- 514 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Gazi Paşa Uyanık Diye...
GAZİ PAŞA UYANIK DİYE...
Devri Cumhuriyet asrı yirmi(bir)
Uyan bu gafletten uyuma yurttaş
Dünya ayaklanmış aya gidiyor
Uyan bu gafletten uyuma yurttaş
.
Bırak sar’öküzü varsın yayılsın
Set çekme gözlere herkes ayılsın
Her köşeye bir fabrika koyulsun (kurulsun)
Uyan bu gafletten uyuma yurttaş
.
Aşık Veysel’in çağrısına kulak verelim. Ne diyor Veysel Baba? Ne desin? “Uyan bu gafletten uyuma yurttaş!” diyor. Niye, uyuyor mu ki benim yurttaşım? Uyumasa da uyur gezer hallerde. “Büyüklerimiz herşeyi bizden iyi düşünür.” aymazlığında. Fazla kafasını yormuyor. İçinden çıkamadığı bir sorunla karşılaşınca işi Allah’a havale ediyor. Kendisinin kılını kıpırdatası yok.
Efendim, cumhuriyetimizin kurulduğu yıllarda Kırşehir’in merkez köylerinden birinde yaşanmış bir olayı anlatacağız. Bu anlatının iki varyantı var.Birincisini ben anlatacağım. İkincisini de kitaptan alıntılayacağım. Bu anlatı “Uyur-Uyanık” ikilemini bakın ne güzel resmediyor.
Kırşehir’in merkez köylerinden birinde yaşıyor Ahmet Ağa. Bir çift öküzü,tarlası tumu var.Ekip biçiyor. Kıt kanaat geçinip gidiyor. Bir gün Ahmet Ağa’nın öküzlerini çaldılar ahırdan.Aman yaman, geldi karakola. Şikayetçi oldu. İfadeyi alan memur:
“Niye uyudun emmi? Uyumasaydın,öküzlerini çalamazdı hırsızlar.” dedi.
Ahmet Ağa:
“Haklısın, uyumasaydım keşke... Lakin ben Gazi Paşa uyanık diye uyudum.”
Vay bunu diyen sen misin? Ahmet Ağa’yı Atatürk’e hakaretten içeri aldılar. Sorgu sual... Ahmet Ağa karakola geldiğine de geleceğine de pişman oldu. Ama bunu içine sindiremedi. Tuttu Ankara’nın yolunu.
Birinci varyantın son bölümü ikinciyle aynı. Bu sebepten bunu burda keselim.İkinci varyantı Baki Yaşa Altınok’un Kırşehir Destanları kitabından olduğu gibi aktaralım:
“Cumhuriyet’in ilk yıllarında Kırşehir merkeze bağlı köylerin birinde Ahmet Ağa adlı toprak sahibi bir çiftçi, gündüzleri çift sürüp geceleri de öküzlerini otlatıyordu.
O günlerin ağır koşulları içinde yorgun düşen Ahmet Ağa, bir gece öküzlerini otlatırken uyuyakalmış, bunu gören hırsızlar öküzleri çalıp götürmüşler. Uyanıp öküzlerinin çalındığını farkeden Ahmet Ağa, Kırşehir’deki hükümet yetkililerine öküzlerinin bulunması için defalarca başvurmuş, bir kaç gün beklemesine rağmen bir netice alamamış.
Umutları tükenen Ahmet Ağa, düşünmüş taşınmış Ankara’ya gidip Gazi Paşa’ya durumu anlatmaya karar vermiş. Ankara’ya gelip Çankaya Köşkü’nün yolunu tutan Ahmet Ağa’yı görevliler, köşkün kapısından içeri almayınca o da çaresiz köşkün kapısında beklemeye başlamış.
Sabahları köşkün bahçesinde yürüyüşe çıkan Atatürk, iki gündür giriş kapısının yakınında bekleyen Ahmet Ağa’yı görünce görevlilere bu köylünün nadas mevsimi burada niçin beklediğini sormuş. Görevliler:
"Paşam bu köylü sizinle görüşmek istediğini bize bildirdi. Biz de senin Gazi Paşa’yla ne işin olabilir diye isteğini geri çevirdik. Fakat adam çok inatçı bir türlü buradan ayrılmıyor." demişler.
Görevlilerin davranışına çok sinirlenen Atatürk, köylüyü derhal içeri almalarını emretmiş. Köşkün kapısında karşılayıp makamına götürdüğü Ahmet Ağa’ya Atatürk, isteğini sormuş. Ahmet Ağa da gündüzleri çift sürüp gece öküzlerini otlattığı sırada yorulup uyuyakaldığı için öküzlerini çaldırdığını söylemiş. Atatürk:
"Sen de uyumasaydın öküzlerini çaldırmazdın." demiş.
Ahmet Ağa:
"Paşam, Ankara’da Gazi Paşa uyanık diye uyudum." karşılığını verince bu cevaba çok duygulanan Atatürk, İçişleri Bakanını huzuruna çağırıp, Ahmet Ağa’nın çalınan öküzlerinin 48 saat içinde bulunup evine teslim edilmesini, başaramazsa derhal istifa etmesini emretmiş.
Ahmet Ağa, kahvesini içip teşekkür ettikten sonra Atatürk’ün ısrarla verdiği yol harçlığını cebine koyup köşkten ayrılmış. Köyüne geldiğinde içişleri Bakanının direktifleriyle hırsızların yakalandığını ve öküzlerin bulunduğunu öğrenen Ahmet Ağa, Atatürk’ün bu yaklaşımından çok etkilenerek şu destanı söylemiş:
Adular elinden kurtuldu vatan
Yetişti imdada Gazi Paşamız
Sulh etti cihanı kurdu bir mizan
Terakki eyledi Gazi Paşamız
Garip millet ağlar iken güldürdü
Hırsıza hayına haddin bildirdi
Emreyledi öküzümü buldurdu
Adalet eyledi Gazi Paşamız
Sultanlar sultanı başımın tacı
Şu Ahmet her daim sana duacı
Dertliler dermanı dertler ilacı
Müsavat eyledi Gazi Paşamız”
.
Ahmet Ağa aslında uykucu biri değil.Hem de uyanık mı uyanık. Ozanlığı da var. Söylediği destan usta işi. Kullandığı sözcüklere bakınız: “Adu,düşman; sulh,barış; mizan,düzen; terakki,ilerleme; müsavat,eşitlik” demek.
Keşke yurdum insanı Ahmet Ağa gibi uyanık olsa. Hakkını aramasını bilse. Haksıza haddini bildirse...