Hani Desen ki...
Seni hayal ettiğimde,yani varlığını ta şuramda hissettiğimde,yani sen dünyama girdin gireli imkansızlıkları yaşıyor şu asi yüreğim.
Şöyle ki;
Senin olduğun bir ummanın ta ortasına atıyorum yüreğimi,Umman ikiye bölünüyor ne güzel bir gül bahçesi oluyor.Balıklar kelebek oluyor.Her renk kanatlarında uçuşuyor.Kelebeklerin geçtiği yerlerde ebem kuşakları oluşuyor.Çiçekler Yapraklarını kulaç kulaç açıyor.
İçimde ki ölü ruhum can çekişlerine ara veriyor.Fırtınalı hisler dağıtıyor gamımı,kederimi.
Gözlerini düşünüyorum.Gecelerde yıldız gibi parlatıyorum.Biliyormusun gökte bir tek yıldız kalmıyor.Kalsalar ne fayda görünmüyorlar ki.Gök karanlığını gözlerinin elasına bırakıyor.Nöbet değişimi yapıyor renkler gökyüzünde.
Desen ki;
Beni ne kadar seviyorsun.İnan dünyanın tüm lügatlarını toplarım seni sevdiğimi en güzel şekild anlata bilmek için.En güzel fırçalarını toplardım bütün usta ressamların sevginin resmini tuale almak için.Kelimeler yetmezdi biliyorum sevdamı anlatmaya.Beyaz bir çiçek çizerdim gökyüzüne.Her diyarın her mevsimin çiçek kokularına batırırdım fırçalarımı Üzerine değdirirdim.Kainatın en mis kokularını üzerinde toplardım.
Desen ki;
Benim için ne yapardın.Dağları un ufak ederdim.Ayaklarına çelmeler takar yerlere sererdim hepsini.Katran karası hasreti dar ağacında infaza sürüklerdim.
Desen ki;
Gel bana.Koşardım.Canım çıkana kadar koşardım.Binmezdim otobüslere felan.Yollarda ne olur olmaz.Dedim ya canım çıkana kadar koşardım.Ulaşamazsam üzülmezdim.Yolunda ölümün güzelliğini yaşardım gülüm.
Karınca hikayesine sererdim vuslatımı.Gelemesem de senin için senin yollarında seve seve ölürdüm gülüm.