- 1565 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
KUŞLAR & İNSANLAR
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
KUŞLAR & İNSANLAR
Sizde kuşların hareketlerini incelediniz mi hiç?
Hayır "Ornitolog" ( Kuşları inceleyen, zooloji alt dalı) yani, uzman olarak değil;yalnızca meraklı bir gözlemci olarak.
Ben, yaşadığımız hayatın bana ayrılan kısmında çevremde ki her hareketi, gözümün gördüğü ve bilincimin el verdiği kadarı ile incelemeyi severim hep.
Çocukluğumdan beri ’Tüm çocuklarda olduğu gibi’ araştırma ve öğrenme merakım var ama bu durumum, aynı şevk ve heyecanla benimle birlikte büyüdü, diyebilirim.
Çevremde olup biten hemen her şeyi, kişiyi, nesneyi vs, derinlemesine incelemek merakım halen var ve ben bundan hep çok keyif alırım.
Mesela bu sabah, kahvemi içmek için oturduğum cam kenarından izlediğim, sokağımızın elektrik tellerine inci gibi dizilmiş kuşlar hakkında daldım yine derin düşüncelere.
Canım kuşlar tek olarak uçabildikleri gibi, toplu olarak da uçarlar "tıpkı bir bulut kümesi gibi " düşüncesi takıldı aklıma ve ben, benden uçtum, gittim!
En önemlisi de kuşlar, bir çok konu(m)da birbirlerini yönlendirirler veya takip ederler zarif bir şekilde!
Bir kuş, bir elektrik teline konar önce mesela, sonra diğer kuşlar aynı tele dizilirler yan- yana.
Bazen bir ağaca onlarca kuş, aynı anda doluşur ve hatta birden, aynı türkünün çok sesli korosunu dinlersiniz kuş dilinden!
İşte bunun gibi daha bir çok örnek görebilirsiniz incelerseniz; şaşırarak ve hayranlıkla!
Neye göre böyle bir hareket içerisine girerler tabii ki bilemeyiz ama bu durum aklıma hep şunu getirir "Mutlaka ki bu konumda olmak- durmak için onları bir araya getiren ’önemli bir ortak noktaları’ var-dır!"
Bu ortak nokta, yalnızca karın doyurmak için de değildir kesinlikle, çünkü öyle olsa, incecik bir tel üzerinde, toplu halde dakikalarca öylesine, durmalarını açıklayamayız kendimize.
Sonra, başka bir düşüncem girer devreye ve derim ki "İnsanlar arasında da aynı yarayı taşıyan yürekler hep bir araya toplanır ya hani; acaba kuşların da öyle yaralarımıdır onları bir çok kez, aynı ortama toplayan?
Öyleyse, tel üzerinde duran kuşlardan birisinin bazen, kendi kanatları içerisine gömülmesi "yarası en taze olan kuş-mudur ki acaba? "
Ve diğerlerinin hep onun etrafında dönmesinin sebebi onu avutmak, hayata yeniden bağlamak çabası olabilir mi ?"
Hepsi olabilir gibi geliyor bana ve doğada ki canlı olan her şeyin birbirinin yansıması olduğunu düşünürüm inceledikçe/inceledikçe de düşünürüm derin,derin ve keyifle.
Çok keyifli anlar yaşarım kendi iç dünyamda ben böyle ve böyle "kimilerine göre garip" anlarım çoktur benim .
Belki de bu nedenle pek konuşkan değilimdir ’sanılanın aksine’ çünkü, iç sesim bastırır hep, dışa dönük sesimi..
Mutsuz sanırlar beni hatta, suskunluğumu fark edenler ve daha bir çok şey sanırlar ama ben aslında çok mutluyumdur kendi iç dünyamda
Çok az kişi görür ve gördüğü halde hoşnut kalır içimde ki bu "garip ben" den ama çok az kişi!
