DUYGUSALLIK YADSIMALARI
Alarmı kurulmuş bir saat, nasıl zamanı geldiğinde çalıyorsa, vadesi yeten insanda zamanı geldiğinde ölüyor.Bu kaçınılmaz sona,geride kalanlar,kendilerince bir sebeb arıyorlar,bahane bulmaya çalışıyorlar.Bu, aslında insanların duygusal yadsımalarının ve ölüm karşısındaki çaresizliğinin göstergesidir.Kaalu-Bela’dan,kıyamete kadar evrendeki bildiğimiz ve bilemediğimiz,algıladığımız yada algılayamadığımız bütün canlıların başlangıç ve bitimleri yazılıdır.Biz bilemiyoruz.Elli sene sonra,herhangi bir Ana’dan dünyaya gelecek herhangi bir çocuğun ne zaman doğacağı,başına neler geleceği,nasıl biri olacağı ve ne zaman,nasıl öleceği yazılıdır.Bu yazılı kitap Lev-hi mahfuz denilen kitaptır.Hiçbir varlık veya oluşum tesadüfi deyildir ve bir hesaba dayalıdır.Evren adı verilen,eni boyu ve derinliği ölçülemeyen düzende herşey belli bir sistemle ve milyarlarca yıl ahengi bozulmadan süregelmekte ve sonsuzluğa gitmektedir.Bu düzeni kusursuz tasarlayan mimar,hiç kuşku yoktur ki Allah’tır.Maksimum kainat ölçeğindeki minimum insan vucudunu inceleyen bilim adamları,insan vucudundaki kusursuz tasarımdan hareketle,evrenin şaşırtıcı ahengindeki uyumu keşfe çıkmakta, keşfettikcede Yaradanın varlığına iman etmekteler..Dinleri,inançları ne olursa olsun...
Aslında ölüm basit bir gerçektir..Bir insanın,nezaman doğacağı,nasıl yetişeceği,başına yaşamı boyunca nelerin geleceği ve ne zaman öleceği bellidir..vadesi geldiğinde ölecektir.Hiç bir çaba ve sebeb bunu erteleyemez,vadesini uzatamaz...İnsanın bu gerçek karşısında çaresiz kalışı,ölenin ardından yaşayanlar tarafından sergilenen davranış biçimleri,boşunadır.Bu davranışlardan ölenin haberi olamaz..ölene faydasıda olmaz..Bir kaza sonucu yaşamını yitiren için; ’’ - Hastaneye vaktinde yetişseydi yaşayacaktı ’’ gibi öngörüler aslında boşuna feryatlardır...Çünki o, öldüyse,lev-hi mahfuz’da yazılı ömrünü tamamlamış demektir..Yada..’’ - işte şöyle olduğundan öldü’’,veya ’’ - ben şunu yaptım,bunu yapmasaydım ölmeyecekti’’’ gibi düşünce içinde olanlar bilmiyorlarmı ki ecel diye bir son var..ve bu sondan geri dönüş yoktur.
Ölümü gözümüzde fazla büyütmemeliyiz..Ancak, ’’ Hiç ölmeyecekmiş gibi çalışmalı,yarın ölecekmişiz gibi de ibadet etmeliyiz,Takva sahibi olmalıyız..Yapılması gereken bu bence.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.