Merhaba Aynur hanım,

Öncelikle yazınızın ilk mısrasına binaen ( medeni bir vatandaş olarak ) vermiş olduğunuz selamı alarak ve uzattığınız eli tokalayarak selam veriyorum.
Ve aleyküm selam…

Belirttiğiniz gibi iletişimin pek çok şekli vardır.Kimisi bunu sesler yardımıyla yapar,kimisi jest ve mimikleriyle,kimisi resimle,şekille…
İslam dinine göre ise ‘’selam vermek sünnet,almak farz’’ diye biliyorum.
Selamı ilk olarak kimin vereceği herhangi bir yasa ile de belirlenmiş değil daha.Lakin toplum hayatını düzenleyen görgü kuralları herhangi bir kayıda ihtiyaç duymadan bizi uyarır bazı hususlarda.
Burada kaleme aldığınız selamlaşma mevzuu da aynıdır. Ancak selamlaşmak toplum olarak unutmuş olduğumuz bir eylemdir.Zira sahte tebessümleri selama dahil edeceksek ve bu modernlik-medeniyet olacaksa halimiz harap.
Aynı ortamı paylaşan,birbirlerinden nefret eden insanların zoraki selamlaşması ne kadar medeni mesela.Yahu öğretmeninden nefret eden bir öğrencinin zoraki ‘günaydın’ demesi ne kadar etik.
Kendi adıma konuşuyorum,yanlış anlaşılmasın.Ama içten ,samimi bir merhabayı hiçbir şeye değişmem.Gerisi hikaye benim için.
Tokalaşma mevzuuna gelirsem;
Ne güzel söylemişsiniz bakınız.Şu mezhepte şöyle,bu mezhepte böyle diye.İnsanların sahip olduğu bir inanç yahut yaşayış biçimi var ki onu yadırgamak ne derece doğru bir davranış.
Hani sormuşsunuz ya ‘’Uzatılan eli boşta bırakıp kişiyi üzmek veya bozmak mı daha çok günah
Yoksa uzatılan eli tutmak mı. ‘’

Diye.Bence bunun cevabı O’nda saklı.

Kur’an-ı Kerim’de bildiğim kadarıyla tokalaşmaya dair direkt bir ayet yok.Ancak ondan tokalaşmanın da dışında pek çok konuda ayet yok.Zaten olması da mümkün değil.Yoksa ayet sayımız kaç olurdu,Kur’an kaç cilt olurdu siz düşünün.Haliyle insanların Kur’an’da yeterince açıklık getirilmeyen konularda sünnete,icma’ya,ilmihal,fıkıh vb başvurmaları kadar doğal bir durum yoktur.Nasıl ki içinden çıkamayacağımız duruma geldiğimizde bir yerlere başvurup,öğrenmeye çalışıyor isek,bu durumun ondan ne farkı var.

Çok küçük yaşlarda eğitilmeye başlarlar, kişi büyüdükçe kurallarla özdeşleşir. Artık o dandik yasaklar vazgeçilmez bir hal alır.

Şu yukarıdaki cümlede geçen’’dandik yasaklar’ ifadeniz.Çok üzdü beni ve başkalarını.İnsanların inanç dünyalarını bu şekilde adlandırmak kırıcı olmaktan başka ne olur sizce.Çocuklarını o şekilde yetiştiren aileleri cahillikle yaftalamak…Üzüldüm.Zira çocuklarına selamlaşmanın çok daha ötesinden erdemsiz davranışlar enjekte eden aileler varken,sırf bu yüzden aynı kategoriye sokulmaları üzücü.
El tutmamanın vahşi bulunması da oldukça garipti.Yani el tutmadığı için onu kaba olarak değerlendiriyorsunuz.Peki kişinin inanç özgürlüğü ne oldu?Ona saygı duymamak ne oluyor bu arada?
Bu bir tercih meselesidir velhasıl bence.Kişi gerekçesi ne olursa olsun ister tokalar,ister tokalamaz.Bu medeni olmak ölçütü olamaz.(Bana göre elbette.)
Elinin boşta kalmasından çok da rahatsız olacak kişiler ,bıraksınlar ilk eli karşıdaki uzatsın.Kendilerini strese sokmasınlar boşuna.
Tokalaşmayla namus elden gider mi gitmez mi?Vallahi bu herkesin kendine kalmış bir durum.Çevremde pek çok arkadaşım var,tokalaşmayan.Ancak bunlardan hiçbiri beni erkeklerle tokalaştığım için namussuz ( ki siz yazınızda elini uzatmayarak namusunu kurtarmıştır ibaresini kullanmışsınız.) olarak görülmedim şükürler olsun.Yoksa öyle görüyorlar da iki yüzlü mü davranıyorlar!?

Yazınızın final bölümünde (kızlık bozulmaz) bu mevzu biraz fazla abartılmış nitekim.Ben tokalaşıyorum,tokalaşana da tokalaşmayana da saygı duyuyorum.Bu tamamen tercih meselesidir.

Kırıcı olmuşsam özür dilerim.
Saygımla,iyi geceler…

İnsani değerlerde, kadın erkek ayrımı yapılmaksızın karşındaki kişiye bir insan Yani Hz Mevlananın YARAADILANI YARADNDANDAN ÖTÜRÜ SEVELİM SAYALIM mantığı ile bakarsak karşındaki insan Allahın en aziz kulu kadın erekek fark etmez medeni ölçüler içerisinde tokalaşarak selamlaşa bilirsiniz lakin öyle örümcek kafalılar varki her şeyi cinsellikte arar kapı tokmağına dokunduğu zaman anahtar deliklerine baktığı zaman aklı belden aşağı kalbi fitne fesat dolu, Bir Allahın selamına cemal cemale görüşmeyi el sıkmayı don lastiği gibi başka boyutlara taşımakta çünkü kalbi hep fitne fesat dolu bütün numaralar senaryolar kadın üzerinde odaklanır kendisi gider bir başka hanımla çağdaşlık adına tokalaşır sıra kendi hanımına geldimi işi dine bağlar kadınlarıda öyledir erkek kardeşide olsa o örümcek zihniyetin etkisinde kalır ve tokalaşmaz elini saklar kalbi fesat yüklüdür her şey asalette özde medeniyette gizli medeniyeti olmayanın güneşide olmaz zifiri karanlığa gece kalır ve karanlıktan beslenir
Duyarlı engin yüreğe saygılarımla