(B)ALBAY YEMİNİ
1 Temmuz 2008 sabahı başlamıştı Mustafa Balbay’ın Ergenekon macerası. Ankara’daki evinde gözaltına alınmış, polisler evinde yaptıkları arama sonucu bilgisayarına da el koymuştu. Susma hakkını kullandığını söyleyen Balbay, 5 Temmuz 2008’de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mahkeme çıkışı kendisini ‘terör yaralısı’ hissettiğini belirtti.
5 Mart 2009 Perşembe günü sabahı Ergenekon soruşturması kapsamında ikinci kez gözaltına alındı ve ertesi gün çıkarıldığı mahkeme tarafından ‘hükümeti düşürmeye teşebbüs suçlamasıyla’ tutuklandı. Ardından zor Silivri günleri…
12 Haziran 2011 seçimleri bir umut ışığı oldu Balbay için. Her zaman mazlumun yanında olan bizim ‘pür-i pak muhalefet partimiz CHP’ kendisine kol kanat gerdi ve ‘İzmir milletvekili adayımızdır’ dedi. Artık Balbay’a karada ölüm yoktu. Nasıl olsa arkasında Atatürkçü, Kemalist, laik ve ‘kendine demokratik’ bir oluşum vardı. Umutları yeşerdi. Tıpkı kader arkadaşları İlhan Cihaner ve Mehmet Haberal gibi…
13 Haziran 2011 sabahı güneş, Balbay için her zamankinden daha parıltılı doğdu. Artık milletvekili idi ve dokunulmazlığı vardı. Zor ve çileli Silivri günlerinin sonuna gelmişti. Valizini hazırlamaya başlamıştı ki İstanbul 13. Ceza Mahkemesi’nden acı bir haber geldi: ‘Silivri Cezaevi’nden Sincan Cezaevi’ne tahliye edildiniz.’ Dünyası başına yıkıldı ilkeli gazetecinin. Bunca yıl dişiyle tırnağıyla kazıyarak bugünlere gelmiş Cumhuriyetçi bir gazeteciye reva mıydı bu yapılanlar? Oysaki o cumhuriyete sahip çıkmak için nice darbe planları yapmış, köşesinde o şerefli darbeci komutanlara nasıl da sahip çıkmıştı.
Tam 4 yıl 9 ay sürdü tutukluluk süreci. Dile kolay. Cezaevinde partisinin şerefli lideri Kılıçdaroğlu, yalnız bırakmamıştı Balbay’ı. Sürekli ziyaretine gidiyor, bol bol moral veriyordu milletvekiline. Ve 10 Aralık 2013… 5 yıllık esaretin bedeli olarak şimdi meclis kürsüsünde Mustafa Balbay. Bugün tüm CHPliler’in bayramı… Kılıçdaroğlu: ‘Özlemiştik, hoş geldin. Seni demokrasi, özgürlük, insanlık adına kucaklıyorum.’ diyerek şefkat gösteriyor Balbay’a.
Cezaevinde çıkarken ders niteliğine mesajlar da veriyor sevgili Balbay: ‘Kin güdülecek bir süreçte değiliz, gelin tanış olalım. İlk aileme teslim oldum, her şeyi onlarla yaşadım. Daha sonra büyük ailem Türkiye’ye teslim olacağım. Bir girdim bin çıkıyorum. Halka karışacağım. Onların bir parçası olacağım.’ Her şeyi ile tam bir halk çocuğu…
Bir de yemin etti TBMM’de. ’Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma, büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim’ Tam bir ironi…
NOT: Balbay’a tahliye yolunu açan Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı 12 Eylül 2010’da yapılan referandumda kabul edilmişti. Hani şu CHP’nin var gücüyle hayır kampanyası yürüttüğü tarihi referandum… İkinci ironik vaka…
Ve son olarak birkaç siyasinin tahliye sonrası görüşleri:
TBMM Başkanı Cemil Çiçek: Memnuniyet duydum. Geç de olsa bunun gerçekleşmesine sevindim.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Hayırlı olsun. Gözü aydın. Tahliye kararı gecikmiş de olsa kamu vicdanını rahatlatmıştır. Hukuk, adalet herkese lazım.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı: Tahliye hayırlı uğurlu olsun. Temenni ederiz ki benzer durumdaki arkadaşlar da yararlanır.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi: Nihayet Balbay TBMM’de olacak. Gerçekten grubumuz olağanüstü heyecanlı.
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce: Ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Hoş geldin Mustafa. Yapacak çok işimiz var.
YORUMLAR
kıymetli dostum
okumaya değer güzel bir yazı kutlarım
yazının son satırında muharrem incenin söylediği söz ( yapacak daha çok işimiz var ) doğrusu merak ediyorum yapacakları iş demokrasi ve özgürlükler adınamı! yoksa yine derin ve gizli hukuk ihlali içeren demokrasi dışı işlermi olacak göreceğiz....
kalemine emegine sağlık
sevgi ve selamlarımla