- 1358 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ÖLDÜRÜLEN 101 ŞAİR
Mevlana’nın ünlü sözü; ‘’Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verilecek cevabım var. Lakin bir lafa bakarım laf mı diye. Bir de söyleyene bakarım, adam mı diye.’’ Benim de her kitap için yazacağım bir iki satır vardır. Ancak önce bakarım. Kitap kitap mı? Sonra da bakarım. Yazan edebiyatçı mı?
Sayın Mustafa Ceylan ‘’Öldürülen 101 Şair’’ serisini uzun zamandır net ortamından bölümler halinde yayınlıyordu. Okuduklarım oldu. Kaçırdıklarım oldu. Yakın zamanda bir gün Antalya’dan bir kargo geldi ve açtığımda içinden üç kitap çıktı;
Ceylan Hocamızın ‘’Öldürülen 101 Şair,’’ Harun Yiğit’in’’Vatandaş Osman ve Duy Yunus Emre’’ kitapları. Her biri birbirinden değerli bu kitapları bir tek yazıya sığdırmak mümkün değil. Bu yazımın konusu sadece Mustafa Ceylan ve Öldürülen 101 Şair.
Öldürülen 101 Şair Türk Edebiyatında seçkin yerini alacak değerli bir kitaptır. Sayın Ceylan da gerçek bir edebiyat ustasıdır.
Şairler ve edebiyatçılarla ilgili olarak kendime özgü değerlendirmelerim var. Bir edebiyatçı en başta derviş ruhlu ve mütevazi olmalı. Kendini aşmış olmalı. Kanadı yokken uça uça atmosferden dışarı çıkmaya çalışmamalı. Bilgili, donanımlı olmalı. Söylediği veya yazdığı konularda yeterli bilgi ve beceriye sahip olmalıdır. Sayın Ceylan’da bunların tamamı ziyadesiyle mevcut. Mustafa Ceylan’ı tanıtmadan kitabı tanıtmanın zor olacağını düşündüğümden tanıtıma devam ediyorum.
Hepiniz bilirsiniz. Osmanlı İmparatorluğu döneminde akıncılar vardı. Akıncılar sınır ötesinde fethedilmeye aday ülkelere akınlar düzenler, akın yaptıkları ülkeler hakkında gerekli bilgileri toplayarak padişaha iletirlerdi. Akıncılardan hiç biri kendi çıkarı için çalışmazdı. Tek amaçları vardı. Osmanlı’yı yüceltmek ve gücünü göstermek. Mustafa Ceylan da bir edebiyat akıncısıdır. Edebiyat alanında keşfedilmemiş yerlere akınlar düzenler, akınlarda topladığı bilgileri bazen net ortamından, bazen de kitaplaştırarak paylaşır. Amacı edebiyata gereken değeri vermek ve edepli edebiyatın gücünü gözler önüne sermektir.
Bu düşünceden yola çıkan Edebiyat Akıncımız Gülce Edebi akımını ortaya koymayı, tanıtımını yapmayı, yurt içinde ve yurt dışında kabulünü başarmış değerli bir gönül dostumuz. Gülce edebiyat akımı gelecek kuşaklarda hak ettiği yeri şimdiden almıştır.
Öldürülen 101 Şair’e gelince.
Yarım asrımı edebiyat ve şiire adamış olmama rağmen öldürülen şairlerle ilgili perakende bilgilere sahiptim. Hiciv şiirleri yüzünden öldürülen birkaç şairi biliyordum sadece. Bu kitabı okuyunca öldürülen şairler konusunda ne kadar cahil kaldığımı anlamış oldum. Kitapta şairlerin sadece kısa özgeçmişleri değil, nasıl ve neden öldürüldükleri ile birlikte şiirlerinden seçkin örneklere yer verilmiş. Böylece adı geçen şairler eserleriyle de tanıtılmışlar.
Kitapta adı geçen şairlerin hepsi de şiirleri yüzünden öldürülmüş değil. Özellikle Osmanlı saraylarında yetişmiş şehzadelerle padişahların hemen hepsi siyasi nedenlerle öldürülmüşler. Adı geçen bu kişilerin eserlerinden örneklere baktığımızda öldürülmelerinin edebiyat ve şiir adına ne kadar büyük kayıplar doğurduğunu anlamaktayız.
Günümüzde her aklına esen kitap yapmakta. Bir yıllık şair de, bir günlük şair de, kural bilen de, hiçbir şey bilmeyen de kitap yapmakta. Yapılan kitapların en azından yarısı ekonomik sorunları olmayan kişilerin yalakaların gazına gelerek yaptıkları karalama defterleridir. Öldürülen 101 Şair bir kitabın nasıl yapılması gerektiği konusunda bilgiler ve ipuçları da vermekte.
Kitabın son sayfalarında her şairin ne sebeple ve nasıl öldürüldüğü konuları belirli başlıklar altında gruplaştırılarak listelenmiş. Araştırmacı gazetecilik ve yazarlık gereği olarak başvurulan kaynaklar Biyografi başlığı altında son sayfalara eklenmiş…
Sayın Ceylan’ın öldürülen şairler olarak tespit ettiği sayı yüz otuz yedi. Bunlar arasında kaynak bulabildiği yüz bir şairi kitabına almış. Kalanlarla ilgili kaynaklara ulaştıkça eksikleri tamamlayacağına ve yeni baskıda bunları da kitaba ekleyeceğine inanıyorum.
Necip Fazıl Kısakürek, Arif Nihat Asya, Halil Soyuer, Cemal Safi, Ahmet Tufan Şentürk, Mehmet Kaplan, Güzide Taranoğlu, İsa Kayacan gibi seçkin edebiyatçıların aralarında yaşamış, onlarla ortak çalışmalarda bulunmuş seçkin bir dostumuzdur Sayın Ceylan.
Sözcüklere kaleminin ucunda oryantal dans yaptırılabilen, edebi söz sanatlarına hâkim, yaşlılığında da gençliğindeki edebi enerji ve azmini koruyabilen, deli dolu, ender kişiliklerden biridir kendisi. Bu güne kadar otuz iki kitabı yayınlandı. Ancak tevazusundan dolayı bu eserlerini her zaman ve her yerde ön plana çıkarmaz. Öldürülen 101 Şair’in arka kapağında, kitabın basımını yapan Gelişim Sanat editörünün notundan kısa bir bölümü buraya alıyorum.
‘’…Bu çalışmada Öldürülen 101 Şair’in kısa biyografik tanıtımlarından sonra, şiirlerinden örnekler verilmiş, bilahare şairin öldürülüş sebebi etraflıca ele alınarak, yazar tarafından günümüze ve geleceğe göndermeler yapılmış, ardından konuya ‘’Gülce Edebiyat Şiir Türleri’’ ile şiirin efsunkâr çiğdem kokusu sürülmeye çalışılmıştır.’’
Şiiri ciddiye alarak hayat felsefesi sayan bütün şairlerle şiir okurlarının bu kitaba sahip olmaları önemli bir eksiklerini tamamlayacaktır. Gelişim Sanat yayınlarınca çıkarılan, 478 sayfa ve kullanılan malzeme açısından da profesyonel baskıya sahip ‘’Öldürülen 101 Şair’’ edebiyatımızda çok önemli bir eksiği tamamlamış, önemli bir boşluğu doldurmuştur.
Günümüzün kitap çöplüğünde boynunu bükmüş papatya misali açan bu tür kitaplara verilen emek kutsaldır. Sayın Ceylan’ı gönülden kutluyorum. Eline, kalemine, yüreğine ve doğru düşünen beynine saygılar…
Mehmet NACAR