KIRSALA YOLCULUK
İçinde bulunduğumuz çağın isimlerinden birisi de “bilgi çağı”dır. Ne acıdır ki bu çağda, güzel yurdumda pek çok köy, kasaba ve kent; okulsuz, öğretmensiz, kitapsız ve geri bırakılma için gerekli pek çok koşula açık olarak - bir anlamda- kendi kaderine terk edilmiştir.
Şair Fazıl Hüsnü DAĞLARCA’nın “Kızılırmak Kıyıları” isimli şiirini ilk kez lise yıllarında okumuştum. O gün, o denli etkilenmiştim ki defalarca okumuştum, şiiri.
“Kardaş, senin dediklerin yok,
Halay çekilen toprak bu toprak değil.
Çık hele Anadoluya,
Kamyonlarla gel, kağnılarla gel gayrı,
O kadar uzak değil.”
diye haykıran büyük ozanın sesi yirmi yılı aşkın süredir kulaklarımda çınlamaktadır. Ne zaman “kırsal”a dair bir şeyler düşse aklıma “gel gayrı” isteğini anımsarım. Şiirin yazıldığı tarihi tam olarak bilmemekle beraber şiirde anlatılanlardan bugüne nelerin değiştiğini hep düşünürüm. Bilindiği gibi şiirde yoksulluk, kimsesizlik, sahipsizlik gibi Anadolu’nun –adeta- kaderi sayılan olumsuzluklar çarpıcı bir biçimde anlatılmaktadır. Büyük usta, uzaklardan “kırsal” üzerine şeylerin kurgulanıp dile getirilmesinin yeterli olmadığını haykırmaktadır. Bir anlamda, “Kızılırmak Kıyıları”na “yabancı”ların elini uzatmalarını istemektedir.
“Gel gayrı!” haykırışına kulak verenlerin varlığı toprağımıza ve toprağımızın insanına dair umutlarımızı yeşertmektedir. Bu kişilerden birisi de Recai Şeyhoğlu’dur. Şeyhoğlu bir eğitim gönüllüsü ve İzmir’de yaşayan emekli bir öğretmendir. Bir çok gazete ve dergide yazıları yayımlanmaktadır. Ayrıca, 10 tane kitabın da yazarıdır. Yazar, bir süre önce kansere yakalanan annesi Rasime Şeyhoğlu’nu yaşama bağlamak için bir şeyler yapması gerektiğini düşünür. Serde eğitimcilik var ya köylerde kütüphane açmayı hayal eder. Başlar çalışmalara. Önceleri uzun dönem görev yaptığı Bergama’nın köylerinde kütüphaneler açmaya başlar. İlki Ekim 2002 tarihinde açılan kütüphanelerin sayısı bugün19’a ulaştı.Dile kolay, 5-6 yılda, İzmir ve Manisa’nın 19 köy ve beldesinde 19 kütüphane! Ayrıca, önümüzdeki 1 aylık süreçte açılacak 2 kütüphane ile 21 adet kütüphane açılmış olacaktır. Şu kısa bilgi notu yapılan işin büyüklüğünü ortaya koymaktadır;Yurdumuzda, devlet eliyle açılmış kütüphane sayısı yaklaşık 1400 tanedir.
Bugün, her bir Rasime- Recai Şeyhoğlu Kütüphanesi’nde 3-5 bin değişik kitap bulunmaktadır. Roman, şiir, öykü, araştırma-inceleme, çocuk kitapları ve ansiklopedilerin yanı sıra biri hariç tüm kütüphanelrde bilgisayar da vardır. Kentli yaşamda, dileyen için bilgiye ulaşmak oldukça kolaylaşmıştır. Kentli kişi istediği bilgiye, kitaptan, kütüphaneden ve internetten ulaşabilmektedir. Ya kırsalda yaşayan birisi? O nedenledir ki kütüphanelerin açılması “kitabın kırsala yolculuğu” olarak tanımlanmaktadır. Kitabın, dolayısıyla bilginin, hayalin ve geleceğin kırsala ulaşması insanımız için bir dönüm noktasıdır. Bu yolla, Recai Şeyhoğlu’nun konuşmalarında sıklıkla vurguladığı gibi; “Artık, köylerimizden sadece ebe,hemşire, polis ve öğretmenler çıkmayacaktır. Belki de büyük matematikçiler, sanatçılar ve yazarlar da çıkacaktır.”
Kütüphanelerin hepsi birer “dayanışma destanı”dır. Eğitime gönül vermiş insanlar;
bir-iki, üç-beş, elli-yüz kitap bağışlıyor. Bazıları da kütüphanelerin başkaca ihtiyaçlarını karşılıyor. Bu yüklerin en büyüğünü taşıyan Recai Şeyhoğlu, olanaklarını zorlayarak ve maddi-manevi büyük bir ağırlığı omuzlamanın onuruyla yoluna devam ediyor. Her bir kütüphane bir imece çalışması ile yaşam buluyor.
Kütüphane açılışları tam bir şenlik havasında geçiyor. Şehirlerden kalkan birkaç otobüs ile kırsala taşınan insanlar oradakilerle kaynaşıyor. Birlikte bir düğün-toy havasında açılışları gerçekleştiriyor. Bu törenlerde, şiirler okunuyor, konuşmalar yapılıyor, şarkılar- türküler söyleniyor, halk oyunları oynanıyor, hepsinden ötesi “kent” ile “kırsal” buluşuyor. Kent ile kırsalın buluşması o kadar büyük bir deneyimdir ki ancak ruhun, beynin ve yüreğin ortaya koymasıyla yaşanarak anlaşılacaktır.
Bu büyük deneyimi yaşatanlara ve yaşayanlara selam olsun!
Erdem AK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.