- 1213 Okunma
- 5 Yorum
- 2 Beğeni
ALTIN BAŞLIKLI TARİH
2009 yılında Duisburg fuarda düzenlenen konferansta, tarih öğretmeninin çok içtenlikle anlattığı ve benim dinlerken ağladığım anlatimi güzel, lakin o yaşanılan durum içler acısı bir tarih....kırık kelemimle mini bir tiyotro şeklinde dile getirmek istedim...
Çanakkale tarihi altın harflerle yazılsa yinede değeri anlatılmış olamaz diyerek konuya girdi...düzenlediği slaytta şehit olanların yaşları yirmiyi aşmıyordu..il il toprağımızın her bir bucağından körpeler slaytta yer almışlardı..ne yazıkki hepside hayatının baharında denilen yaşta olup lakin kışa bürünmüş devir yaşamışlardı..anlatırken ağladı , ağlattı....o zamana kadar hiç manasını düşünmediğim ama severek dinlediğim bir türkü hiç bu denli canımı yakacağını düşünmemiştim...."çanakkale içinde vurdular beni, ölmeden mezara koydular beni oof gençliğim eyvah" ölmeden mezara nasıl konulurdu ki ; kılı kırpılmış kırkık koyun şekilli kıza vurulup aşk acısından ölmeden mezara konulmamıştı onlar.....onlarda sevdalıydı ama şehitliğe , ölüme , vatana Allaha sevdalıydı onlar....ölmeden mezara konulmuşlardı..yoktu yokluktan konulmuşları mezara...sayısı sayılmaz askerler vuruluyo yaralanıyorlardı hayatta kalmasına umut olanlar tedavi ediliyo yaraları derin olupta kurtarılmasina umut olmayanlar güneşin bağrında ölümü bekliyorlardı....mecburlardı bunu yapmaya..kurtarilmasina umut olmayan hastaya ilaç sarfedemezlerdi..yoktu çünkü..kısıtlıydı.en yakın ilaç ihtiyacı beş on km yrden teemin ediliyordu ve oda yok denilecek kadar az....hekimler iç çekiyordu keşke ilaç olsada hiç kimse kızıl güneşin altında ölümü beklemese...ama yoktu ki ne yapabilirler....ve mehmet amcamız vardı...hepsi mehmetti ama o ayrı bir mehmetti..iki oğlu ile birlikte savaşta idi...askerler gelip kapısına dayandı : - asker topluyoruz bey amca oğullarına bu vatanın ihtiyacı var"
"- alın evladım oğullarımıda benide alın"
- bey amcam yaşta ilerisin sen kal köyünde hanenin başında dualarla yardım dile bize
- gurbanın olam yavrum bende gelem su daşırım ilaç daşırım bir işin ucundan dutarım amma beni şehitligden mahrım bıragman..
İki oğlu ile birlikte katıldı savaşa..aşk vardı mehmet amcada...ona güç verecek Allah aşkı vatan aşkı vardı..bağrı şehitlik korunda tutuşuyordu....aynı savaşta oğullarından ayrı bölükteydi....her metre kareye sayısız mermi yağdığı gündü alev yaylım gibi savruluyor insanlar kırılıp geçilmişti..ateşler sineleri yakmış ortalık alevden sele dönüşmüştü....mehmet amca yolu tutturdu ilaç lazımdi kilometrelerce yolu yaya yürüdü o zamandan yoktu rahatlık konforlu mersedesler üzerinde gezindiğiniz toprak marka arabalarla deil tabana kuvvetlerle kurtarılmıştı...yürüdü , yürüdü vardı ilaç ocağına doldurdu ilaçları kucağına tutturdu yine geldiği yolu...her çıkışın birde inişi vardı..mehmet amcada geldiği yeri aynı şekilde yürüyecekti....la havle dedi koyuldu yola....bir bölüğe yaklaştı , inilti duydu yüreği kabardı göğsü daraldı kalbi hızla çarpmaya başladı...gönül hissetti evladı...ordakilerin hepsi mehmet amcanın evladıydı ama o evlatla bir yürek bağı vardı....koşturdu koşturdu vardı iniltinin yanına , gözükmüyor yüz...alev çene etinden tutup kaldırmıştı yüzünü...gözüken tek şey gözleriydi..oda kanlar içinde....baba ciyerini gözdende tanır sözdende....abandı evladının üstüne ;
- Yavruuummm guuzuumm gınalı kekliyim mehmedim sensin bu hee sensin..tanıdım seni kohundan tanıdım gözünden tanıdım yavrum...dedi ve elini yüzünü öptü
Mehmet amcada yapabilirdi açabilirdi torbayı sarabilirdi evladının yaralarini ama yapmadi..yapamazdı...o ilaca ihtiyaci olan az yaralanmışlar vardı...oğlunun kurtulma umudu yoktu ki...nefes hızla gidip geç geliyodu belliydi son anları olduğu....mehmet amca bizim gibi nefsini düşünmedi biz olsak dökerdik çuvalı, kurtulmayacak evlatı sarardık ilaçlara , sarmalardık sargı bezlerine...ama mehmet amca yapmadı...yavrusuna kuzusuna yaptığı tek güzellik ilerde gözüken ağacın gölgesine kadar taşıyıp oraya bırakmak oldu...oğluna vatanına diğer mehmetlere yapılan vefa buydu....ölmeden mezara kondu....
