SURİYE’NİN DRAMI
Suriye’de iç savaş iki yılını doldurmak üzere, fakat bölgede halen bir barış ve huzur ortamı sağlanabilmiş değil. Baas Rejimini istemeyen Özgür Suriye Ordusu’na karşı Esad güçleri Hizbullah’ı da yanına çekti ve böylelikle iç savaş daha karmaşık ve içinden çıkılmaz bir hale dönüştü.
Bölgeden her gün Esad rejiminin zulüm görüntüleri ve mazlum yüzlerce Suriyelinin ölüm haberleri geliyor. Birleşmiş Milletlerin verilerine göre ölü sayısı Eylül 2013’te 120.000’e ulaştı. Bunun yanında on binlerce gösterici de hapishanelerde işkencelere maruz bırakılıyor.
Olayların başladığı günden beri uluslar arası kamuoyu yaşananlara karşı tabir-i caizse üç maymunu oynuyor. Zalim Esad rejimi kimyasal silah kullandığında o bebeklerin nasıl can verdiğini tüm dünya dehşetle izledi.
Birleşmiş Milletler bölgeye bir ekip göndererek kimyasal silah kullanımı ile ilgili bir rapor hazırlama lütfunda bulundu. Nihayet uzun süredir beklenen bu rapor açıklandı ve en az beş olayda kimyasal silah kullanıldığı tespit edildi. Ancak kimyasal silahı kimin kullandığına dair bir ibare yok raporda. Bu saatten sonra da bu konuda bir açıklama gelmesini beklemiyoruz. Olayın üstü bu şekilde kapanacak yani.
Öte yandan ABD’nin Suriye’de yaşananlara karşı tepkisi de değişkenlik göstermeye devam ediyor. Sürecin başında yaşananları kınadığını belirten ABD hükümetinden ne yazık ki o periyotta pratik olarak bir hamle göremedik. Sürekli bir oyalama taktiği ile dünya kamuoyuna demokrat bir tutum sergileme görüntüsü vermeye çalıştılar ama olayların geldiği nokta onları da bu tutumlarından geri adım atmaya zorladı. Suriyeli muhaliflere (tıbbi yardımlar, battaniyeler, kurşun geçirmez yelekler v.b) yardım elini uzattı. Ancak bu da çok sürmedi. ABD gönderilen bu yardımları Esad güçlerinin eline geçiyor gerekçesi ile kesti. Kısacası zaten gönülsüz uzattığı bu yardım elini, böyle bir bahaneyle çekti ve bölgeyi kaderine terk etti.
Türkiye zulmün ilk günlerinden itibaren Suriye halkının hep yanında oldu. Uluslar arası platformlarda sürekli bu konuyu gündeme getirdi ve yaşanan drama göz yumulmasını var gücüyle eleştirdi. Bugün Türkiye topraklarına sığınan Suriyelilerin sayısı resmi verilere göre 600.000’e ulaştı. Kamplarda her gün bu insanlara sıcak yemek, barınma, eğitim v.b hizmetler veriliyor. Türkiye tarihi misyonunun gerektirdiği gibi hareket ediyor ve yine mazlumun yanında yer alıyor.
Tüm bunların yanında bölgeden iki gün önce yeni görüntüler geldi. Maalesef yine yürek burkan fotoğraflar… Kışın kendisini iyiden iyiye göstermeye başladığı Suriye’de mazlum halkın artık doğa şartlarıyla da mücadele etmesi gerekiyor. Donarak can veren ve elleri donduğu için havada kalan bir bebeğin görüntüsünü izledik iki gün önce televizyonlarda.
BM, ABD, AB ve zulme seyirci kalan bütün dünya bu insanlık suçuna ortak olmuştur. Mevcut görüntüye baktığımızda bölgenin artık gözden çıkarıldığına ve kaderine terk edildiğine şahit oluyoruz. Arap Baharı’nın en sert yaşandığı bu topraklara barış ve huzur ortamı ne zaman gelir bilinmez. Bugün bu drama sessiz kalan ve sıcak koltuklarında yaşananları izleyen güçler, yarın Esad rejimi devrildiğinde tekrar devreye girecek ve bölgede söz sahibi olmak isteyecekler kuşkusuz. Dileğimiz bu kaos ortamından Suriye halkının selamete ulaşması ve topraklarına sahip çıkarak yeni Suriye’yi inşa edebilmesi… Türkiye bugün olduğu gibi o zaman da kardeş Suriye halkının yanında ve en büyük destekçisi olacaktır. Dualarımız sizlerle… Allah yardımcınız olsun…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.