- 523 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Gülümse
Gece İç mekan:
Philip yatağında hayatını nasıl idame ettireceğini düşünmektedir.O sıra kar yağışını izlemek için istemeye istemeye yatağından kalkarak 23. Caddeye bakan ahşap çerçeveli camının önüne gelir.Kafası karışıktır,yaptığı işlerin hangisini layığı ile yaptığını düşünmekten bir türlü alamamıştır kendini.Yarım saate yakın kar yağışını izledikten sonra gözlerinin uykusuzluğa dayanamadığını hissederek yatağına dönüp uyumaya çalışır.
Sabah İç mekan:
Uyumaya çalışarak geçirdiği gecenin ardından hala yorgun olduğunu bilse de kendini yataktan kalkma zorunluluğu içinde hissetmiştir.Rutubet kokan kısa holü bir üç beş adımda hızlıca geçerek kendisinden daha yaşlı olan merdivenin başına gelmiştir.Ahşap merdivenler bakımsızlık ve hor kullanma yüzünden iyice eskimiş ve isyanını üzerinde taşıdığı herkese karşı açıkça dile getirmişti…kulak tırmalayan gıcırtılarla.Sonunda banyoya ulaştı suyu açtı ve bir avuç soğuk suyu yüzüne çarptı biraz afallamıştı ama uykusu da açılmıştı.Suda eriyen turuncu renkteki vitaminlerden iki adet alarak banyodan çıktı.Tek sayıları sevmediği için haytındaki çoğu şeyi çift sayılara odaklamıştı kapı numarası,telefon numarası,küçük köpeğinin adı bile ‘’Mcalister2’’İlacı bittikten sonra elindeki fincanı bir kenara bıraktı ve HOTPACK marka şişme montunu sırtına geçirerek evden çıktı.
Sabah Dış mekan:
Soğuğu iliklerine kadar hissetmek için ağır ağır yürüyordu Philip yağışa hala devam ederken rüzgar kar tanelerine kısa süreli bir vals gösterisi sunmaları için şans tanıyordu Philip in karşısında.Yaklaşık 5 dakika yürüdükten sonra Amynin Yeri adlı kafeye geldi .Önce camdan içerisinin kalabalık olup olmadığını kestirmeye çalıştı daha sonra kapıyı açmak için hareketlendiği sırada hiçbir zaman neşesini yitirmeyen Amy Williams karşısına çıktı.Amy 22 yaşında atletik yapılı neşeli ve enerjik bir kızdı.Anne ve babasının St.Anna kilisesinde bir Pazar aini sırasında çıkan yangında kaybettikten sonra Philpi babası gibi görmüştü.’’Ne bekliyorsun Philip amca…’’dedi genç kız konuşurken ağzından buharlar saçıyordu ve devam etti’’Lanet olası boğazlarını üşütüp hasta mı olmak istiyorsun’’ardından da Philip’in omuzuna vurarak ince bir gülücük attı.
Sabah iç mekan :
Amy’nin sözlerinden sonra kafenin bu gün de ona çalışacağından-müşterinin az olduğu günlerde Amy,Philip ve Bay Wilkinson genelde laklak yaparak vakit geçirirdi-emin olduktan sonra içeri girdi.Her günki gibi bir dilim elmalı turta ve kahve istemişti Amy’den.Şişme montunu çıkarırken kafenin sıcak havası zihnindeki üşüme hissini yavaşça kıryordu.Philip daha arkasını dönmeden elinde bahis kuponları ile Bay Wilkinson beliriverdi.Silik bir kahkaha atarak lafa girdi emekli polis memuru::’’Hey Philip merhaba dostum ‘’dedi sıska adam bu kalıpla yıllarca nasıl polislik yaptığını da düşünmeden edemiyordu insan.Karısı Emily ve kızı Sasha’nın pahalı zevkleri ve marka takıntıları yüzünden emekli maaşını bir türlü yetiremez olmuş ve şans oyunlarına başlamıştı…kısa bir süre sonra ise bağımlısı.’’Bu günki maç hakkında ne düşünüyorsun Yankee’ler kazanabilirlermi?’’diye devam etti.Nezaketen düşünürmüş gibi kafasını kaşımaya başladı Philip ve bir süre sonra ‘’Neden olmasın’’diye cevap verdi.Philip’in zoraki bir yanıt verdiğini düşünen adam kırmızı deri ile kaplanmış sandaliyeler den birini çekerek Philip’in yanına oturdu ve ‘’Hadi ama dostum dülşünmeden cevap verdiğinin farkındayız ikimizde,deği mi.’’diye konuşmasını devam ettirdi.İyice daralmıştı Philip sağa sola bakınmaya başladığı sırada elinde bir dilim turta ve iki fincan kahve ile Amy masaya geldi. ‘’Siz iki kaçığın kahveleri geldi,haydi yol açın…’’diye araya girerek Philip’in boynundaki urganı gevşetmiş oldu genç kız.Sonraki yarım saat içinde tam 6 tane bahis kuponu doldurdular Bay Wilkinson ile beraber.’’Büyük ikramiyeyi aldığım gün Emily’nin kıçına tekmeyi bastığım gündür Philip’’ gözlerinin kırpıştıra kırpıştıra birkaç kolon daha doldururken ara ara sigarasını tüttürmeye de devam ediyordu…
Dış mekan öğlen civarı:
Günlük uğraşlar bile artık Philip’i yoruyordu.Markete uğramak,Movie Planet’e uğrayıp birkaç DVD almak,buz dolabından aldığı soğuk biranın kapağını açmak bile…Kafeden çıktı Philip artık ne yapacağına karar vermek istiyordu.Yazarlığa ilk adımını atmak adına bir kitaba başlayacaktı –ama öyle alelade bir kitap olmamalıydı bu-yada paletindeki boyaları hiç kurutmayan bir ressam…Tüm bunları düşünürken 23. cadde ile 21.caddenin kesiştiği yerdeki kitapçının önünden geçtiğini fark etti.Belki de biraz araştırmanın kimseye zararı dokunmaz diye geçirdi içinden ve içeriye girmek için kapıya doğru yöneldi.