Bir bilinmeze gidermi insan?
Gittiği yeri sadece hayalinde yaşatarak..

Ya görmeden sadece yazılarda olan sevdaya inanırmı?

Dokunmadan severmi ,kokusunu almadan sesini duymadan aşık olurmu yazdığı harflere?
Mutluyum diyebilirmi ki insan yüreğine güvenip?

Evet bütün bunları yaşıyorsa insan gerçek olan sevgiye giden yolu bulmuştur..

Artık ıssız çöllerde susuz kalmak yerine gördüğü Serap’ı gerçeğe dönüştürmek değilmidir?

Cehennem ateşi gibi çöl sıcağına şükredip, gönül bahçesinde serinlemek değilmidir?
gördüğü her çiçekte onun kokusunu aramak değilmidir?

Her güne yeniden, yeniden heyecanla başlamak ,dolu dizgin duygularla ona yönelmek değilmidir?

EVET AŞK...

Bütün bunlara eyvallah dedirten aşk..

Ama karşılıksız ,ama karşılıklı insanın ayaklarını yerden kesen aşk...

Dillere destan olmasa bile senin destanın kimsenin bilmediği,senin hikayen kimsenin anlatmadığı,senin şiirin şairin bile yazmayı akıl edemediği...

YA SENİN AŞKIN???

YA BENİM SANA OLAN AŞKIM?

Aşka aşık olan yüreğimin , sevgisini haktan alan, sevdamın günah olmadığı aşkım...


Her insanın aşkı vardır itiraf edemediği dile getiremediği,peki neden çekimser kalırız söylemekten?

Söylesek büyüsümü bozulur?

Sanmıyorum dahada büyür dahada yücelir ,tabi gerçek aşktan bahsediyorum.

Günümüzde olan sıradan aşklardan bahsetmiyorum, hani yaşımız onsekiz olduğunda
hayal ettiğimiz dillere destan aşklar var ya öylesi aşklar var mı şimdi?

İnanıyorum ki var eğer yürekli insanlar olmasaydı ne şarkılara konu olurdu aşk, nede mısralarda arardı LEYLAsını..

Belki mecnun olmaz ama en az mecnun kadar sevenler mutlaka var biliyorum...

Aşkın dili ,rengi,ırkı yok eminim sadece varlığı görmeden yaşattığı kanatlanıp uçurduğu anlar var ama hayal ama gerçek...


Kim bilir belki içimizden biri çıkıp çizer aşkın resmini,bir diğerimiz yazar destanını,belki şarkı olur şiir olur duygu yüklü...

KİM BİLİR ?


SON EYLÜL