MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI
MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI
Bu coğrafyada kapanmamış o kadar çok yara var ki saymakla bitmez. Yara diyorum çünkü toplumda çok fazla hassas dinamik bulunmakta ve bir de barışılmak için uğraşılan barış süreci. Yaklaşık bir haftadır Gezi Parkı eylemi bilindiği üzere sürmektedir. Gezi Parkı eylemi ilk iki gününde her zaman ki gibi duyarlı ve toplumsal özgürlüklerin toplumun tüm kesimlerinde özgürce yaşanması ve yaşatılması için halk tarafından karşı konulan bir halkın haklı bir talebiydi. Şu tarih ve saat itibariyle gerçekleştirilen eylemler, sosyal paylaşım sitelerinde paylaşılan asılsız fotoğraflar, dünya basınında verilen demeçler gibi amacından saptırılmış bir eyleme dönüştürüldü. Bir de sosyal paylaşım sitelerinde kusulan nefret naralarını da eklersek resmen nefret şovuna dönüştürüldü.
İlk iki günkü eylemler hariç, bugüne kadar yapılan hiçbir eylemi tasvip etmiyorum.
Halkın haklı olduğu bir noktada halk haksız bir duruma düştü veya düşürüldü.
Belli bir parti şovuna veya mitingine dönmüştü eylemler. siyasi bir bloğun bayrakları ve dövizleriyle topluma, toplumsal yaşan alanlarına saldırmak, kamusal alanları yağmalamak, toplumsal dinamikleri kaşımak, toplumda gergin bir atmosfer estirmek ve bu gerginliği fırsata dönüştürmek isteyen birçok siyasi blok ve toplumsal grup bulunmaktadır. Burada hiçbir bloğun veya kuruluşun kalem silahşörlüğünü yapmak niyetinde olmadığımın da altını çizmek istiyorum.
Dile getirmek istediğim nokta şu Reyhanlı’da, Uludere’de ve bunun gibi birçok olayda katliamla sonuçlanan olaylarda gıkını çıkarmayan gruplar nasıl oldu da birden uykularından uyandılar!!!
Daha da ileri giderek bazı kesimler hiçbir şey olmamış gibi futbol şölenleri düzenledi ve amigoluk yaptı.
Bu mu toplumsal duyarlılık, bu mu bireysel özgürlükler için uykularını kaçıranlar/kaçırmış gibi yapanlar, bu mu vatanseverlik, bu mu beraber barış ve huzur içinde yaşama arzusu? Bırakın bu miladını doldurmuş düşüncelerin peşinden koşmayı.
Bırakın da Anadolu halkları artık geceleri rahat uyusun, görmek istedikleri rüyaları görsün, yarın nasıl bir yerde ve nasıl bir ruhla uyanmak istiyorlarsa öyle bir ruhla uyansınlar.
Yıllarca ayrıştırılmış, birbirine düşman edilmiş, korkutulmuş, inancından,düşüncesinden dolayı horlanmış, sürekli ensesinde POSTAL gölgesiyle yaşatılmış bu halk.
Bu halkın haklı ve kutsal talepleriyle buluşma vaktidir. Bırakılsın da bu vakit doğal bir süreç şeklinde işlesin, başkalarının kişisel çıkarlarına göre işlemesin ve dikte ettirilmesin.
YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ…………………………..mEsO..