- 1134 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Saklambaç
Saklambaç oynuyoruz ben ve sevdiklerim. Ölüm ebe olmuş. Kuru bir ağacın gövdesine,
başını kollarına yaslayarak sayıyor uzun bir zaman. Bir hayli koşuşturuyoruz. İnanın oynadığımızı dahi
Unutuyoruz, hatta olmadığımızıda. Bir süre sonra olay mahallinden haberler geliyor ebelemiş ölüm birilerini daha. Ebelenenler ikinci bir defa oyuna dahi edilmiyor. Kazan çömlek patlaması gerek.
Ama ebe işinin ehli, ne yaparsan yap seni eliyle koymuşçasına buluyor o hengamede.
Ağaca çıkıyor biri düşüp ebeleniyor. Trene bindiyorlar, tren raydan çıkıyor.
Uçağa binip gök yüzünde kayboluyorlar gözden düşüyorlar, paraşütler açılmıyor bir türlü ebeleniyrlar.
Anlayacağınız ben bu oyunu oynamasını beceremiyorum. Daha doğrusu oyundan zevk alamıyorum.
Daha ebelenmedim ve oyuna başladığım dostlarım hangi ara yakalandılar şaşırıyorum. Oynamıyorum deyip
Mızıkçılık yapasım var, ölümü hangi ara dahil ettik oyunumuza.
Ondan önce varamadık, hiç birimiz başaramadı kurumuş gövdeli ağacın kabuklarına el sürmeyi.
Sahi o ağaç ne ağacıydı. Hiç meyvesini görmedim. Hangi ara büyüdümde sakallarım aklandı.
Biri söylesin bana ebe nerde saklandı...
:
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.