yağmurla gel...
Yağmurla Gel...
Geldim...Bak! Yağmur yağıyor.
Penceredeyim, o kadar çok yağıyor ki;
Islandım,sırılsıklam...
Saçlarım ıpıslak,
Her tarafım ıslak....
Üşüyorum,çok üşüyorum.
Kapıyı aç,içeriye al beni...
Rüzgarda çıktı,gül kokusu getirmedi mi?
Hissetmedin mi? Kokuyu...
Ben,beyaz gül...
Akşamın zifiri karanlığında çıktım yola.Yağmur başladı birden.Gökyüzü ağladı sanki, aniden...Bardaktan boşalırcasına yağıyor.Sokaklar ıssız,saat bire beş var.Uyudun mu? Yoksa,bana kapıyı açmadan.Anladım bir an daldın gibi.
O zaman hayalindeyim yine.Görüyor musun ? Beni,ne kadar da zavallı gibi duruyorum değil mi? Üşüdüm ya! ondandır bir de sen yoktun.O ıssız sokakları geri dönmek ağrıma gitti.Şimdi de benim yaşlar akıyor yağmur gibi...Elimde değil.Eli boş dönmek.Ben alışkın değilim.Kırılırım.
Zaten sonbaharda geldi,ağaçlarda yapraklarını döküyor.Onlarda ağlıyor,yaralanıyorlar.Dökülen yapraklar yerine geliyor mu? Gelmiyor.Yara,derin yara iyileşir mi? İyileşse bile zaman alır,değil mi? Hayal Adası.Ya ! bizim gönlümüz ,ruhumuz ne zaman huzura ,rahata erecek.Sakinleyecek, dingin bir hale dönüşecek.Hep kalbimiz bu yürek yangını devam mı edecek.Etsin de çok canım yanıyor be Hayal Adası.Artık kanatıyor,yara derinleşiyor.İlacı,merhemi var mı? Bilmiyorum? Bu işin çaresi,hastanesi ,doktoru olur mu? Sence...
Hayalin bırakmıyor bir türlü zihnimi,gözlerin gözlerimi esir aldı.Baharda uzak artık,baksana kış yaklaşıyor.Sensiz günler geçmiyor,geçemiyor.Sesin ,sesin hala o titrek ürkek sesin kulaklarımda...Bu kadar isyana hakkım var mı? Olamaz.Hayalde olsan rüyada da olsan,yine de şükretmeliyim.Hayallerimde, mavi dünyamda varsın ya! o da yeter bana...
Yağmurlara selam söylerim.Yine bir bahar akşamında seni bana getirirler,o yağmurlar bilirsin ki;hep toprak kokar ya! Artık Hayal Adası, sen kokuyor.SEN...
Yeni yağacak yağmurlara...