- 411 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
umutları çalınmış çocuklar..
tarihin kendinden utandığı bir zamandayım..yüreğim sancı ve sızılardan habire çağ değiştirmekte..ülkeme kederli ve kara bulutlar çökmüş tıpkı gözkapaklarım gibi..boğazım düğümleniyor konuşamıyorum sadece ve sadece susyorum..ya çok seviyorumdur yada çok üzülüyorum kahr oluyorum sessizlikte...insanlık suçu işleniyor habire bu sessiz vede karanlığa sürüklenmiş diyarda..15 yaşında bir çocuğum yaşıtlarım gökyüzüne gökkuşağı renginde uçurtmalar uçururken toz pembe umutlara ben ise silahların ve namlu uçların gölgesinde yaşamayı öğreniyorum..bazen ani bir baskında elleri ayakları titreyen bir korkuya börünürüm bazende cadde ve sokak ortasında anne ve bacılarımın joplanmasına tanıklık ediyorum..aynı ülkede yaşıyorum ama onlar evlerinde atariyle bilgisayarla oyun oynarken ben ise silahların ve acımasız savaşın gölgesinde mayınlar ve toplarla oynuyorum bazen kolsuz bazen bacaksız ve bazende hayatımın baharında umutlarıma veda ediyorum..bazen mevsimlik işçiyim şarampole yuvarlanıyorum..bazende 15 yaşımda yüreğimde 15 kurşunla tanışıyorum babamla beraber terorist oluyorum..anamın yüreğine derin yaralar bırakarak cellatların ellerine kolunu sallayarak dolaştığı bu diyardan veda ediyorum..yetmiyor gecenin karanlığında bombalarla tanışyorum yıkık düşlerimde..dilanın şilanın arkadaşıyım ben..eylemci olmuşum küçük bedenimle bir militan olmuşum korkuyor benden artık eli silahlı adamlar..anadilim yasaklanmış ülkemi tanımlamıyorum..tarihim kendinden utanıyor..iliklerime kadar acıyla işlenmişim..dağlarıma bahar gelmiş ama boynu bökük papatyalarımın..teslim almışlar bedenimi minnacık bir yüreğim var titriyorum..taş atarken almışlar beni cocuk olduğumu söylüyorlar sırıtılarak..herkes gibi bende ateşin etrafında halaylar çekerek newrozumu kutlayacaktım..yüreğimdeki ateş gibi kölelikten kurtulmayı düşleyerek..efsaneyi bilmiyorum ama bayram diyorlar bende bayramı kutlayacaktım arkadaşlarımla.. panzer ve joplarla üzerimize geldiler annelerimizi, bacılarımızı üst üste ezerek dövdüler yetmedi kurşunladılar amcalarımızı..ve sonrası işte küçüçük bedenim ellerinde; kolumu kırıyorlar orta yerde herkesin önünde poz vererek, ağlıyorum çığlık atıyorum..sancılar sarıyor bedenimi..televizyonda gördüğüm filistinli çocukları irakı hatırlıyorum..ama burası ne filistin nede irak burası karanlığa vede sefalete sürüklenmiş bir diyar..bazen şırnak bazen cizre bazende hakkari..burası acıların utancından yüzlerin dizlere dayandığı mezopotamya..her yanım efsane kokar ;bu dilsiz ülke ne gördü ne görmedi..kaç efsane geçmiş bu diyarda..bu ülkenin anaların gözünde herşey görünür..damatların ve gelinlerin ellerine kınalar sürülmemiştir tıpkı düşleri yarım kalmış çocukları gibi güneşin ve ateşin cocukları..yas kokar annelerin elleri..guzelim doğam rengarenk çiçeklerim tahrip edilmekte savaşın gölgesinde..insanlık tarihine ışık saçıyorum..dicleyim fıratım, munzurum..insanlığa hayat verirken berraklığım; panzerler altında kalıp hayatsızlaşyorum..tarihe efsane yazarken tarihsizleşiyorum..dilim, kimliğim, kültürüm tahribatlar altında..değersizleştiriliyorum..anadili çalınmış bir ülkenin çocuğuyum..dilimdeki ezgiler yarım kalmış..umutlarım çalınmış..yüreğim fırat gibi asi dicle gibi mağrur..barışa susamışım çoraklaşan insanlıkta..artık göz kapaklarıma kederli bulutlar ekmeyin..yaşamak ve yaşatmak istiyorum..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.