- 2701 Okunma
- 29 Yorum
- 6 Beğeni
ÖNCE ELLERİNİ ÖPER SONRA COPLATIRIZ…
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bugün öğretmenler günü…Törenler yapılacak; yapıldı da yıllarca…, yinelenecek; bütün o yapaylığı nerdeyse beşikteki bebece de bilinen sahte ve aldatan methiye sözler edilecek; kafiyelerle süslenecek, hitabet yarışındakilerce cümleler arka arkaya sıralanarak…
Eller öpülecek, “hadi oradan…”, “üç ay boyunca yatıyorsunuz…”, “günde kaç saat, kaç dakika çalışıyorsunuz…” diyenlerce… Unutulduğu unutulacak bir kerelik, “baş tacısın” denilerek; ayaklar altında süründüğü yok sayılarak…
Her geçen yıl bir önceki huzurunun daha fazla yok olduğu, sağlık emekçileriyle birlikte en fazla şiddete maruz bırakıldığı, korunmadığı; yediği dayakların yanına kâr kaldığı yok sayılacak, eli öpülecek o elleri kıranlarca utanmadan, acımadan…
Öğretmenler; toplumun başkaca nedenlerle gerilen sinirlerinin en fazla yansıtıldığı, aşağılanan meslektaşlarım; çağdaşlaştık ya, görsel ve yazılı medya aracılığıyla hukuku, demokrasiyi, kanunu, kitabı ezberleyen ve neredeyse herkesin birer hukuk uzmanı olduğu ama gel gör ki stresli, sinirli, sorunları dağ gibi olan toplumun çoğunluğu tarafından en rahat dövülecek, hesap sorulacak, nasılsa arkası yok denilerek meydan dayağı atılacak öğretmenler, bugün, 24 Kasım 2013 de de tumturaklı, şaşaalı fakat hepsi bir anlık, hepsi ebedi yalan sözlerle anılacak; yetmez mi?
Önce ellerini öper, baş üstüne alır, sonra yere çalarız nasılsa arkası yok…
Hak istedi diye; özlük ve sosyal ve diğer haklarının yetersizliği için bağırdı diye coplatırız, hani bir saat önce ellerini öptük ya…
Öğretmenler günü; yirmibirinci yüzyılda hala daha azımsanamayacak oranda ikili eğitimin yapıldığı bir ortamda; sabah 06:40 da ders başı yapan; akşam yatsı ezanıyla evine dönen (büyük şehirlerde ise daha da vahim bir çalışma zamanı var) öğretmenlerin günü; KUTLU OLSUN…
Bütün kamu kurum ve kuruluşlarının, yetmez, devlet büyüklerinin eşlerinin, yetmez çeşitli sivil toplum örgütlerinin iş ve işlemlerinin, reklam amaçlı eylemlerinin ve vazifesi dışında her işten anlarmışçasına görevler yüklendiği bir meslek öğretmenlik…
Asıl vazifesi öğretmek olduğu yok sayılıp; aşı kampanyalarının, SGK’nın, Nüfusun İşlerinin, Seçim Kurulunun vb. angarya iş göreni olduğu bir toplumda öğretmenlere saygı duyulur bir dakikalığına, elleri de öpülür... o da bir dakikalığına…
Bu gün öğretmenler günü, keşke olmasaydı, hiç olmasa yüzümüze baka baka alay edildiğini görmez ve kendi yağımızda kavrulurken geçip giderdik…
Her şey para değildir, paranın gücünü kimse yadsıyamaz tabii ki, ancak biz öğretmenlerin paradan en evvel başkaca haklarımız verilmeli, herkesle eşit olmalıyız kanun karşısında, elini-kolunu sallayan okullara girip öğretmenlere şiddet uygulayamamalı, önce bu açıdan bakılmalı; dayak yiyen öğretmenler haberlere konu olmamalı, önce bunun önlemi alınmalı…
