- 974 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Helme, Tay Dergisi s.134
M.Mazhar ALPHAN “Metin Soydevili’nin Helme Adlı Şiir Kitabı”(Mühür, Mart-Nisan 2013)
Metin Soydeveli’nin Helme adlı şiir kitabıyla ilgili 15 Aralık 2012 tarihinde yapmış olduğumuz etkinlikteki konuşma metnim.
Sevgili şiir dostlarım, sizleri en içten dileklerimle selamlıyorum. Hoş geldiniz. Metin Soydeveli’yi sizlere iyi bir dost, içten, birçok konuda çalışkan bir arkadaş olarak tanıtmak istiyorum.
“Helme” öncelikle ismiyle çekiyor bizleri. Çok bilinen, çok kullanılan bir sözcük olmadığından okuyucu hemen bir araştırma, öğrenme içinde buluyor kendini. Helme’nin Türk Dil Kurumu’nun sözlüğüne göre birinci anlamı; fasulye, pirinç, buğday vb. tanelerin kaynatıldığında nişastanın çökmesiyle oluşan kıvamlı sıvı; ikinci anlamı bazı bitkilerin kök, çiçek ve tohumlarında bulunan koyu kıvamlı madde. Metin Soydeveli, sözcükleri birbirleriyle buluşturarak koyu, kıvamlı şiirler yaratmış “Helme” ’sinde .
Helme
Sürsem cezveleri yüreğime / Közünde kahve telvelenir / Kaçırma bakışlarını gözlerimden / Ömrüm gözlerinde helmelenir
Metin Soydeveli öğrenmeyi amaç edinmiş iyi bir şiir işçisidir. Önce, hobilerinden biri olan balıkçılığı, daha sonra da yaşam biçimi olan şiir anlayışına değinerek konuya girmek istiyorum.
“Şiir yaşamın bütünüyle ilgilidir ve şiir çelişkilerde saklıdır, belirtendir” der bir yazısında Veysel Çolak.
Hobisi balık avı olan arkadaşımız, yetisini zaman içinde kazandığı edinimleriyle geliştirmiş, usta bir balıkçı olmuştur. Araştırmalar yapmış, okumuş, sormuş soruşturmuş, balıkçılığın püf noktalarını, öncelikle de denizi; sisli, rüzgârlı, fırtınalı havaları, yönleri (Kuzey, Güney, Doğu, Batı) birbirleriyle olan iyi kötü ilişkileri, balık türleri ve yataklarını öğrenmiştir. Balık malzemelerini, kullanım amaçlarına göre bulup yedeklemenin ne denli önemli olduğunun bilincine varmıştır. Tuttuğu balıkları pişirip yerken çektirdiği resimleri bilgisayara yükleyerek görsel pazarlamasını yapmayı da ihmal etmediğini “nispet yapar gibi” gözümüze soktuğunu da biliyoruz sevgili dostumuzun.
Bu girişi şunun için yaptım: Edebiyat, uçsuz bucaksız bir denizdir. Sözcüklerse balık. Dostumuz elinde kalem, bu uçsuz bucaksız denizlerde şiir avcılığına soyunmuş. Kolay mı? Şiire soyunan birinin, öncelikle şiir esintilerini, yönleri, yöneysemelerini öğrenmesi gerekmektedir. Örneğin, Doğu, Batı, Kuzey Güney Kutuplarını, yazar ve şairlerini, “Eliot’tan Rimbault’a, Rilke’en Fatima’ya, Baudelair, Aragon, Verlaine, Malarme, Oktaviya Paz, T.S.Eliot, Neruda, Şiller, Mayavoski, Göthe, Homeros,.. Platon, Sokrates, Karl Marks, Dante v.b.” bunların hangi akımın temsilcileri olduklarını, aynı şekilde bizim Halk ve Divan şairlerini “Mevlana, Yunus Emre, Köroğlu, Aşık Veysel, Dadaloğlu, Pir Sultan Abdal, Fuzuli ve benzerleri” ve şiirlerini, daha sonra da Cumhuriyet Dönemi yazar ve şairlerimizi tanıması, en azından haklarında bilgi sahibi olmalı diye düşünüyorum. Şiir yazarken nelere dikkat edilmelidir? Donanımlı olmak için neler yapılmalıdır? Şiir bilgisini arkadaşımız nereden ve nasıl öğrenmiş ve bu son kitabı “Helme”i nasıl yazmıştır? Birikimi nedir, ne denli başarılı olmuştur şiir yaşamında? Metin Soydeveli’nin Divan Edebiyatı ve Cumhuriyet Dönemi Edebiyat akımlarıyla beslenmekte olduğunun da yakın tanığıyız: Beş Hececiler, Yedi Meşaleciler, Garipçiler, İkinci Yeni şairler ve eserleri gibi. Yorucu ve uzun soluklu bu çalışmaların ışığında sevgili Metin ayrıca şiirin yapı taşlarıyla ilgili bilgileri de kazanmıştır. Biçem, biçim, İmge, dize, uyak, konu, tema, duyarlılık, estetik, ses ve anlam gibi.
