- 593 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAYALLERDEN GERÇEĞE AZMİMİN ZAFERİ 15 - Bölüm
HAYALLERDEN GERÇEĞE AZMİMİN ZAFERİ 15 - Bölüm
Saygıdeğer gönül dostlarım. Talihsizlik serüvenlerimin olduğu gibi, şansımın yaver gittiği günlerde oldu. İnşallah ömrüm varsa benimde hayatım romandır diyerek artı, eksi tüm anılarımı gönül dostlarımla, okuyan,dinleyen hayranlarımla paylaşmaya çalışacağım. Gerçek hayat hikayemin başında belirttiğim gibi, topluma hizmet için adanmış şahsiyetlerin başından geçenler ibret vericidir.
TRT den ben müjdeli haberi aldıktan sonra sekretere: Müdürüm geldi mi diye sordum. Oda bana buyurun sizi bekliyor dedi. Sayın Haluk Kılçık beye şiir şölenlerin canlı yayınlanması istiyoruz deyince. Teklifime sıcak baktı ama şöyle dedi. Canlı yayın yapabilmemiz için en az otuz beş personel görev yapacak onları ağırlamak sizin için külfetli olur böyle bir imkanınız var mı dedi.
Bende düşündüm : Derneğimizin henüz böyle bir imkana sahip değil dedim.
Kızımın evine gelip akşam radyo programına çıkacağımı bildirdim. Damat bile şaka zannettiler. Ben karnımı doyurup gideyim dedim. Kızım annesini aramış köyde babamı radyodan dinle deyince o kanalı açıp yayını beklemiş. Oğlumda Kıbrıs ta nöbet tutarken tesadüf küçük cep radyosundan haber dinlerken ardından fon müziği çıkıp ben şiir okumaya başlayınca sevinmiş.
Benim analık o zaman yaşıyordu. Kızıyla birlikte beni radyodan dinleyince oda çok sevinmiş. Kızım hayatın bak kurtuldu damadımın sesi radyolardan, televizyonlardan duyulmaya başladı deyince . Eşim : Anne durum bildiğin gibi değil, bırak para kazanmayı cebinden harcamalar yapmasında demiş.
Çünkü biliyordu kazancımın yarısından fazlasını derneklere harcadığımı.
Derneğimizi ve kendimi tanıttıktan sonra verilen süreye göre şiirlerimi okudum ama sadece Türkiye’m şiirimi paylaşıyorum, bu şiirim Türk Dünyası Şairler Antolojisinde yayılandı. Türk Dünyası Çocuk Şiirleri Antolojisinin çıkmasına vesile olmaktan da, Türk Dünyası Şairlerinden Atatürk şiirleri antolojisinde yer almaktan da mutluyum. Ulusal antolojiler ufkumu açıyor.
TÜRKİYE’M : Aç ta haritaya bir bak, Görmezsen ışıkları yak, Küçümsemeyi de bırak, Dünyanın kalbi Türkiye’m. Asya, Avrupa arası, Güney Afrika sırası, Türk lirasıdır parası, Dünyanın kalbi Türkiye’m. Biraz yüksektir dağları, Çok ünlüdür boğazları, Turist çekiyor yazları, Dünyanın kalbi Türkiye’m. Üç yönümüz de denizdir, Osmanlı tarihimizdir, Ankara başkentimizdir, Dünyanın kalbi Türkiye’m. Fikirlerin odağıdır, Peygamberler durağıdır, Sevgi yumağı, bağıdır, Dünyanın kalbi Türkiye’m. Burada güllerin hası, Meşhur meyvesi, halısı, Şirin ili ISPARTA’sı . Dünyanın kalbi Türkiye’m. Değerlidir toprağımız, Türkçe dili lisanımız, Çok ZEKİ dir insanımız, Dünyanın kalbi Türkiye’m.