Çalışma koşulları iyileştirilmeli; fiziki ortamları çağa uygun hale getirilmeli, bodrum katlarda, kömürlükten dersliğe dönüştürülen alanlarda ne çağdaş eğitim olur ne de öğretmene saygı; birkaç yüz tane modern bina ve donanımı binlerce çağdışı bina ve donanımsız okulu görünmez kılmamalı; ikili eğitim yaparak derslik başına ortalama 30 öğrenci düşüyor yanıltmacasından vazgeçilmeli; beden eğitimi derslerinin olmayan ya da minyatür okul bahçelerinde beş adım koşma olmadığı artık bilinmeli; her okul bahçesine her yıl bir yeni ek bina yapılarak sorun çözülmez…
Ne resim atölyesi, ne müzik ne spor ile ilgili yerleri, çeşitliliği olmayan dört duvar, çok sıra ve bir kara tahta ile çağdaş eğitim yapıldığı iddiasından da vazgeçilmeli…
Öğretmenler Günü kutlu osun (demekle oluyorsa tabii)…
24 KASIM 2013/ Elazığ
Güneri YILDIZ
YORUMLAR
ÖNCE ELLERİNİ ÖPER SONRA COPLATIRIZ…
BİLGELİĞİ İNSANLIĞI YOK SAYAN
BİR ZİHNİYET VAR OLMAZ OKUTALIM YÜCELELİM
YÜCELTEN ERDEMLİ ÖĞRETMENLERİMİZE GÜL SUNALIM
BİR ÖĞRETMEN BİR ÜLKE DEMEKTİR
TUM KARANLIĞA BİR IĞIK OLAN BU EMEĞE DÜVENLER SÜVENLER
YEZİT MERVANIN TEKİLER KALEM TUTAN ELERE GÜL BU ELERİ ÖPMEKDE
BİR FAZİLETİR
USTADIM
EYVALHA BABA SULTAN
Güneri Hocam
Öncelikle günün yazısını ve yazarını can-ı gönülden kutluyorum.
Bildiğiniz gibi ben de emekli bir öğretmenim..Emekli olduktan sonra da tam dört sene özel bir okulda çalıştım. Bu öğretim yılında ise artık çalışmıyorum.
24 Kasım geldi geçti..Dört sene görev yaptığım okulda öğretmenler günü kutlaması yaptılar arkadaşlar ama bir Allah'ın kulu beni de çağırmayı akıllarına getirmedi.
Biz öğretmenler birbirimize sahip çıkmazsak başka mesleklerden olanların bize sahip çıkmasını nasıl bekleriz?
Evet ben herhangi bir öğretmenler günü kutlamasına katılamadım bu sene. O bakımdan da nerak ediyorum. Bu sene de neredeyse tüm okullarda Ceyhun Atuf Kansu'nun '' Dünyanın bütün çiçekleri '' Şiiri okundu mu öğretmenlerin gününü kutlamak adına?
Ve bir şey daha merak ediyorum: Dünyanın bütüün çiçekleri nasıl oluyor da kendilerini yetiştiren öğretmeleri copluyorlar? Dünyanın bütün çiçeklerinin elinde copun işi ne?
Selam ve saygılarımla aziz meslektaşım.
Güne düşen yazınızı kutluyorum ve her kelimesinin doğruyu dile getirmesinden de bir insan olarak büyük üzüntü duyuyorum. Mesleğe saygı, haklara saygı, insana saygı bir toplumun temel taşları, öyle olmaz ise , gereken yapılmaz ise tanık olduğumuz bu görüntüleri daha az aralıkla yaşamak mümkün görünmekte gelecekte.
Anlamlı bir günde anlamlı bir vurgulama olmuş yazınız.
Emeğinize sağlık
Saygılarımla
Güneri hocam harika bir yazı olmuş gerçekleri puslu camdan arındırıp yüze cesurca çarpan yazınızı kutladım ülkemizde hiç bir şeye saygı sevgi kalmadı artık kimseye de güven kalmadı bende öğretmen çocuğuyum annem de babam da öğretmendiler sevgim saygımla kutluyor yapılanları şiddetle kınıyorum
Bir ülkede eğitime verilen değer, öğretmenlerine duyulan sevgi ve saygıyla el ele yürür.
Önemsemenin, benimsemenin, baş tacı edilmenin ölçüsü, eğitimde yükselebilmenin çıtasının merhalelerini belirler.