Bizler gibi sevgili dostumuzu da zorlu bir yol bekliyor. Kitabın bazı şiirlerinde parıltılı dizelere rastladım. Şiir olabilecek dizeler. Bu dizeler Metin’i ileriye taşıyabilir kanısındayım. Bir de dikkat etmesi gereken şey, şiirin dışarıdaki sözcüklerle yazılır olmasıdır. Yani şiir anlatıyla, anlamsız uzun dizelerle boğulmamalıdır. Daha çok şey söylenebilir, yazılabilir. Şimdilik sözü sevgili Metin’in şiir ve dizelerine bırakalım…
“Kim yazdı bana bu kaderi / Merak ediyorum…/ Ben olmasam ne yapacaksın / Çek cezanı” (Çek Cezanı Şiiri/s.78) vurucu dizesiyle şiir bilgisine ne denli sahip olduğunun da kanıtıdır Metin Soydeveli’nin.
Aşık olmayan şair var mı? Herhalde yoktur. Sevgili Metin Soydeveli de şiirlerini “politik, ekonomik, toplumsal v.b” sevgili eşi üzerinden bizlere ulaştırıyor. Sn. Veysel Gültaş ve Veysel Çolak’tan birer alıntıyla devam edeyim.
Veysel Gültaş; “Hangi kanunu kazısan altından insan çıkar” diyor.
Veysel Çolak; “Şiir, herkesin içindeki derin insandır” der.
Veysel Çolak; “ -Doğa ve insan ilişkilerinde etik ve estetik boyutu gözardı edilmemesi gerektiğini savlar. Ancak,” estetik ve tarihi değerlerin yanı sıra, arka planda çalışan kişilerin ekonomik, sosyal ve kültürel durumlarının da ne olduğuna bakılmalıdır” der
T.S.Eliot’un “Hiçbir şairin, hiçbir sanatçının kendi başına bir anlamı yoktur” sözü açıklayıcı oluyor tam da burada. (Her şair bir diğeriyle anlam kazanır.)
Sevgili Metin Soydeveli de kitabın önsözünde yazdığı “Şiir kendiliğinden güzel ve anlamlı olmaz. Şiiri anlamlı, şiiri ve şairi ölümsüz kılan okuyanıdır.” saptaması ile T.S.Eliot’a katılmaktadır.
Ahmet Arif “Çağının tanığı olmak yetmez, sanık olmak gerekir” der.
Cemal Süreya,” Şairin hayatı şiire dahildir.” der.
Şiir, sözcükler ve aldığı eklerle yazılır. “Şair kullandığı dilden azamiyi koparmasını bilmelidir” der Cahit Sıtkı Tarancı.
Bakalım Metin Soydeveli, kullandığı dilden azamiyi koparabilmiş mi?
e
Metin beyin şiirlerinden cımbızladığım sevdiğim bazı dizeleri aşağıda bilginize sunuyorum.
-Tüter bir çığlıktır yanışım /Tükenişine isyanında bir sigaranın / Yürek Kanaması s.8
-O, söylenmemiş şarkıda dağılır akıl / Yarım s.9
-Sizden fakir değildir hiç kimse / Paylaşacağınız bir şey yoksa sevgiyle, Sevgiyle s.10
- Kadın, bir bedeni ruhuyla kabullenir / Erkek, ruhsuzca her bedeni, Kadın s.12
- Toplamışsa bavulları yüreğinde bir kadın, Kadın s.12
(Kadın, ilişkiyi yüreğinde bitirmişse, geri dönüşü yoktur. Partneriyle mecburiyetler nedeniyle birlikte olsa dahi, sevgi ölü ilişkiler noktasındadır artık. Bu kopuş çok güzel bir şekilde açıklanmıştır. Bence en güzel imgelerden biridir. Yalnız bunun için kutluyorum arkadaşımı.)
