- 738 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SAKIN!
Bana kalk gidelim deme bu şehirden.Desen ;gir cehennemin dibine; başım gözüm üstüne...
Hani duymasam martıların çığlıklarını, hani çanlar çalmasaydı yüreğim de, hani ezan seslerinin arş-ı alayı sardığını görmeseydi gözlerim, enn şuh haliyle dalgalanan denizine dalmasaydım, buram buram tüten mavi kokusu tenimde dolanmasaydı, hele ki tek başına yalnız yapayalnız görmeseydim Kız Kulesini, belki terketmek kolay olurdu bu şehri.
Bana kalk gidelim deme bu şehirden azizim.Ya yardan ayrılmak kolay mı? Onca minare dikilmişken yüreğime, nasıl yıkarım, nasıl ardıma bakmadan çıkar giderim bu şehirden söyle? Hiç mi üşümedin ıslak kaldırımlarında?Hiç mi yürümedin dar yollarında? Başını omuzlarının arasına gömüp bir kahve de mi içmedin Emirgan da?
Yedi tepe İstanbulumun bir avuç toprağını değişmem dünyaya.İlk baharın da aşkı hissettirenim, sonbaharın da yalnızlığıma eş olanımdır.Kışın soğuğun da hiç çekinmeden anadan üryan yüreğimle sımsıkı sarılıp ısındığımdır.
Sakın ola ki bana kalk gidelim bu şehirden dersin azizim.Hani ,de; bu kentin en kuytu , enn karanlık , enn izbe yerine mezarını kazdır...
Vallahi billahi tallahi kazdırmayanın üzerine yıkılsın bu şehir.