YILGIN AZİZ-1

• 17 Aralık 2013 Salı 18:30:06

...Tutkular ve hırslar, hayatımıza yön veren iki pusuladır..Bir paytonu çeken iki at, satrançta korumamız gereken iki taş gibidir; koruyup akıllıca kullanmamız gereken...Korumak, burda kontrolü elimizden çıkarmamak olarak ta algılanabilir..
Tutku;içinde hevesi,özlemi ve buna benzer arayışları toplayan istekler bütünüdür ki bakakaldığımız tüm güzellikler bize tutku aşılar..En güzel resim,en güzel senfoni,en güzel vesait,en güzel kadın veya erkek,en güzel giysi,yiyecek,içecek vesaire...
En güzeli nedir?En iyisi, en sağlamı yahut en görkemlisi, elimizde midir?İşte hırsın devreye girdiği ince çizginin başlangıcı..En’lere ulaşmaya çalışırken gösterdiğimiz çabanın tiz ya da ton ayarının şiddetine hırs demek uygundur zannımca..
Ulaşmak ve şimdiki hal..
Tolere etmek..
Katlanmak ve beklemek..
Ya da saldırmak,yerle yeksan etmek,birilerine bir şeyleri reva görmek,bir şeyleri bir yerlerden kuralsızca almak yahut bir yerlere kuralsızlığı umarsızca salgılamak adına ödünler vermek..
Hırsın ve tutkunun zirve noktası cinayettir..
*** *** ***
Affan ve Erva bir zamanların arap yarımadasında yaşayan örnek bir çiftti..Bilinen ebrehenin fil ordusuyla yaptığı harekattan üç yıl sonra evlenmişlerdi..İki yıl sonra Osman adını verdikleri nur topu gibi bir çocukları oldu..Afaki olarak o yıllarda babasını kaybetmiş olan Osman’ın hayatından dem vurarak tutku ve hırsın hikayesine örnekler sunacağız elimizden geldiği kadar..
Eşi affanın bir ticaret yolculuğunda hastalanarak hayatını kaybetmesi kureyza ailesini ve erva hatunu derin bir üzüntüye garketmiştir..