- Yanlış notalarına basıyoruz hep yaşamın/ ... / Hep içimde, ya ölüm kazanırsa, Şike s.19
(Pişmanlıklarımızın nedeni, yaptığımız yanlışlıklar) . Güve yeniği sevişmeler, Şike korkusu sarmış aşklar, Şike s.20
( Burada en yakıcı aşkların dahi zamanla sevgiye dönüştüğü anlatılmaktadır. Her çıkışın bir inişinin olacağı gibi. Şike korkusu ile de güvensiz aşklar imgelenmiştir. Çıkar ilişkileri açık veya gizli olarak insanı çıkmaz sokaklara ve yanlışlara sürükler. Vicdanen insanı yiyip bitiren bir duygudur bu. Çağrışımı bol ve kişilere özgü değişik yorumlara açıktır .)
-Lodosla dansa tutuşmuş yaprak…./Engin denizleri var dostlukların,dalınacak/Balıklar oynaşır iç denizlerinde…/ Yağmurla yıkanmış yaprak yalınlığı, Koleksiyoncu s.26
-Hep dalından mı alır suyunu yaprak / Çiy olup yağsan ya sevdama…/Kamçılıyor suları yosunlar… Ya unutursan s.28
-Bir öksürük söküyor denizlerin içini…/…Dizini dövmekten geliyor dalgalar…/…Yaratan: ağaca bile göz verir / Ağlayası geldiği zaman yaradan, Ağlasa Gözlerim s.50
-Sen işledikçe içime ben taşarım içimden / Hiçbir sarhoşluk kalıcı değil, ayrılık kadar / Hele bir de…geçtiyse baş dönmesi / Asıl o zaman anlar vurgun yemişliğini insan, Kalıcı Değil Hiçbir Sarhoşluk s.54
-En büyük yangınlar iki ateş kavuşunca söner, İki Ateş Arasında s.60
Yukarda ki bazı dizelerden çıkan sonuç; bu imgeleri ancak denizle içselleşmiş olan bazı şairlerin yazabileceği kanısıdır. Onu her şart ve koşulda yaşayan, onunla konuşan, dertleşen, her duyguyu onunla paylaşan şairler demek istiyorum özetle…
Yukarda da açıkladığım gibi Metin Soydeveli içindeki insan psikolojisini doğadaki devinimlerle ilişkilendirerek varıyor şiire. Şiirin çoğu dizelerinde denizin geçmesinin nedeni de budur. Hobisi olan balık avcılığı sırasında bilinçli veya bilinçsiz deniz ve içindeki yaşamla içselleşmiştir adeta. O nedenle dizelerinin çoğunda deniz esintisi vardır.
Metin Soydeveli’nin şiir kitabı “Helve” yle ilgili daha çok şey söylenebilir. Kendisine şiir yaşamında daha nice kitaplar diliyorum. Tüm dinleyici ve dostlara teşekkür ediyorum. Saygılarımla…
M.Mazhar ALPHAN
YORUMLAR
Hayranlıkla okudum değerli konuşma metninizi sayın hocam.Saygıdeğer Şairimizi, edebi kimliğini ve kitabını oluşturan karakteristik coğrafi yapıyı son derece net bir şekilde izah ettiniz.
" Toplamışsa bavulları yüreğinde bir kadın " , " Tüter bir çığlıktır yanışım /Tükenişine isyanında bir sigaranın / Yürek Kanaması ve , "
" Yanlış notalarına basıyoruz hep yaşamın/ ... / Hep içimde, ya ölüm kazanırsa "
Dizelerine ve diğerlerine hayranlığımı anlatmaya kelimelerim kifayetsiz kalır.
En kısa zamanda edineceğim kitaplardan.
Teşekkür ederim değerli şairimizi ve eserini bu kadar yakından tanıma fırsatı vermiş olduğunuz için.
Yetkin kaleminiz ve yön veren yüreğiniz varolsun efendim.
Selam ve engin hürmetlerimle.