ANDREİ TARKOVSKY SİNEMASI VE HOLLYWOOD
‘Sinema’ dediğimizde aklımıza ilk olarak ne gelir? Tabii ki Hollywood sinemasının bol aksiyonlu filmleri gelir. Gelin sinemaya bir de başka bir açıdan, başka bir bölgeden bakalım. SSCC Rusyası’nın Tarkovky’sine yoğunlaşalım. Sinemasına, giriş yaparken Nostalji (1983) filmindeki mutsuz adamın, eyleminde yaptığı konuşmayla baş başa bırakıyorum sizi (Ülkesinde yasaklanmıştır, filmin çekimleri İtalya’da yapılmıştır ve birçok ödül almıştır).
‘’Nasıl gidiyor? Kalbin nasıl? Kendimi aynı anda sayısız şey olarak hissedebiliyorum. Fazla büyük usta kalmadı. Zamanımızın gerçek kötülüğü budur. Kalbin yolları gölgelerle kaplanmış. Yararsız görünen seslere kulak vermeliyiz. Okul duvarları, asfalt ve refah reklâmlarının. Uzun kanalizasyon boruları ile dolu beyinlere... Böceklerin vızıltıları girmeli. Her birimizin gözlerini ve kulaklarını... Büyük bir rüyanın başlangıcı olan şeylerle doldurmalıyız. Birisi piramitleri yapacağımızı haykırmalı. Yapmamamızın bir önemi yok! O isteği beslemeliyiz... Ve ruhun köşelerini esnetmeliyiz... Sınırsız bir çarşaf gibi. Dünyanın ilerlemesini istiyorsanız... El ele vermeliyiz. Sözüm ona sağlıklıları... Sözüm ona hastalarla karıştırmalıyız. Siz sağlıklı olanlar! Sağlığınız ne anlama gelir? İnsanoğlunun bütün gözleri, içine... Daldığımız çukura bakıyor. Özgürlük faydasızdır... Eğer gözlerimizin içine bakmaya... Yemeye, içmeye ve... Bizimle yatmaya cesaretiniz yoksa! Dünyayı yıkıntının eşiğine getirenler... Sözüm ona sağlıklı olanlardır.’’
Tarkovsky, Nostalji ile anlatmak istediği, aslında görmek istediği insan ve toplum yapısıdır. Tarkovsky’e göre sanatın, edebiyatın, sinemanın amacı eğlendirmek değil, kazanımlardır. İzlerken sıkılırsanız, bir yönüyle yönetmen amacına ulaşmış demektir benim gözümde. Bizi rahatsız etmeyen şey rahata da ulaştırmaz. Andrei Tarkovsky, sinema sanatını değiştirmiş büyük bir yönetmendir; sanatın ve insan varlığının amacı üzerine düşünmüş bir deha; dış dünya ile idealleri arasındaki uyumsuzluktan muzdarip bir garip adam. 20.yy sinema dervişi…
Ve diğer bir filmi: Stalker filmiyle Andrei Tarkovsky; insanoğlu, arzuladığı sınırsız sayıdaki ‘şey’in gerçekleşmesini gerçekten ister mi, sorusuna yanıt aramıştır. Cevap tabii ki ‘hayır’dır. ‘Bir kimsenin istediği, bir kimsenin istemediğidir’den yola çıkarsak, arzuların gerçekleşmesiyle beraber yok olan dünyamızın izlerini görebiliriz sevgili sinemaseverler. Kahramanımız ‘Bölge’yi (arzuların gerçekleştiği yer), yok etmek için arkadaşlarıyla tartışmaya girişiyor. ‘Rayların üzerinde akan motorlu bir aracın üstünde ‘Bölge’ye gitmek için çabalayan kahramanlarımızın kafalarını yandan, arkadan altı dakika boyunca gösteren bir filmi nasıl izleriz,’ dediğinizi duyar gibiyim. Dediğim gibi sinema eğlenmek için değildir!
Tarkovsky’nin diğer bir filmi; Solaris… ‘‘ İnsanlık kurtuluşunu utancında bulacak. Zamanın her an geçip giden bir anının geçici olmayan bir gerçekliği bulunduğuna göre, ‘geçmiş’ ne demek oluyor ki? Başka dünyalara ihtiyacımız yok. Bir ‘ayna’ya ihtiyacımız var! Gerçeğe doğru yürüyüşündeki insan, bilgiyle mahkum edildi. Geri kalanın bir önemi yok. Kozmik duyularımızı kaybettik. Antik çağlarda yaşayanlar o duyguyu mükemmel anlıyordu. Neden veya amacı ne diye hiç sormadı onlar. İnsan mutluyken hayatın anlamı ve diğer ebedi meselelerle nadiren ilgilenir. Bu soruları insan bir ayağı çukurdayken sormalı. İyi ama ne zaman öleceğimizi bilemeyiz. Bu yüzden telaş içindeyiz. Acele etme. En mutlu insanlar bu lanetli sorularla ilgilenmeyenlerdir. Sorularımız bilme arzumuzdan kaynaklanıyor. Buna rağmen en yalın insan gerçekliğinin korunması gizemi gerektiriyor. Mutluluğun, ölümün ve hayatın gizemleri. Aşksız bir insan, insan değildir.’’ Kubrick’in 2001’ine benzerliğiyle dikkat çekiyor, ama bence ötesinde olan bir film. Dram-Gizem-psikolojik bir bilimkurgu filmi olduğunu söylemek de fayda var. (Ama bombalar patlamıyor uzay boşluğunda).
Gelelim Hollwood sinemasına… Cinselliğin, şiddetin, duygu sömürüsünün, alaycılığın ön planda olduğu bu sinema filmlerinin içinde iyi olan çok az film var. Sadece bu kadar. Sevgilinizle sinemada hoş vakit geçirmeniz için ideal filmlerdir! Vesselam.
Cumali Celayir
YORUMLAR
Stalker filmini izleyeli yıllar oldu. Ve bir kez izlemiştim. Halen çoğu sahnesini hatırlarım. Defalarca izlediğim çoğu filmi bir kez izlediğim Stalker kadar hatırlayamam. Hatta hiç aklıma gelmez. Ne zaman berrak bir su görsem İzci gibi yatıp uzanmayı isterim. Yönetmenin izleyiciyi rahatsız etme yöntemi de çok ilginç. Kendisiyle sorunu olan çoğu yönetmen izleyiciyi rahatsız etmek isterse cinsellik ya da şiddet temalarını kullanıyor. Tarkovsky ise bu temaların üzerine çıkıp başka bir şey anlatıyor gibi. Yorumdur bu sadece. Film konusunda eğitimim yok, izleyiciyim. Sadece film ile ilgili yazdığınız yazıları takip ettiğimi belirtmek istedim. Bol seyretmeler, umarım keşfettiğiniz filmleri yazarak tanıtmayı sürdürürsünüz. Sayenizde izleyecek film listem tekrardan oluşmaya başladı. Çok kaçırdığım varmış çok, eyvahlar olsun. Sizin deyiminizle;
Vesselam.