Bizi bin bir özveriyle yetiştirip hayata teslim eden değerli varlıklarımıza, sevgim, saygım sınırsız.
Değerli yazınıza tebriklerim ve saygılarımla.
Garip Tuhaf ve belirsiz bir Ülke haline geldik.Hak aramak yasak günah ve şiddete gerektiren bir şey diye algılanıyor.Aşırı derece zenginleşen kesimler özel kanunlarla korunuyor.Ama işçiye memura öğretmene gelince şiddet baskı zulüm...Sanırım bunların kaderi böyle yazılmış....Çünki böyle diyecekler..Deveyi hamuduyla götürecekler...Nitekim götürüyorlar...
Memura Öğretmene ağlamak kaderine razı olmak düşüyor...
Nasılsa kaderci bir toplumuz.
duyarlı yüreğinize
gerçekçi bakış açınıza
ve açık sözlülüğünüze
saygıyla
bir ülkeyi çökertmek istiyorsan
önce öğretmenlik mesleğini ayaklar altına ser
ki
şimdi tam da böyle
"öyle bir yerdeyiz ki"
ne mesleğinin onurunu herkes taşıyor
ne öğretmenlik hakettiği onura eriştiriliyor
Öğretmenli hafife alanlara tek şey söylüyorum, birgün bir ilkokula gidip birinci sınıfların bir dersine konuk olsunlar.
Biz o yaşlardaki bir çocuğumuza evde laf anlatamazken onlar bir sınıf dolusu çocukla nasıl boğuştuklarını göpsünler.
Anlamlı yazını ve öğretmenler gününü kutlarım kardeşim.
Selam ve sevgimle.
yerinde ve ağırlığında çok anlamlı,önemli bir eleştiri yazısı.
haklı tespitler ve hezeyan var yazıda.
maalesef öğretmenlik mesleğine yeterinde önem verilmiyor ve bu meslek mensuplarına sıradan memurluk gibi bakılıyor.
En kutsal varlık insan yetiştiren bu insanların eğitimleri bile eksik kalmakta.
yazılacak çok şey var lakin usta yazar yazılacakları yazmış yazıda.
kaleminiz daim olsun.
Kıymetli hocam
Çok doğru tespitlerin olduğu yazınızı buruk bir ruh haliyle okudum sizlere karşı çok mahcubuz gerek siz öğretmenler gerekse sağlık çalışanları özelikle doktorlarımız sizler fedakar ve özverili değerlerimiz olarak her şeyin en güzeline layıksınız belki slogan gibi olacak fakat söylemeden edemeyeceğim sizlere kalkan eller kırılsın söylenecek daha çok şey var tabi.yinede umarım ve dilerim ki her şey gönlünüzce olur.
öğretmenler gününüzü en içten dileklerimle kutlarım.
Saygı sevgi ve hürmetlerimle.
ÇOCUKLARI EĞİTENLER, ONLARI ÜRETENLERDEN DAHA FAZLA ONURA LAYIKTIR. ÇÜNKÜ BUNLAR SADECE HAYAT VERDİLER,ONLARSA İYİ YAŞAMA SANATI
Öğretmen biliyorum evini geçindirebilmek için oturduğu semtten çok uzak semtlerde merdiven silen.Sırf öğrencileri görmesin diye onurlu,gururlu asil insanlar. Öğretmen bilirim bu günkü şartlarda evine ekmek götürmek için inşaatta hamallık yapan....
İlgisiz ilgililere çağrımız lafla peynir gemisi yürümüyor madem ki eğitim bir ülkenin geleceği ...
GELECEĞİNE SAHİP ÇIK
Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum saygılarımla.
Günümüzde bir öğretmenler gününde öğretmenlerin durumunu anlatan yazınızı içim burkularak okudum. :(
Öğretmenlerimizin layık oldukları yerde olmalarını dileklerimle...
ÖĞRETMEN
Ben iki çocuğa bakamıyorum
Yüzlerce çocuğa bakar öğretmen
Gönülde meşale yakamıyorum
İlim ışığını yakar öğretmen.