İki ayda bir yayımlanan dernek bültenimizin Kültür Bakanlığı tarafından satın alınması teklifinde bulundum ama şartlar uyum sağlamadı. Bültende, dergide reklam olmaması gerekiyormuş. Oysa biz bülten sayesinde şairin, yazarın esnaflarca eserlerinin tanınmasını, esnaflarında, dershanelerin de reklamlar sayesinde topluma tanınmasını sağlıyorduk. Sponsorumuz yoktu.
İman hevesiyle çevremde dolaşan Yasin kardeşim benden çok umutlandı.
Bende üzerime düşen görevi yapmak için çabalıyordum. Şarkikaraağaç da ki hanem mescit görevi yapıyor ama imam olmayınca beş vakit namaz da aksaklıklar oluyormuş. Yasin kardeşi aracıma bindirip doğru mahalle muhtarı Yahya beyin yanına geldim. Muhtarım müftülüğe tahsis ettiğim mescidin ben beş vakit ibadete açık olmasını istiyorum ondan dolayı size imam getirdim.
Muhtarım şöyle dedi: Zeki bey Allah senden razı olsun haneni mescit yapıp
mahalle sakinlerinin kullanmasına izin verdin. Müftülük sadece mübarek gün ve geceler için imam görevlendiriyor. Hatim inmek içinde hanımlar toplanıyor
. Bizim imama maaş verecek gücümüz yok bu konuyu belediye başkanımıza iletelim dedi. Birlikte başkan sayın : Mehmet Güven beyin yanına vardık.
Hoş muhabbet karşılandıktan sonra muhtarım bazı özet bilgileri aktardı. Bende: Sayın başkanım hanemin bir katını eşyasıyla Yasin hocaya tahsis edeceğim kira almayacağım.Ben nasıl olsa Isparta merkezde kalıyorum, çok şükür ev sorunum yok. Bir katını da mahallemize cami yapılana kadar ibadete açık tutmak için söz veriyorum deyince . Başkan çok duygulandı.
Başkan : Zeki bey sizin gibi bir hayır sever insan bu mahalleye caminin yapılmasına da vesile olur. Çünkü Kerkük mahallesi çevresiyle beş yüz hane civarında . Ben imamın maaşını karşılayayım. Sizde bu konuyu değerlendirin. Çünkü mahalle sakinlerinden önder olan yok cami arsasını da vereceğim . Deyince benim içimde bambaşka bir değişiklikler oldu, sorumluluğum artı.
Başkanım biliyorsun ben dernek başkanıyım. Yalvaç ilçesinde yapılacak şiir ve müzik şölenini organize ettikten sonra derneğin olağan genel kurulun da başkan olmayayım, cami derneğinin kurulması için çalışma başlatalım ,dernek kurulunca resmi olarak elimizden geleni yaparız dedim. Yasin Veli Doğan geçici de olsa imam olmanın hevesini yaşıyordu, haneme taşındı.
Eşi de İmam hatip lisesi mezunu olunca çocuklarıyla birlikte mahalle kadınlarına da kuran öğretiyordu. Ben gerekli tüm hazırlıklarımı sürdürdükten sonra genel kurulda Göller Bölgesi Şairler ve Yazarlar Derneği başkanlığına aday olmayacağımı Melahat hocamı başkanlığa layık gördüğümü bildirdim.
Üyeler içinde üzülenler oldu. Arkadaşlar uhrevi aleme hazırlık gerek dedim.
Yıldız tepe cami yaptırma ve yaşatma derneğinin kurulmasına vesile oldum. Başkanı olunca tüm sorumluluk bendeydi. Hayalimde dünyada hiç benzeri olmayan yuvarlak, ortasından minareli cami yapmak vardı. Başkan verdiği sözü yerine getirdi cami arsasını belirledi. Bir gece Allah’ıma yalvardım sahura kalktım sabaha kadar camini tasarımını yaptım, oğlumda bilgisayara aktardı çıktı alarak mimar, mühendisler tarafından onaylatmayı başardım.
Not: Hayat hikayemin devamını 16 - bölümde bulabilirsiniz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.