- 638 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
VEDA
VEDA
Gözlerindeki lacivert satenimsi bandı çıkarmak,ayaklarının dibine çökmüş adamın yüzünü görmek için sabırsızlanıyordu.Konuşmak istesede sesi çıkmıyordu.Uzun bir bekleyiş olmuştu onun için.Heyecandan kanı çekilmiş elleri ,sessizce ayaklarını okşayan adamın yüzünü kavramıstı.Bordo ojeli,muntazam uzun parmaklarını ,kalın kaşları ,kısa sakalları ve içini ürperten uzun kirpikleri arasında dolaşırken,aylardır gitmek istediği sergideydi.herseyi tüm güzelliğiyle hissediyordu.Tabloların sehvetini,yunan tarılarını andıran heykellerin gizemini,yola serilmiş kırmızı halıda yürürkenki heyecanını,kırık aynalardan yapılmış bir eserde gördüğü yüzlerce yüzünün mutluluğunu ve bu eserlerin sahibiyle tanışmanın verdiği hazzı en küçük hücresine kadar hissediyordu.parmaklarını dudaklarında gezdirirken en etkileyici eser ‘ L’Eternelle Idole’ cam bir fanusun içinde duruyordu.
Dizlerinin üstüne çökmüş adamın nefesini göğüslerinde hissediyordu.Sıcak sıcak içine doluyordu ve adam dudaklarında titrek gezinen parmaklarını ağzının içinde dolaştırmamak için direniyor ve hareketsiz duruyordu.Karşısında tüm merakı ,heyecanı ve duruluğuyla duran.Gözleri saatlerdir kapalı onu bekleyen kadını inceliyordu.Ve kendine engel olamamıştı.Parmaklarını elleriyle kavradı ve uzun tırnaklarının bittiği noktadan yumusak tenini ufak ufak emmeye başladı.
İçi titriyordu.Parmaklarını emerken dudaklarından gözlerini alamıyordu.Tüm çığlıklarını içince haps etmeye çalışırken dudaklarını ısırışını ve oymalı kahverengi ahşap sandalyede kıvranan vücudunu izliyodu.Biran durdu ve heyecandan kanı çekilmiş buz tutmuş ellerini aldı ve kendi gözlerinin üstüne yerleştirdi.Loş odada hiç kimse konuşmuyordu.Odadaki tüm ses ,kalp çarpıntıları,iniltiner ve nefes alışverişleriydi.Elleriyle gözlerindeki ateşi hissedebiliyordu.Gözler ve ellerin üstündeki elleri dahada yanaştı ve satenimsi lacivert bandı gözlerinden çıkarttı.Loş odada ,ellerinin altında gözlerini kapalı tuttuğu adamı hiç tanımıyordu.Sadece birkaç kez telefonda konuşmuş ve uzun zamandır mesajlaşıyorlardı.Tüm cesaretini toplayarak ,ellerini gözleriden hiç kaldırmadan ..
-Merhaba dedi.
Sesi titriyordu.Aylardır istediği ve hayal ettiği anı yaşamak için usulca sokulup dudaklarını dudaklarına bastırdı ve gözlerinin gözlerine dikti.Ellerini ensesine doladı ve merak ettiği sadece bal rengi olduğunu bildiği gözlerle kavuşmak için beklemesine gerek kalmadı ve göz göze geldiler.
Dudakları tüm meraklarını,gizemi ,heyecanlarını ve uzun bekleyişi kendi dillerince konuşuyorladı.Tahmin ettiğinden daha yıkıcıydı bakışları,bedenine bedenine doladığından şiddetli bir sarsıntı yaşıyordu bedeni.Aylardır merak ettiği yüzleri yüzyüze.Birbirlerine gözlerini kırpmadan bakıyor ve nefessiz kalıp bu dünyadan göçüp gidecek gibi öpüşüyorlardı.
Yanan şöminenin ateşinin ışığında çıplaklığın ısıttığı loş odada sevişerek serinliyorladı.Seviştikçe dahada ihtiyaç duyuyorlardı birbirlerine.Bunun ilk ve son sevişmeleri olacağını biliyorladı.Bu aylardır süren bağımlılığın sonuydu.
Loş odada yalnız kalmıstı.Adam geldiği gibi ses çıkartmadan sessizce gitmiş ve giderken bir hoşçakal bile dememişti.Üstünü giyinmis nefesi normale dönmüştü.ayaga kalktı yeni aldığı lacivert ayakkabılarını giydiğinde gözüne duvardaki kitaplardan biri düşmek üzere olduğu ilişmişti.Düzeltmek için bilinçsizce yanına gittiğinde bir not vardı…...notu eline aldi ve oylece kaldi....
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.