- 627 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANNEMİN EŞEĞİ
Şu sıralar siyaset karıştı.İki helikopterimiz düştü,içimiz yandı ama Siverek’te donan eşeklerden sonra ben de gerçek bir eşek öyküsü anlatmak istedim. Kısmet bugünmüş
Annem 16 yaşında Yozgat Boğazlayan kazasına gelin gitmiş.Dedem Boğazlayan ’da dava vekili..Bir de çiftliği var. Babam askerde 13 yaşında amcanla annem çiftlikte tek başına .Hayvanlar ağılda ,avluda eşek ve sıpası bağlı ...Gece çiftliğe kurtlar gelmiş,eşek anırır kurt ulur iki çaresiz genç yorganları kafalarına çeker sesleri duymamaya çalışırlar...Bir zaman sonra sesler kesilir.Uyku evreni kaplar. sabah olur etraf soğuk ama güneşli,soğuk bir sessizlik var Annemler eşeğin yanına giderler ki eşek sağlam ama sıpadan kuyruk ve biraz kemik kalıntısı var. Hayvanlarla uğraşanlar doğa kanunlarına daha uyumlu vahşeti daha kolay hazmediyorlar.Bizimkilerde günlük işlerine dönerler.eşeğin önüne yesin diye samanları koyarlar.
1976 da karlı bir kış günü 48 yaşında kaybettiğim annem der ki tam kırk gün anne eşek saman yemedi ,su içmedi..Sıpasının parçalandığı yere bakıp anırdı anırdı. Bir sabah kalktık ki o da ölmüştü.
Niye çiftlikte yalnızdılar çobanları neredeydi.köpekleri yok muydu. Onları soracak olgunlukta değildik ama her gördüğüm eşek beni ağlatır...Belki ana özlemi..belki hayvan sevgisi...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.