Uzaylılar

• 9 Aralık 2013 Pazartesi 23:32:00

Uzaylılar

Uzaylılar konusunda pek çok kitap yazıldı, söz söylendi. Eski kadim ve kutsal kaynaklarda onlardan bahsedilmiş! Ben, bu konuda teknik ve bilimsel veriler sunmayacağım; bu konuda bildiğim kadarıyla felsefe yapacağım!

Önce şunu bilmeliyiz ki her şey hiçten var oldu. Hiçin potansiyelinde olmayan açığa çıkamaz!
İlk madde, cevher, öz; her şey tekten çıkıyor! Öz maddede görünüyor. Kısaca her şey, tek bir şeyden çıkıyor!
Madde unsurları; toprak, ateş, hava, su… Bunlar hayat aşamalarında görünüyor.
Hayat formlarını ana hatlarıyla bir hatırlayalım önce; cansızlar bile atomları hareket halinde biliyoruz! Bitki, hayvan, insan, enerji, melek, data, ve orjin insan!
Hayvansal beden sonrası formların niteliği hakkında pek bilgi yok! Ama o boyutların sekeneleri olduğu da bilinir! O boyutlardan bu boyuta kontak kurmak isteyenler de olur. Bu kontak kurma işini de sinyal ve enerjiyle yapacaktır. Sinyal ve enerji ise ışık olarak yansır! Yani yansırsa öyle yansır! Bazı o sinyaller sadece bir kişiye yönelebilir! Cinlendi falan denir! Bazı da birçok kişiye görünür! Onu da bilinmeyen ışık şeklinde görürler!
Bu üst yaşam formlarının alt hayvansal boyutla ilişkisinin her zaman dostça olmayacağı da akıldan çıkarılmamalıdır! Şöyle düşünelim tavukları evcilleştiren insanlar onları besler ve kesip, afiyetle yer! Köpekleri kedileri de bir maksat için beslerler! Hani demem o ki bu uzaylılar da boşa ekmez Dünya’yı! Yani üst boyuttan birileri burayla ilgilenirse bilinmeli ki bu alakaları, o boyuttakilerin hayrınadır! Tamamen duygusal olmaz bu bağ kurma işi!
Dünyalıların bu kontağa hazır hale getirilmesi de var işin içinde. Belki de bu hazırlık bin yıllardır yapılıyor! Uzaylılar olarak bilinen ışıkların Dünya’ya data enjekte ettiğini düşünüyorum. Devamlı bilgi içeren ışıklarla bombardıman edilebilir Dünya! Bu ışıkların içeriğindeki bilgiler de insanları eski çağlarda olduğu gibi yukarıdaki ilahlara köle olmaya ikna etmek için olabilir! Kablosuz bilgi taşındığını pek ala biliyoruz! Bilgi ışık ile taşınır görünür görünmez ışıkla…

İnsanın seyrindeki hayvansal bedeninden sonrası enerji aşaması! Yani Cinlerin sinyaller dalga alanı! Onun bir üstü data alanı, daha üstü de orjin insan! Bu aşamalarda seyreden bir tekamül var!

Uzaylılar araçlarıyla gelip ya da uzaktan ışın gönderiyor olabilirler. Bu ışınlar insanların beyinlerini etkileyip onlara köle olmalarına yardım ediyor. Yani insanların göklerdeki ilahlara tapması isteniyor ve bu bir şekilde eski zamanda kolayca yapılmış. Yeni dönemde ise ışın göndererek daha fazla bilgi yollayarak itaati sağlamaya çalışıyor olabilirler!

Bir başka durum da şudur; Dünyalılar insanlara zararlı kirli işlerini, gizli deneylerini ve Dünya’ya hakim olma işlerini yaparken suçu uzaylılara atarak kenara sıyrılmak da isteyebilirler. Her şey olabilir! Dünyalılar uzaylı ayağına insanları robotlaştıran data taşıyan ışıkları sinyalleri yayıyor da olabilirler!
Bir hayali seyir sunayım size;
İnsanın Dünya macerası anlatılır hani sembolik.
Çıplak bir adam (Adem) bir kadın (Havva) birde yılan!
Kitaplar dolusu bilgiyi bir resimle anlatıvermişler!
İtaat yoksa çıplak kalmak var demişler!
Önlerinde asma yaprağıyla dım dızlak kalıvermişler…
O hali yaşadıktan sonra sudan çıkmış balık gibi olur adam!
“Adem, cennetten kovuldu” vah zavallı!
Haaa! Uzaylıları unuttum!
Bakın baştan şartlandırıyorlar, uzaylılar sizden üstün diye!
Size kıyak yapmaya gelecekler!
Çok severler sizi, asla incitmez onlar!
Ben de severim kızarmış tavuğu, hiç incitmeden mideye indirirm!
Bu zamanda yukardan tanıdığın olsun değil mi? “Üst makamlarda tanıdığım var!” der gibi “Uzaylı bir adamım var!” diyenler olur! Caka satmak için işe yarar!

Son tahlilde; hepimiz uzaylıyız! Dünya, zaten uzayda bir nokta bile değil! İnsanlar terakki ediyor, gelişiyor. Orjin insana ulaşana dek de gelişecek! Bu gelişimin her aşamasında da değişik formlarda varlıklar olacak! Şuurlu olanlar, şuursuzu kullanır. Aklıyla kullanır, şuuruyla kullanır. O halde herkes şuuruna sahip çıksın. Kaz gelen yerden, tavuk esirgenmez! Uzaylılar babalarının hayrına da kimseye iyilik etmez! Herkes kendi şuurunu kendisi kullansın. Orjin insan en yüksek makamda ise melekler de orjin insana secde etmek durumunda ise uzaylılar da var ise buyursun secde etsin! İnsan bu bilinçle kendi değerini bilirse, huzurlu olup uzaylı ayağına yatanların da oyuncağı olmaz!

Selametle,
Ahmet Bektaş