- 599 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kendi Dilince
Sesi neden bu kadar farklı geldi bilmiyorum ama üstünde çok durmuyorum. Dinledikçe aşinalık kazandıran hallerini sevdiğimi fark ediyorum sonra. -Saniyeler içinde tınısındaki umudu aldım, yüreğime katık ettim, avundum.- “İki somundan olacak” diye bağırıyor arkadaki sese. Ekmek girdiyse muhabbete artık sonlandırabilirim bu konuşmayı diye düşünüyor ve bu yönde birkaç laf etmeye kalkıyorum. Zira ekmek, ekmektir. “Seni özledim, seni seviyorum” diyerek susturuyor beni. İçimdeki haylaz çocuk şimdi girmezse devreye bu konuşma hiç hayırlara varmayacak. Kandırılmak istediğim gerçeği bana ağır bari eyleme dönüştürmesem diye kendi içimle cedelleşiyorum. “Aldattın sevgini biliyoruz” dedim tebessümlerimle eşlik ederek. Masum geliyor elbette inkârı. Unutamadın diyor kibrine yandığım. İzlerinden öylesine mağrur. Mağrur dedim değil mi? Elbette senden bahsetmiyorum. Bu yazıda sen yoksun.
Sahibi olduğumuz şeyler hissettiklerimizden ibaret. Hâlbuki ne sözlerim söz şimdi ne duyduklarım. Yani ‘değer’ diyor bir başkası. Ben ise "erise içimde hızla" diyorum. Yükselse göğe iyi anılarla ve bitse bu uykusuzluk. Şeytani bir rüyadan uyansam annemin eli yanaklarımda. Hissetmekten bahsettim değil mi? Yani senden bahsetmiyorum, bu yazıda sen yoksun.
Nerede duruyoruz bilmem ben. Bildiğim şey yüreğimi fersah fersah işgal eden sen fikri. Eskiler belki derman olurdu kendimden birkaç rakam bahşetseydim yakarışlarına. –O naifliği nasıl kaybettim, çocuk saflığındaki sabrı… Bu kini ne zaman kazandım?- Bir acı daha yükleyip gözlerime gidecektin madem neden senden mahrum sorgularla, tek kelimelik ifadelerle bıraktın beni. İçimde oluk oluk zifir. Zannediyorum ki kafein beni alıkoyacak gerçeklerden. Biraz daha kahve. Dengemi istemiyorum. İşin aslı şu bıraktığın mana olmadan da gidebilirdin. Mana dedim değil mi? Yani senden bahsetmiyorum, bu yazıda sen yoksun.
Ne kadar derin duygularla inşa ediyorduk günlük yaşantılarımızı. Her nefesi bir ölümlü ile anlamlandırıp arada bir batmasına müsaade ediyorduk soluklarımızın. Gidenin ardından kendi dilince ağıt. Gidenin dedim ben değil mi? Yani senden bahsetmiyorum, bu yazıda yoksun sen.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.