- 745 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Daha Çocuksun Be Adam.
Kalbinin en hücra köşesine sakladığın o güneşe bak adam. İçini kavuran o çöl ateşini yak ve biriktirdiğin tüm nefretleri içine at. Bir kadeh koy önüne,yanına bir kaç meze,tam karşına bir resim yerleştir,taa ki bulanıklaşana kadar bak. Sahil kenarlarından topladığın taşları sakla bir kavanozda ve arada sırada kapağını açıp ciğerlerine kadar çek kokusunu. Yüreğine bir kadife örtü ser adam perdelerini sıyır,yağmur damlasın içeriye. Okyanus olup taşsın gözlerin ıslat yanaklarını,aynada halini gör.Biliyorum ki sevilmedin hiç,o yüzden hep ıslaktı göz bebeklerin. Kapınızın önünde ki o soğuk betonlarda oturup kış boyu yırtık postallarının üstüne basıp yürüdün. Üstelik babanda yoktu o yüzden adın hiç çocuk olmadı. Haline bak adam.. Harap olmuş yıllarına bak.. O sevdiğin kadının resmine bak. Kardeşlerine sarılmadın hiç,onlar senden hep ayrı,hep başka. Zaten hep sana geri dönüceğini bile bile yolladığın kartpostallar ulaşmadı hiç adresine. Evinizin önünde ki o soğuk taşlarda büyüdün adam. Karşı komşunuzdan gelen plak seslerini hala anımsar durursun. Çocukluğundan arta kalan tek tını onlardı azizim. Renkli bilyeler dökülürdü sokağın başından aşağıya sen sadece seyrederdin. Yok denilicek kadar azdı resmin,bir tek kartpostalların var ardına anısını bile yazmadığın. Gazozun tadını bilmez dilin,sokaktan topladığın kapaklarıyla bir kaç defa oynamışsın zamanında.
Gizli kutuların içinde bir resim buldum geçenlerde,daha 15 yaşında yoksun ilk tütünün elinde ve yine kimse yok çevrende. Yenmiş tırnakların,dağınık simsiyah saçların,yamalı kahverengi pantolonun ve tabanı yok olmaya yüz tutmuş postalların. Zeytin çekirdeğini anımsatan gözlerinde iyileşmemiş o kadar yara var ki. Üstelik daha çocuksun be adam.