Hele birde şunu dile getirsek....elimi yüzüme aldım hıçkırdım...sesim düğümlendi boğazıma..bastığım topraktan utandım....
Güneş tepeye çıkmış , gün ortalıği kavuruyo....toprak sıcak gök sıcak....
Mehmet giyinmiş üzerine bir kaban...boydan uzun pardüsö dediğimiz şekil....vardı gitti diğer mehmetlerin yanına...söyledi onlar
- kardeşim mehmet hava sıcak var git şu paltoyu çıhar bişersin güneşin alnında..
-yok çıkaramam ben bööle rahatım...
Üç-beş kez tekrarladılar ama mehmet çıkarmaya ikna olmadı....aralarında konuştular dediler komutana söyliyeg o derse mecbur çıharır...
- gomutanım mehmet sırtına galın bir gaban geemiş yanıcı bişici çıhar diyok çıharmiyo birde siz uyarsanız..
Komutan geldi askerin yanına söyledi
+ hava sıcak evladım çıkar onu
- komutanım edmeyin eylemeyin çıharamam
+ evladım bu havada bu giyilmez çıkart
-komutanım mazur görün amma çıharamam
+ asker emrediyorum çıkart onu ! ! !
Sertti emir...çımarmalıydı mehmet kabanını ama yapamadı, kabanın altından bacağını biraz çıkardı
- komutanıp almayın gabanımı üzerimden mazur görün , ister öfkelenin ister iseniz dövün..epeyce oldu bitlendi elbiselerim yagdım , yedegda tek bir elbise yogdu paltoyu sırtıma dagdım....
Komutan dedi
+ asker sana bir elbise teemin edek
Mehmet gülümsedi ; dedi
- komutanım elbise heç yokki yedek...
Demeye kalmadı komutan diz çökmüş ağlıyor , mehmet paltom açılmasın diye sağından solundan bağlıyor...bunu görenlerin dizleri toprakda gözleri ıslak...meğerse mehmetin vucudu kalmışdı çıplak.....günlerdir aynı elbise...bitlenmişti , apiş araları pişmişti mecburluktan çıkarıp yakmıştı...yakmasa bit talardı ortalığı...yıkasa içmeye bile zor bulunuyodu su, nasıl yıkayabilirdi...gün geldi mehmet şehitlik şerbetini içti...ortalık duruldu kızıl köz sakinleşti....ama komutanın yüreği halen köz içindeydi sakinleşmemişti..taaki bir takım elbise alıp mehmetin kabrine gidene kadar....aldı elbiseyi mezarın üzerine koydu dualar içinde ağladı..."Eyy Rahman olan Rahim Allah bunu ona ulaşdır...biliyorum orda en güzellerini giyiyor ama nolur bunu ona ulaşdır" dedi özü yandı gözdü yaşlı kızıl kanla ayrıldı mezardan...
Ağladım ağlattı bu olay..yürek yaktı....günümüze baktın utandın...yedek elbise bulunmazken bizdekiler neydi böyle...her biri bir köşede basılı elbise....her elbiseye uyumlu ayakkabi , çanta , çorap , gömlek , ceket....ayıbımız bu bizim...ahiret niğmetinden kayıbımız...hayallerimiz bile zengin....yat, kat , uçan at , yazlık kışlık göçen ev.....
Tabi onlarında illaki vardı hayalleri...atınan araba...birde ufak bir tarla...eli kınalı fadimede oldumu oh mis..hayalde mütevazilik , tok gözlülük....lakin biz hayalimize kavuşalım diye onlar fakir hayallerinden dahi vaz geçip ölüme koşup şehitlikte ilkinci olmaya yarıştılar....yaşamayı sevmediklerinden değil vatanı yaşatmayı sevdiklerinden ölüme koştular....bizim idrak edemediğimizi onlar idrak etmişti...ahiret yurdu dünya diyarından daha güzeldi...
AYŞE GÜL KEBABCI
YORUMLAR
selam öyle şeyler yazmak istiyorum ki derin bir durum her yönden lakın bunu algılayacak nesil kaldı mı diyede kendime sormadan edemiyorum bakıyorum da etrafıma emek vermeden yaşamanın yollarını arayan bir nesil var atalarımız ki dünyanın dörtte birini at sırtında savaşarak almışlar şimdiki nesilde babasının parasıyla cep telefonu alıyor bakın bur dan ayırın farkı başka bir kelime yazmaya gerek yok yakında olacaklar şimdiden belli olmuyor mu düşünmek kurtuluşun ilk ayagıdır düşün..! ey ecdat yakın zamanda ölünce seni defnedecek vatan taprahı kalmayacak böyle uyumaya uyutulmaya uyuşmaya devam edersen vay halimize
selam öyle şeyler yazmak istiyorum ki derin bir durum her yönden lakın bunu algılayacak nesil kaldı mı diyede kendime sormadan edemiyorum bakıyorum da etrafıma emek vermeden yaşamanın yollarını arayan bir nesil var atalarımız ki dünyanın dörtte birini at sırtında savaşarak almışlar şimdiki nesilde babasının parasıyla cep telefonu alıyor bakın bur dan ayırın farkı başka bir kelime yazmaya gerek yok yakında olacaklar şimdiden belli olmuyor mu düşünmek kurtuluşun ilk ayagıdırdüşün ey ecdat yakın zamanda ölünce seni defnedecek vatan taprahı kalmayacak böyle uyumaya uyutulmaya uyuşmaya devam edersen vay halimize