Evet-evet, yaralarımız’dır bizi bir araya getiren hep, garip kuşlar gibi;
Başımızı, birbirimizin kanatları arasına sokmak çabalarımız, yüreğimizden sızan kan kokusunun tanıdık olması işte bu tanışıklığın mucizevi iyileştirme özelliğidir zannımca..!
Ah ne güzeldir birbirimizin yaralarını "gül kokulu, sevgi nefesleri" ile tedavi etmek çabalarımız!
Ama yaralarına ölümcül bir virüs bulaştırmış, bir tek kuş konar dalımıza bazen;yaralarının ardına sığınarak.
Ve onlarca kuşun yürek yaralarına bulaştırabileceğini bilir virüsünü "üflerken nefesini, çekerken nefesimizi" ve ölümcül sonuçlar da doğurabileceğini bilir aslında ama sinsice gizler virüslü olduğunu; Belkide o virüsü, kendisine bulaştıranların intikamını alır kendince, suçsuz-günahsız onca yaralı yürekten/ bilinçli veya bilinçsiz!
Kendi yürek yarasında ki virüsü temizlemeden, tedavi etmeden, onca yüreği yaralı kuşun arasına dalması, hiç de adil değildir aslında virüslü kuşun ve hiç dürüst de değildir ama bunu kuşlar düşünebilir-mi? Bilemeyiz tabii ki.
Lakin, bu durum insanlar arasında oluyorsa ki, çokça olduğundan emimin bu, resmen bir "İntihar komandosu" görevini üstlenmektir; kendi tatminsiz egosu adına!
Toplu dostluklar arasına "yüreğini bulaşıcı virüslerden arındırmadan, gözünü kırpmadan ve hatta gözü dönmüş durumda" dalmanın ne o yüreğin kendisine, nede, diğer yarası açık yüreklere hiç bir faydası olmaz; toplu ölümlerden başka!
Çünkü, herkes bilir yüreğindeki yaraların muhteviyatını.
Bu durumda kişi, kendi yüreğini karantina altına almalı en önce ve ancak o şartlarda yardım istemeli diğer yarası açık yüreklerden/ bizi, kuşlardan ayıran özellikte ise yani- yani, İNSAN’sa..!
Keyifli bir sabah kahvesi idi çünkü, sonrasında güzel bir şarkı dolandı dilime ve tüm günüme yayıldı; acılara inat..
Meral Adak..(MERAL-CE)
YORUMLAR
Bu kaleme (MERAL ADAK) hep güvenmşimdir. Öykülemleri ve yürek sesi olabildiğince yalın, samimi ve içten bir şekilde yansır satırlarına. Sanat yapma kaygısı taşımadan, imgesel şölenlerin tantanasına kalemini bandırmadan, ışığın muhteşem pırıltısından esintiler sunar hep. Şiirde olduğu kadar, nesir de de başarılıdır.
İşte bu, yukarıdaki kuşlar ve insanlar çalışması da benim bu kanaatlerimi doğrulamaktadır.
Tebrik ediyorum...
Teşekkür ediyorum...
Selamlar, saygılar...
Hımmm!...
İlginç bir yazı.
Son bölümü, oldukça düşündürücü.
Yürek yaralarındaki virüsün,
önce temizlenmesi,
sonra eşten-dosttan yardım istenmesi...
oturup, düşünmeli bu konuda biraz...
Bu yürek hastalıkları,
diğerlerine benzemiyor.
Tedavisi hastanelerde yapılamıyor...
Genellikle kendi kendinizi tedavi ediyorsunuz...
Ve,
en büyük yardımı da çevrenizdekilerden alıyorsunuz...
Burada,
yardıma soyunanlar çok bilinçli olmalı diyorum ben.
Yardım edeceğim düşüncesi ile,
olayı daha da alevlendirme,
içinden çıkılmaz bir hale sürükleme ihtimali mevcut.
Ama,
bilinçli davranılırsa,
gerçekten de inanılmaz boyutta müspet etki sağlanabilir diye düşünmekteyiz...
İlginç ve faydalı bir çalışma olmuş bizce...