- 1564 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Aynalı Pencerem..
Aynalarıma çarpar oldu, dilde tükettiğim..
Ruhum yitik, bitap düşmüş, en büyük engelim.
Satırlarımı seyyahlaştırdım, ‘’huzur’’ adını verdim. Lakin huzuru bozan bu somut engeli görmezden gelemedi benliğim.
Elbette aynalar..
Onlar bana hala illegal.
Görmemeliyim. Her seferinde ayrı izler, ayrı düşler. .
Önce zihnime, ardından gönlüme ve en değerlime; hislerime etkisi büyük.
Ben benimleyken kahkahamla değil, sessiz çığlığımın gürültüsüyle ayılıyorum.
Gönlümü konuştururken dilimi susturuyorum. Soluğumu kesiyor bunca kargaşa.. derken gözlerim tamamen bağımsız benden, tuzlu suyunu sel ediyor.
Yazık.
Bu sessiz çığlığın gürültüsü işlerken içime, aynama da yansıyor, pencereme de..
‘’yokluk’’ derken bu kavramı yanlış algılamış pek çok çehre, pek çok karakter.
İnsanoğlu, her gün yanında olduğu bir şeyin yokluğunu çekemez mi ? Varken yok diyemez mi ?
Varlık kavramını, yalnızca dokunuşlarla sınırlandıran kör cahillere selamım olsun o halde bu satırlar.
Varlık, dokunuştan ibaret değil. Olmamalı da zaten. Bu benim legalim değil. Umduğum yahut umacağım hiç değil.
Satırlarımın çehresi bu varlık içinde yokluğun etkisinde kaybolurken, benim hislerimden beklentiniz ne boyuttadır ki ? Sorarım..
Ki ben, pollyannacılık oynamayı nefret ilkesi haline getirmişken; benliğimin dışına çıkıp, olmayan hissi yaşamaya kendimi mahkum etmem kesinlikle mantıksızca.
O aynalara içten bakmadıkça, ne kin yok olacak, ne muhtaçlık..
O pencerelerden ‘’aşk’’la bakmadıkça, ne gönül hasretini azaltacak, ne de gözler bunca tuzlu suyunu..
Bu yüzdendir ki; insan bir ayna arar, yalnızlığını silip atsın..
Bir de pencere arar ki, ‘’aşk’’ hissini tatsın..
Aynalı olsun bizim pencere.
-MerveYalçın
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.