- 613 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yüz sayımı
Yüzlerini saydım. Tam on bin ismi var her birinin; kimi sesli, kimi sessiz, tam on bin cinsiyeti var her birinin... Ben onları kuşlara asmak istedim; çiçeklerle boğup, sineklerle kurşunlamak istedim. Gülümsediler, benimsediler... Benimse, dediler güldüler... Ama onlar gül değildiler, yüzdüler sadece; bense boğuldum... Kulaklarımdan içeri martılar saldılar, bağırdılar, çağırdılar, mezarlar kazdılar... Sonra bozuk saatlere kalp masajı yaptılar, ayıldım; kendime gelip doğdum... Tarihi, saati anımsamıyorum. Sadece denizi, kulağımdaki martıları ve çöl taşıyan vapurları biliyorum. Yetiyor da bana... Aslında yetmiyor ama kendimi buna inandırdım.
Yüzüme, yüzlerime maskeler taktılar. Bir ses giydirdiler cümleleri bol; sustukça döküldü her biri... Aynalar, sular ve ölüler bana güldüler. Çok utandım. Bir mezartaşının ardına saklanıp Arabi, Farisi kelimeler sayıkladım. Gördüler beni, anladılar... Üzerime güllerle yürüdüler. Biri adımı taklit etti; başardı da... Herkes ona seslendi, ben geldim. Zaten önceden doğduğum için gelmekte bir sıkıntı yaşamadım.
Bana cinnet getirdiler; gayet güzel paketli, özenli ve düzgün... Çorapları bile ütülüydü getirenlerin, onlar yürüdü ben yoruldum. "Az dinlenelim" dedim. "Delirme, daha yolumuz var" dediler. Saydım, cidden yolumuz vardı. Bir de ulumuz vardı, kimdi, neydi, ne içindi bilmiyorum ama uluydu. Üşenmedim, ulandım. "Ulan" dedim "bozdunuz ahlâkını yalanların" Teyit ettiler beni, güzelce yalanladılar... Düğmelerimin içinden karıncalar geçirdiler tek ayak üzerinde. Acıdım...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.