TERASTAKİ AŞK
GÖKÇE , GÜN İÇİNDE ÇOK YORULDUĞU İÇİN SAAT 23.00 DE ODASINA ÇIKMAK ÜZERE ASANSÖRE BİNDİ.ASANSÖR İKİNCİ KATTA DURDU VE ASANSÖRE GÖKHAN BEY BİNDİ.HEMEN ASANSÖRÜ ÇALIŞTIRDI, GÖZLERİNİN İÇİNE BAKARAK KONUŞTU;
_" İYİ AKŞAMLAR GÖKÇE HANIM, BU GÜN YOKTUNUZ.SANIRIM TUR GEZİSİNE KATILDINIZ."
GÖKÇE, BİR ANDA GÖKHAN BEYİ KARŞISINDA BULUNCA ŞAŞIRDI:
_"EVET, ÖYLE."
GÖKHAN :
_"BEN DE SİZİN FALINIZA BAKTIM.HAYATINIZDA ÇOK GÜZEL GÜNLER YAŞAYACAKSINIZ.HARİKA ŞEYLER OLACAK."
SÖZLERİNİ TAMAMLAR , TAMAMLAMAZ DAYANAMADI .GÖKÇE ’NİN DUDAKLARINI ÖPMEYE BAŞLADI VE KOLLARI İLE ONU SARMALADI.HEMEN ASANSÖRÜN ALTINCI KATINA ÇIKMA TUŞUNA DOKUNDU.GÖKÇE, NE OLDUĞUNU ANLAMADAN KENDİNİ GÖKHAN’IN KOLLARINDA BULDU.KENDİNİ KURTARMAK İSTEMESİNE RAĞMEN ,GÖKHAN ONU ÖYLE BİR İSTEKLE ÖPÜYORDU Kİ, KARŞILIK VERMESİ İMKANSIZDI.SANKİ BİR EL İKİSİNİ DE DURDURMUŞTU.HEYECAN DORUKTA İKEN,ASANSÖR ALTINCI KATTA DURDU,GÖKHAN,GÖKÇE’ NİN ELİNDEN TUTARAK ;
_"GEL, TERASA ÇIKALIM." DEDİ.
GÖKÇE, SANKİ BÜYÜLENMİŞ GİBİ İTİRAZ ETMEDEN, ELİNİ SIMSIKI TUTAN GÖKHAN’I TAKİP EDİYORDU.ASANSÖRDEN SONRA BEŞ ALTI MERDİVEN ÇIKTILAR.VE TERASTA İDİLER.
GÖKHAN, GÖKÇE’ Yİ TERASIN EN GÜZEL YERİNE GÖTÜREREK, ÖPMEYE BAŞLADI.GÖKÇE, İÇİNDE KABARAN DUYGULARINA KARŞI KOYAMADI.TERASIN MUHTEŞEM GÖRÜNTÜSÜNDEN ETKİLENEREK,GÖKHAN’ A KARŞILIK VERMEYE BAŞLADI.HER İKİSİ DE YILDIZLARIN ALTINDA , GECENİN BÜYÜSÜNE KAPILMIŞ GİBİ ÇILGINCA SEVİŞİYORLAR, AŞKLARINI YAŞIYORLARDI.ZAMANIN NASIL GEÇTİĞİNİ ANLAMADAN , ZEVKİN DORUĞUNA VARDILAR.İKİSİ DE ÇOK MUTLU İDİLER.GÖKYÜZÜNÜN PARLAYAN YILDIZLARI , ADETA "AŞKINIZ SADECE TERASLA BİZİM ARAMIZDA " DER GİBİ İDİLER.HEMEN İKİSİ DE KALKTILAR.
...../.....
YAZAN : NESOCAN
( YAZARIN "DER_TOP OTELİ" ADLI ROMANINDAN KISA BİR ALINTI.)
YORUMLAR
Hahaha falı kendine yontmuş adam,bu bir yazı da olsa ah şu aptal kadınlar diyesim geldi nedense. Hem niye aniden kalkıyorlar, yani diyorum, bir sevişme sonrası biraz daha birbirlerine dokunabilirler. Hadi diyelim ki teras görüntüsü kayalıklara bakan bir yer olsaydı hatun taş mı kesilecekti. Böyle bir durumda şunu söylemesi gerekir kanımca.
''Afedersin taşlara bakıyor manzara orgazm olamayacağım kusura bakma, sen otuz bir çekebilirsin ''
Hahahaaaazuahazuhhh.
Roman büyük harfle mi basılacak? Asansörde dikkat ettiyseniz Gökçe, Gökhan Bey ve Gökçe'yle binen 23:00 gösteren bir de saat var; doğru mu? Zira tam da oradaki "DE" ayrı yazılmaz, apostrofla ayrılır; ki bunu romancılar iyi bilir. Asansörü çalıştırmak için hangi tip ehliyete ihtiyacımız var? Gökçe'nin algılama süresi biraz uzun mu? Zira Gökhan Bey asansöre bindi, kontağı çevirdi, asansör kim bilir kaça çıktı da Gökçe karşısında bu Bey'i görünce apışıp kaldı (ki nasıl bir kal geldiyse Gökhan yakın temasa geçip göz ucuyla asansörü kullanmaya devam etmişti de). Gökhan Bey bey de Gökçe neden Gökçe Hanım değil, neden kahramanlardan bazılarıyla aramıza mesafe koyuyoruz.(ki o mesafeyi pratikte Gökçe kapadığı halde)? Tur gezisi ne demek, kül tablası gibi kıpırdamadan durduğumuz turlar da mı var? Gökhan Bey'in fal bakmaktan daha büyük bir becerisi yok mu da asansörde askıntı olacağı (bildiğimiz anlamda yapılan sapıklık dikkat edildiyse romantik süsü verilerek anlatılmış), terasta götüreceği Gökçe'nin falına bakıyor? Kadınlar için manzara etkileyiciyse partnerin önemi yok mudur da Gökçe manzaraya fit olup Gökhan Bey'e "karşılık" veriyor? Bir terasın en güzel yeri nasıldır, mesela güvercinlerin pislemedikleri yer gibi midir? Terasın böyle bir yeri var mıdır yoksa siz "SOTE" yazacaktınız da yanlışlıkla "GÜZEL" mi yazdınız? Sevişme sahnesini çok baştan savma yazma nedeniniz nedir acaba?
Ben en son olarak şeyi merak ediyorum, beni engellemeniz soruları okuduktan sonra mı olacak, okurken mi? Zira bu yorumu başkalarının da görüp soruları arttırmasını istemeyeceksinizdir.
Reverans eder giderim...