- 1820 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
FETHİYE'NİN PASPATUR SUYU VE ABBAS'IN KÖR KAZI
Uzun yıllar Paspatur’da ikamet eden ve Ağustos ayında aramızdan ebediyete göç eden, Nakliyeci Mahmut Palaz’ın eşi aynı zamanda akrabamız olduğunu konuşma esnasında öğrendiğim Sezmen abla ile yaptığım görüşmelerde aşağıdaki bilgilere ulaşarak bu yazı tarafımdan kaleme alınmıştır. Kapıyı ilk çaldığımda Sezmen abla ile beni Mırnık’da karşıladı.
Mırnık çok sevimli ve besili çokta yakışıklı bir kedidir. Fethiye’nin Paspatur suyundan içen Fethiye’den bir daha gidemez derlermiş. 60 yıl önce Fethiye’de elektriğin yok olduğu dönemlerde Paspatur suyu içiliyormuş. Buzdolabı olmadığı için insanlar su testilerini doldurarak suyun içinde bekletirler ve sonra oradan alıp yemek saatlerinde içerlermiş. Ayrıca karpuz kavun gibi yiyecekleri Paspatur suyunda soğutarak yerlermiş. Haftanın Pazar günleri mahalle sakinleri halı ve kilimler yıkarlar ve kurutmak için oralara sererlermiş. Arkasından kendileri de bu suda banyolarını yaparlarmış. Abbas burada uzun yıllar kahve ocağı çalıştırmış ve çok güzel dövme dondurma yapar güzel para kazanırmış. Abbas’ın üs katında marangoz atölyesi varmış. Abbas’ın hemen karşısında Yahudi Yaşar’ın yerinde Tin ton Mehmet nargilecilik yaparak nargilecilikten geçimini sağlarmış. Tinton Mehmet’in birde’’ zarif’’ kahvesi varmış fincanın üst kısmı geniş ve birazda büyük olurmuş. Zarif kahve isteyenlere o fincanda gelirmiş kahveleri. Tin ton Mehmet’in yanındaki küçük bir odada Üç telli bağlama üstadı Ramazan Güngör zaman zaman orada üç telli bağlama çalarak oradaki insanları coştururmuş.
Fethiye’ye 1977’li yılların başında iskeleye yaklaşan gemilerin yolcuları davul zurna eşliğinde karşılanırdı. Turizm hareketleri yavaş yavaş kendini göstermesi ile Paspatur’da yavaş yavaş yabancı sermayenin girmesi ile Nostaljisini kaybetmiştir. Abbas’ın kör kazı arkadaşları ile birlikte burada uzun yıllar kör gözü ile yaşamını sürdürmüş. Kendisine atılan yemleri bir oraya bir buraya atlayarak yemleri yakalar arkadaşları gagasından yemini alır korkusu ile lup diye yutuverirmiş. Çok boğazak olduğundan, halk arasında bu söz büyük lokma ve hızlı yemek yiyenler arasında da kullanılmaya başlamış. ‘’Ulan yavaş ol be Abbas’ın kör kaz gibi yutuyorsun derlermiş’’. Mehmet Ağanın oğlu Mustafa’da kazlara rakılı ekmek atar arkasından onların hal ve hareketlerindeki değişikliklerinden haz alırmış. Terzi Salih’in tavla oyunu halk arasında izleyeni en çok olan bir tavlacı olduğundan oynadığı tavla oyunu bir turnuva şeklinde olurmuş. Paspatur’da halen bir iki çift kaz bu su üzerinde yaşamlarını sürdürmektedirler. Abbas’ın Rodoslu olduğu söylenmektedir. Yahudi yaşar Fethiye’nin tanınmış işadamlarının birisine kefilliği yüzünden tüm servetini kaybettiğinden, karısı Rika ve oğlu Ceko’yu da alarak Fethiye’yi terk ederek İzmir ‘e oradan da Filistin’ e gitmişlerdir.
Kaynak kişiler Ercan Karadenizli, İsmail Kuruefe ve Sezmen Palaz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.