Siz Hiç İşsiz Kaldınız mı?
Birçok kez işten ayrıldım ya da kovuldum. Elde avuçta ne varsa tükendiği anlarda insan iş konusunda seçici olamıyor. Konfor gözetmeden paraya ulaşmak için ağır işlere de evet diyebiliyor.
İş saatleri, dinlenme zamanları, tatil durumu veya sigorta gibi temel hakları bile istemekten korkar hale geldiniz mi hiç?
Sadece patronun oğlu diye vasıfsız birinin emrinde çalışmak zorunda kalmıştım bu kez. Anlamadığı sektörün sorunları ile boğuştuğunu sanan oysaki tüm dertleri kendi üreten bir yeni yetme idi. İnsan çalıştırmayı bilmediği gibi onlara nasıl davranacağını da ölçemeyen bir yapıdaydı. Defalarca ağız dolusu küfürler savurup ceketimi alıp kaçmak istedim.
Yüksek devirli 4 iplikli V51 in altına onun elini sokup, Bilal İnci gibi gülerek dikiş makinesini çalıştırma fikri ile cebelleşirken uyanır oldum sabahları...
Serviste onun aslında iyi bir insan olduğunu söyleyen herkesçe adı muhbire çıkmış kızın saçlarına sakız atmam, adı ile aynı olduğu için poğaçaları başka yerden almam kendi içinde tutarlı bir davranıştı bence. Takıntılı olduğumu sizden saklamıyorum. Öldürmek mi? Hayır o denli delirmedim henüz.
Siz hiç iğdiş oldunuz mu?
Ülkemin erkeklerinde işsiz kalmak tam da bu etkiyi tetikliyor. Bu ara moda olduğundan size haremden örnek vereceğim, o ağaların hepsinin hadım edildiğini bilmeyen yoktur. Onların âşık olabileceğini ise sadece Ferzan gibi dâhiler bu kadar güzel anlatabilir. Erkek egemen toplumların hepsinde olduğu gibi ereksiyon ile hayat gailesi arasında direkt ilişki olduğunu sanan şahıslar toplamı olduğumuzdan biz erkekleri işsiz kalmak çok etkiliyor.
Benim gibi kendi çabalarıyla defolarından arındığını sanan erkekler bile bu ahvalden nasibini alıyormuş işte.
Siz hiç patronunuzu öldürmek istediniz mi?
Salyalar saçarak ettiği hakaretlerin birinde ağzına delgeçi sokarak onu boğmak istemiş olmam, kahvesine fare ilacı karıştırma isteğim normal mi?
İşi bırakamamak ödenecek faturaların kurduğu uygarlığın kölesi bizler için müebbet hapis...
Kurumsallık adı altında komik bir o kadar da gereksiz kurslar aldıktan sonra da bu eğitimlere katılmayan üst düzey yönetemeyenlerimizle sorunlarımız azalmadı. Benim onu yere yatırıp üstüne işeme isteğim geçmedi hiç. İçtiği suyun onu ishal etmesinden de sorumlu değilim. Pilavından taş çıksın da dişin kırılsın diyecek kadar eski kafalı bir ahmağım. Ettiğim en büyük beddua dört lastiğin de patlasındır en fazla. Çok şiddet yanlısı olmadım hiçbir dönemimde.
Siz hiç işsiz kaldınız mı?
Ben kaldım.
Bu yüzdendir ki bu lanet işten ayrılamıyorum...
nadir