KAYBOLAN YILLAR
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Gençliğin kıpır kıpır zamanı,
Hayat dedi: "Gel yaşa sunduğum ikramı"...
Bekle dedim,"sen dur hele"...
Ömrünün hazanını yaşayan insanlarımın kalbini kırmayayım.
Onlar için yaşayım,onların çizdiği hayat yolunda yürüyeyim.
İncinmesinler,kırılmasınlar bana...
Döner yaşarım bir gün seni nasıl olsa sonunda...
Hayatı eş ve dost için yaşadım kırk yıl boyunca,
Kırk yıllık bir yolu,kırk gün gibi kat etmişim...
Ve artık hayatı yaşamak istiyordum...
Döndüm baktım hayata;küsmüş bana gidiyor.
"Kırk yıl bekledim seni artık çok geç" diyor.
Koştum ,"arkasından yetişeyim" dedim
-"Bu ayaklarla mı çok geç "dedi...
"Sarılayım sana dur" dedim.
-"Bu kollarla mı çok geç" dedi...
"Ne olur bir kez aşkı tadayım" dedim.
-"Bu kalple mi çok geç" dedi...
"Dön bir bak halen güzelim" dedim.
-"Bu yüzündeki çizgilerle mi" dedi...
Baktım aynaya,kaybettiğim yılların farkına vardım o an.
Yorgun ayaklar,
Dermansız kollar,
Yaralı bir kalp ve yüzümde ki
İhtiyarlığın imzalarını gördü gözlerim...
Döndüm sordum hayata: "Ne olacak şimdi"?
Hiç yaşamadım ben gençliğimi,
-"Çok geç kaldın bırak artık beni
-"sarıl Mevla’na"
beni küstürdün onu küstürme bari" :-(
dedi ve!
Fatma Pınarbaşı
YORUMLAR
Ve ben olsaydım o hayata karşı övünürdüm yüzümdeki çizgilerle ve ellerimdeki nasırlarla kendisini nasılda göğüslediğimi fidanlarımın varlığını onarı sulamak imar etmek büytmenin ne demek olduğun ona gururla anlatırdırm diline yüreğine sağlık ama gerçekten güzel bir sorgulama hoş bir anlatım tatlı bir sonuç huzur vericiydi dilinize yüreğinize sağlık kaleminiz daim olsun
Adeta bir hayat dersinde öğrenciyim hissine kapıldım okurken.
Bence herkesin bu çok anlamlı yazınızı okuması gerekir.
Evet hayat kendin için yaşamı kısıtlar ve der ki;gel beni yaşa
başkaları da vardır senden yaşatmanı bekleyen.
ve herkesi yaşatmak ve mutlu etmeye çabalarken hayat yolunun neredeyse bitmeye yaklaştığını görüp telaşa kapılırsın ve geçen zaman aynasına baktığında;
işte ayna;Koştum ,"arkasından yetişeyim" dedim
-"Bu ayaklarla mı çok geç "dedi...
"Sarılayım sana dur" dedim.
-"Bu kollarla mı çok geç" dedi...
"Ne olur bir kez aşkı tadayım" dedim.
-"Bu kalple mi çok geç" dedi...
"Dön bir bak halen güzelim" dedim.
-"Bu yüzündeki çizgilerle mi" dedi...
Baktım aynaya,kaybettiğim yılların farkına vardım o an.
Yorgun ayaklar,
Dermansız kollar,
Yaralı bir kalp ve yüzümde ki
İhtiyarlığın imzalarını gördü gözlerim...
Döndüm sordum hayata: "Ne olacak şimdi"?
Hiç yaşamadım ben gençliğimi,
-"Çok geç kaldın bırak artık beni
-"sarıl Mevla’na"
beni küstürdün onu küstürme bari" :-(
dedi ve!
Hayatın ve sırrını bir türlü çözemediğimiz ''zaman'' ın önümüze koyduğu hakikatleri, bir aynadan seyreder gibi anlatan etkileyici bir yazı idi.
Kaçınılmaz ve değiştirilemez gerçekler...
Günün yazısını ve yazarını yürekten kutluyorum...Saygılar...