Model İnsan
Model insanımız iki ama ben size üç ayrı olay,üç ayrı insan anlatacağım bu yazıda,çıkarımı size bırakacağım. Yaşadığım yerde, bir Anadolu şehrinde.
Bu hafta sonu sanayideydim. Arabamı kışa ve yakında yapılacak muayeneye hazırlamak için gitmiştim. Çalışmayan elektrik aksamlarını elden geçirmek için birkaç yılda bir ziyaret ettiğim ustaya uğramıştım. Elektrikçi Şevket’e, Güven Elektriğe..
Boş da değildi delikanlı, sayısız marka ve model araç var tamirhanelerinde ve yaşlı babasıyla hepsinin sorunlarını çözmek için emek sarfediyorlardı. Sıra bize geldi. Söktü,sağı solu kurcaladı,bir şeyler çıkardı,bir şeyler taktı ve sorunu çözdü, çalışır hale getirdi.. Aküyü farları,stopları,sileceği test etti sorunsuz olduğunu belirtti. Abi tamam muayeneden geçer arabanız dedi.
Yirmi lira uzattım Şevket’e emeğinin karşılığını alması için. Bu fazla abi, bozuk yok mu dedi. Anladığım kadarıyla beş ya da on lira istiyor.
Yok Şevket dedim,sadece metal para var cebimde.
Olsun abi ver onu dedi. Olsa olsa dört ya da beş lira metallerin toru topu, uzattım Şevket’e. Allah bereket versin,yine bekleriz abi dedi,el sıkıştık ve ayrıldık oradan..
Temizlik yüzünden ve gözünden okunuyordu gencin. İşinin ehli,dürüst ve kanaatkardı.
Dört yıl önceki olayı hatırlattı bana bu durum. Geriye doğru götürdü beni. Bir başka elektrikçideyim o zaman. Ustaya baştan söyledim. İlk kez geliyorum sanayiye, zaten yabancısıyım buranın, yeni taşındık memleketinize dedim.
Sorun değil abi, yardımcı oluruz,arabanızı çalışır duruma getiririz dedi.
…………………………..
Marşa bastığımda almamıştı araba. Olsa olsa ya bir sarj işiydi ya da eskiyen kömürün değiştirilmesi meselesiydi sorun. İterek çalıştırmış ve sanayinin yolunu tutmuştum oğlumla ve bir elektrikçinin önüne çekmiştim. Hiç unutmuyorum adı Kadir’di. İtimat Elektrik. Kadir Usta.
Eğildi bir yerlere baktı,sağa sola dokundu,kontağı açıp kapattı sorunu çözeriz dedi.
Peki ücreti.
Fazla değil yetmiş lira dedi.
İyi tamam. Ancak bize bir motorcu bul, diğer işlemleri de halledelim.
Adı Salih’miş gelen gencin. Abi trigeri baskı balatayı değiştirir yüz liranızı alırım dedi.
Tamam Salih kardeş dedim ve arabayı tamirhanesine çektim. Gün boyu sabahtan akşama kadar çırağıyla kalfasıyla uğraştı bir yaz günü aç susuz ve işlem tamamlandığında vakit ilerlemiş akşam geçmiş, hava kararmış yatsı okunmuştu.
Elektrikçi Kadir’se bir ara uğramış sökülen parçayı alıp götürmüş ve daha sonra bana çırağıyla haber yollamıştı. İşlem tamam emek ve parça parası ödeyecek diye.
Hemen peşinden ilerledim çırağın.
Şu iki parçayı değiştirdim falanca parçacıdan aldım,yüz seksen lira ve ayrıca fazladan bir malzeme aldım eskiciden, bir de bana ekstradan yirmi lira fazla emek ödeyeceksin dedi.
Bir duraksadım söylenenler karşısında.
Peki parça değiştiriyorsun niçin haberim olmuyor dedim. Uzak yerde de değilim, hemen yanıbaşındayım.
İşte abi kutuları şurda.,inanmıyorsan açayım bak.
Mesele kutu meselesi değil,yaptığın doğru değil dedim.
Hem belki ödeyecek param yok,insan düşünmez mi bunları dedim.
Gittik parçacıya ödemeyi yaptık,ekstra parça ve ilave ücret derken Kadir’e tam soyulduk. Günahını almak istemem ama parçaları değiştirip değiştirmediğini bilemiyorum.
İşte dünden beri kafamda bu üç insan
Üç farklı insan modeli size.
Kadir,fırsatçı ve vurguncu,kap kaççı yani. Sonrasında hiç uğramadım bir daha,dükkanının önünden bile geçmedim..
Salih,elinin emeğini yiyen helal yoldan kazanan,dürüst,samimi ve işinin hakkını veren evine helal rızık götüren bir insan.
Şevket’se hepsinden daha genç ve tam bir pırlanta. Salih’le Şevket’i hep iyi anıyorum. İçim ısındı. Seviyorum o insanları. Dostlara tavsiye ediyorum. İşinin ehli ve kanaatkarlar diyorum. Güvenebilir işi emanet edebilirsiniz diyorum.
Kadirl’e yollarımız ayrıldı zaten. Onun ihtiyacı yok bize. Günde bir parti vurdu mu meseleyi hallediyor,geçimini çıkarıyor zaten.
İşte üç insan modeli size. Üçü de sanayici. Yorumu siz yapın.
Kemal GÜL
105.12.2013