Onların emeği kolay ödenmez
Tüm insanlık için çabası dinmez
Onlar hep gönülde hiç yere inmez
Sevgidir gönüle akar öğretmen.
Eğitim öğretim bilmeyenlere
Ne yazık gönüle girmeyenlere
İlim, irfan gülü dermeyenlere
Köhnemiş fikiri yıkar öğretmen.
Mahir minnet duyar bu kutsal işe
Cahille savaşır hem de diş dişe
Onlar dur diyecek kötü gidişe
Hayata sevecen bakar öğretmen.
Mahir Başpınar
Bir günün değil tüm günlerin öğretmenler günü olması dileklerimle gününüz kutlu olsun. Tüm öğretmenlerin ellerini öpüp başımın üzerine koyuyorum.
Saygıdeğer Güneri Bey, Ülkemizdeki öğretmenlerin durumlarını anlatan yazınız; içinde o duyguyu yaşatan ama şartlar dolayısıyla öğretmen olamamış benim gibi birçok insanın da öğretmenler adına içini acıtan bir yazı olmuş. Her ne kadar dışarıdan gördüğümüz kadarıyla hak etmedikleri davranışlara maruz kaldıklarını görerek öfkelensek de bilinmeyen daha pek çok sıkıntılarının olduğuna meslek içinde olanlar kadar vakıf değiliz. Ancak idealist bir ruhla fedakar insanların yapabileceğ bu kutsal meslek maalesef ülkemizde hakettiği değeri bulamıyor...Bu özel günde şahsınızda tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyor, ebediyete intikal eden öğretmenlerimize Allah'tan rahmet, emekli olanlara sağlık ve gururla devam edecekleri uzun ömür, görevde olanlara başarılar diliyorum... Selam ve saygılarımla...
Akşam haberlerinde gördüm Ankara'da haklarını savunan öğretmenlerin yine tomalarla gaz sıkılarak,
coplanarak sindirilmeye çalışılmasını. Bilmem buraya yazmamda bir sakınca var mı, Eğitimsen bayraklarını
görünce içim cız etti. Acaba aralarında kızım ve damadım da var mı diye. Kalabalık arasında onları aradım.
Sonra rahatladım. Gelseler ben Ankara'da olduğum için beni ararlar diye.
Öğretmenlerin durumunu çevremdeki öğretmenler ve kızım, damadım sayesinde çok iyi biliyorum. Böylesi
bir yazı yazmayı düşünüyordum bugün ama sizin yazınız her bakımdan doyurucu bir yazı olmuş.
Gönülden tebrikler,
selâm ve saygılar..
Hazin ve ürkütücü bir tabloyla karşı karşıya kalan öğretmenlerin değeri dediniz gibi çöplükte yem arayan bir fare kadar görülmüyor.Daha iki gün önce yüzlerce öğretmenler Kızılay'da polisin şiddetine maruz kaldı...
Kara tahtanın başında parmakları tebeşir,gecelerinde de devler güreşir.Toplumların ilerlemesini sağlamak ve gelecekte aydın ve bilimsel evrensel düşünceye sahip olabilecek, vatanını,milletini severek,tarihini,geçmişini,geleceğini bilen bir toplumu oluşturmaktan başka hiç bir amacı yoktur.Güneri Bey,
Bunun tek yolu eğitim ve öğretimdir.Perde arkasında saklı olan gerçekleri görmeyen toplum olduk...Acılar,elemler sırdaşımız oldu.Düşünebiliyor musunuz bir polis memurun çocuğu eline çantası alıp okula hangi yüzle öğretmenine gidecek.Acaba o çocuk hangi değerle öğretmene bakacak.İsrail devleti bugün en fazla parayı öğretmenine veriyor.3 milyon nüfusa sahip olan İsrail dünyaya egemen olmak istiyor.Neden özgür bir eğitim ve öğretime sahip olduğundandır.Çünkü öğretmenleri siyası idarenin esiri değildir.Onlar için kişisel çıkar değil,ülke önemlidir.Bizde hangi parti iktidara geldiyse hepsi de kendi çıkarlarını düşünerek ülkeyi o şekilde idare etmeye çalıştılar.Yırtık ayakkabıyı ile yaşayanlar bugün servet üzerine servet koydular.Asıl anlatmak istediğimiz konun bilincinde olduğunuz için yazmaya gerek yok.Ülkenin bulunduğu durum zaten bellidir.Umarım hepimiz özlediğimiz o aydınlık günlere hasret kalmayacağız.Yazdığınız bu güzel kaleminizi tüm öğretmenler adına teşekkürlerimi sunar,sevgi ve saygılarımla...
