İnsan bazen akışına mı bırakmalı, yaprak gibi mesela son bahar gelecek sararacaksın, düşeceksin, toprağa karışacaksın, yok olacaksın, zerren toprağa vitamin verecek, seneye izin kalmayacak ve yeniden bahar gelecek biteceksin, yemyeşil, gelin gibi, gıptayla bakacaklar. hep kelimelerin arasına sığınmayı denedim, küçük bir şiir, bazen mısraların kifayetsiz gördüm. Kelimelerin her şeyi anlatmaya yetmediğini gördüm. Tüm mısralarının arkasına virgülü bırakıp, devam devam diyesim geliyor. Ardı arkası bitmiyor virgüllerin, anlatmak istiyorsun sevdiğini bir şiirde, heybene bakıyorsun, ceplerini karıştırıyorsun, kelimelerin cebinden düşmüş sanki, anlatamıyorsun, sonra en güzel yanı, o acaba bir yerde bir rafta rastlar mı ona yazdıklarıma diye hayal kurarsın, okur mu dersin, bunu ona yazdığımı anlar mı, o zaman ne ifade edecek onun için, balıkların martılara olan aşkı gibi, martılar balıkları yiyiyor. Nasıl bir aşk bu. balık mesela martı yaşasın diye kendini mi feda ediyor. Yoksa martı zaten balığı sevmiyor mu, nasıl anlatmalı sevgiyi, aşkı, hece hece mi, kelime kelimemi, ya da boylu boyunca paragraflara mı dizmeli, hangisi daha çok yakışır, aşk katılım bekler mi, yani bir şey beklemek ne kadar doğru acaba aşkta, Nazım demişti ya büyük usta hani tahirin meselesinde, nasılda Tahir utanmıştı değil mi? Elma ayrı bir değere binmişti, yok satıyordu. Öylemi olmalı, yani bir şey beklememeli. aşk sevdiğini mutlu görmek mi, yoksa sevdiğinin yanında olmasını mı istemektir. Baksanıza kaç soru ardı ardına geldi. Ufacık bir yazı, daha bıyıkları bile terlememiş, yüklem yoksunu, haddini aşmış, aşkı sormuş. Var mı tanımlayacak acaba, aşkın aşk olduğu nasıl anlaşılır. Hoşlanınca anlaşılıyor mu, ya da gidince, bence en çok gidince anlaşılıyor. Yani kimse ben sana aşığım demesin, yaşasın, öpsün, koklasın, sonra gitsin ve diğeri oturup beklesin, beklemek içini bir ömür yiyecek gibi duruyorsa. Durmasın, ne verebiliyorsa kendinden versin ve kapısına dursun, işte o zaman aşk olur mu? Anlatmaya yeltenirken aklıma Türk Dil Kurumu geldi, aşkın tanımı var mı dır. Sözlüğünde, ona da bir anlam vermiş midir diye baktım. “Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, sevi” diye geçmiş. Bu sevginin aşırı olduğu nasıl anlaşılacak. Bunu kim tespit edecek mesela her şey yerli yerindeyken belli oluyor mu, ya da ona şiir yazabiliyorsan onu seviyor musun, bir yerde okumuştum. “Gerçek sevgi seviştikten sonrada kadınına seni seviyorum diyebilmektir.” Demişti. Hangisi doğru hangi tanım en iyi anlatır aşkı.


Nöbetçi Piyanist