorsun sen .
Şamil :Öyle ,hiç duymadın mı?
Cemal:Hayır yahu çok korkuyorum Şamil gidelim mi?
Şamil:Daha film çekeceğiz saçmalama ,niye geldik boşa mı?
Cemal :Şamil çok korkuyorum gidelim boş ver yahu.
Şamil:Abdullah daha dün yanımızdaydı nasıl korkarsın ondan.
Cemal bir hışırtı duyar be sesini yükseltir.
Cemal:Şamil o ne bir ses var .
Şamil’de korkar .Birbirini korkutan iki kafadar koşmaya başlarlar.Cesur Şamil daha hızlı koşabilmek için elinden kamerayı fırlatır atar.
Ölüm acıdır.
Ölüm ayrılıştır.
Ölüm soğuktur.
Ne kadar sevdiğimiz de ölse, soğuk.
,
YORUMLAR
Bir gün mezarlığın birinden geçerken, tekâsür suresini sesli sesli okuyordum. Yanımdaki arkadaş da bana pek alışık değildi. Neyse, saat akşamdan sonra on. Bir adamla mezarlığın dönemecinde karşılaştık ki, adam karşısında sesli sesli mezarlıkta yatanlara selam verip, sure okuyan birini görünce, gözleri fal taşı gibi açıldı; duraksadı, korktum o an orada bayılacak ya da ölecek :) ...
Diyeceğim o ki siz bu işi yaparsınız. Potansiyel var çünkü. Belki ilk başta boş bir iş gibi geliyor ama festivallere gönderip adamakıllı bir çekimi, sonucu da aldınız mı, keyfinize diyecek yok ekip olarak...
Saygılar ..
Yürükçü
Senaryo keşke kurgu olsaydı Sevgili Neslihan.
O zaman sana akıl vermeye kalkardım şurasını şöyle yap, burasını şöyle değiştir diye...Ama senaryo doğrudan doğruya yaşanan bir gerçekten alınınca dışarıdan konuşmak zor oluyor bilen biri için.
Şimdi ben ne yazarsam yazayım faydası olmayacak, onu da biliyorum. Çünkü ateş düştüğü yeri yakıyor.
Rabbim Şamil'e ve Cemal'e hayırlı , sağlıklı ve uzun ömürler versin..Sana da da sabırlar.
Selam ve sevgilerimle.
Yürükçü
sami biberoğulları
Abdullah'ın ölümü olayına biraz daha yer verilebilir, bu ölümün çocuklar üzerindeki ve aile üzerindeki tesirleri işlenebilirdi. Hatta Abdullah'ın ölünün diğer arkadaşları üzerindeki etkileri, bu kısa film ödevinde ödevi veren öğretmenler de devreye sokulabilirdi.
Teknik konularda ise Deman Rohani arkadaşın yazdıklarını nazar-ı dikkate almalısın senaryo yazmakla ilgili olarak.
Yürükçü
Kısa ve uzun metrajlı filmlerin sinopsisi(hikayenin kısa özeti veya konkoru) treatmanı (hikayenin geliştirilmiş hali, diyalogsuz fakat çok önemli diyaloglar yazılabilir. senaryonun 3 aşaması ayrımlama senaryosu(yer, mekan, sahne açılmları) tabi bunların yanında teknik, derinlik, ilginçlik de çok önemlidir.
Tüm bunların dışında sadece çekime hazır senaryo veya ayrımlama derseniz devinimler, diyaloglar ve karakter devinimleri olmalı, hikaye anlatmaktan çok gösterilmeli...
Kısa filmlerde vurgu çok önemli çünkü 7- 8 dakika veya 15-17 dakikalık süreç içinde derdini göstermek gerek; bu da işin kolay olmadığının bir yanı
Ölüm teması, evrenseldir zaten hikayesi evrensel olan filmler her zaman iş yapmıştır. Artık burada film hikayeleri görmek beni mutlu etti.
Başarılar dilerim