ÖĞRETMENİM
Hem okuyup, hem yazdıran,
Dertlerine ortak olan,
Sevincine koşup gelen,
Bahtı kara Öğretmenim.
İnsanlara güven veren,
Çocuklara kanat geren,
Dedekorkut ve Alperen,
Bahtı kara Öğretmenim.
İlerlemiş yaşı ile,
Beyazlamış saçı ile,
Koltuğunda başı ile,
Bahtı kara Öğretmenim.
Ayırt etmez şucu bucu,
İnsanlıktır onun ucu,
Zalimlere Hakkın gücü,
Bahtı kara Öğretmenim.
Hakkı gören iki gözü,
Doğruluktur onun özü,
Çekinmeden söyler sözü,
Bahtı kara Öğretmenim.
Sevda ile savrulmuştur,
Mertlik ile yoğrulmuştur,
Namert ile boğuşmustur,
Bahtı kara Öğretmenim.
Tarihini öğreten o,
Ecdadını gösteren o,
Dostlarını güldüren o,
Bahtı kara Öğretmenim.
MUHTEREM HOCAM,SAYĞI DEĞER ABİM.DURUMUN VAHAMETİNİN BU BOYUTTA OLDUĞU BİLMİYORDUM.ALLAH YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN.
ŞAHSINIZDA;
24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ DOLAYISIYLA, TÜM ÖĞRETMENLERİMİZİN,ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYOR,SAGLIK SIHHAT VE BAŞARILAR DİLİYORUM.VEFAT ETMİŞ VEYA ŞEHİT OLMUŞ OLAN TÜM ÖĞRETMENLERİMİZEDE ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM.MEKANLARI CENNET OLSUN.TÜM VEFAKAR,CEFAKAR,FEDAKAR,DOĞRU VE DÜRÜSTLÜKTEN AYRILMAYAN ÖĞRETMENLERİMİZİN ELLERİNDEN ÖPÜYORUM.SELAM,SAYĞI VE HÜRMETLERİMİ SUNUYORUM.A.E.O.
ALİ DERE
Hor görülen, dövülen, hakkı verilmeyen öğretmenleri zaman zaman haberlerde görüyoruz, ya görmediklerimiz ne kadar bilir misiniz? Ben bir öğretmen biliyorum,25 yıl hiç ceza almadan görevini yapmış, iktidar yanlılarına ters düştüğü, yapılan uygunsuzlukları incelemeleri için müfettiş çağırdığı için adam tutturularak dövülen, kaburgaları kırılacak kadar hem de, dayak yediği için karakola başvurduğunda ayrıca polisler tarafından da şiddete ve hakarete uğrayan, sahte belgelerle iftira edilen, emekli olmasına bir gün kala memuriyetten atılan bir öğretmen biliyorum. Kim bilir daha kaç tane daha vardır onun gibisi.
Üç ay tatil yapıyor dedikleri öğretmenlerden birisi kızım birisi damadım. Haziran sonuna kadar okulda eğitim görmek zorundalar, okullar açılmadan 20 gün önce yine okulda olmaları gerekmekte. Gün boyu okulda görev yaptıktan sonra evde öğrencilerin sınav kâğıtlarını değerlendirmekte, ertesi günün derslerini hazırlamaktadırlar. Çocuklarına bile ayıracak zamanları yok. Okuldaki hizmetliden bile düşük maaş alıyorlar bu mudur öğretmene verilen değer?
Bu yazı kan ağlıyor günümüzün yazısı olmalı, bir parça da olsa dile getirdiğiniz sorunlar için teşekkürler. Yarın herkes unutsa da önemli değil yılda bir defa olsun öğrencileri bari kutluyorlar ya…