- 960 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
''Merhaba, Nasılsın?''
’’Merhaba, Nasılsın?’’
Gecenin bir vakti yıldızların ışıltılarını görebilmek için çatıya doğru çıktık. Her biri dağınık bir halde duruyorlardı. Rüzgar Maşuk yönünde esiyor, saçlarımla dans ediyordu. Derken bir ses işittim. Bu ses ’’ Merhaba, Nasılsın?’’ diye mırıldanıyordu. Sağıma baktım soluma baktım kimseleri göremedim. ’’Yanlış duydum galiba.’’ diye geçiştirdim. Birkaç adım attıktan sonra binanın 6. katından aşağısını seyre dalmışken, yine aynı sesi işitiyor, sağa sola bakıyor, kimsenin olmadığını fark ediyordum. ’’ Kim var orada?’’ diye seslendim. Mavi gözlü, minyon tipli, cana yakın, çok konuşan, yüzü tüysüz olan Hakan bana bakarak ’’ ne oldu bir sorun mu var? Kime seslendin?’’ diye seslendi. ’’ Yok bir şey sadece bir ses işittim.’’ diye cevap verdikten sonra gökyüzüne zincire vurulmuşçasına sabit duran yıldızları izlemeye başladık. Çatıda dört kişiydik. Yine aynı sesi işittim. Bu sefer daha içten, daha derinden gelen bir sesti. Sesin geldiği yöne doğru yürüdüm. Ses git gide uzamaya başlıyordu. ’’ Merhaba, Nasılsın?’’ diyordu. Sonra anlamıştım ki dualarıma cevap gelmişti. Gece gündüz sesini duymak için dualar ettiğim Maşuk sesi rüzgara kapılarak bana gelmişti. O an ellerim titremeye, kalbin yerinden çıkacak gibi atmaya başlamıştı. Aydınlık sarmıştı gökyüzünü, hafiften bir yağmur yağmaya başlamıştı. Yanılmışım, yağmur yağmıyormuş. Gökyüzündeki zincire vurulmuşçasına bekleyen yıldızların mutluluk gözyaşlarıymış. ’’ Ey gecenin nuru, karanlığı aydınlığa çeviren, gözyaşlarını silemediğim, özgürlüğe adım atmalarına yardım edemediğim yıldızlar niye ağlarsınız?’’ Ses kesilmişti, rüzgar esmez olmuştu. Her yerde Maşuk sesi ararken ’’ işte bu yüzden ağlar olduk. O gelmeyecek. Bekleme.’’ dediler. Lakin onlar Maşuk’u kıskandıklarından böyle söylüyorlardı. ’’ Gecenin karanlık yüzündeki nikabı kaldıran yıldızlar, ben Maşuk sevdalısıyım. Son nefese dek onu bekleyeceğim. Çünkü o beklenmeyi hak edendir Beklenenlerin en güzelidir.’’ ilerden Hakan’ın sesini işittim. ’’Hadi aşağı iniyoruz. Kendi kendine konuşmayı bırak.’’ ’’ Tamam geliyorum.’’ dedim ve aşağı indik. O gecenin bitmesini hiç istememiştim. O günün gecesi de bitmişti. Bir daha o rüzgar gelmedi. Ben her gün bekledim. Ve hala bekliyorum. Bir gün çıkıp gelecek.
(Bir rüzgarın fısıltısından esinlenip yazmış olduğum küçük bir öykü çalışması...)
İbrahim Halil ÖZLÜ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.