ittir ürür
İttir Havlar
Gavurçayırının Elbistan tarafına bakan üzerinde sadece Geven ve Gındık bitkisiyle kaplı
Goyaktayız bir Ağustos gecesi ,zifiri karanlık,babam sürünün bir ucunda ben bir ucundayım.Havadaki hafif esinti kelek seslerini acemi annenin ninnisi gibi etrafa dalga dalga yayıyor.Otlamaktan yorulan koyunlar yediklerini sindirmek için geviş getirmeye başladıklarını fark ediyorum yanlarından geçerken.Gözlerimizde uyku ağırlığı bacaklarda sabahtan dut sallamanın yorgunluğu ile davarın bir an önce koyakta toplanmasını istiyorum.Babamsa sırtında abası elinde alıç ağacından ütülmüş değneği ha bire hoo hoo diye sesler çıkararak koyunları canlı tutmaya çalışıyor.Ancak sürünün davranışlarında her zamankinden farklı bir şeyler seziyorum.Babama doğru yaklaştım baba hayvanlarda bir gariplik var dedim”kulak asma dedi,kangal kırması köpeğimiz havlamaya başladı baba köpek havlıyor dedim”ittir havlar dedi,baba koyunlar üstüme üstüme geliyor etrafımdan ayrılmıyorlar dedim tuzu çok vermişsin dedi.Ben tedirgin bir halde sürünün bir o başına bir bu başına gidip gelerek hayvanları yatıştırmaya çalışıyorum.Babam koyağın ortasına doğru hareketlendi, sürüde peşinden .Bir kaç dakika içinde tüm sürü koyakta toplandı.Etrafımızda halkalar oluşturup yattılar.
Bende kulağı kesik eşeğimizin üzerinde bulunan kepeneğimi,heybedeki azık torbasını aldım ve babamın yanına oturdum.Çıkını açıp çökelek ve sünmüş peynir karışımını yufka ekmeğin içine koyup birer dürüm yapıp yedik.El yordamı ile etrafımızdaki taşları temizleyip keçeyi serdik .En yakınımızdaki koyunun ayağına ipin bir ucunu bağladık bir ucunu da bileğimize bağlayıp yattık.Keçenin örtemediği yerlerimize sivri sinekler saldırdığı için uykuya bir türlü dalamıyoruz.Bir sağa bir sola dönüp dururken koyağın alt tarafında bulunan koyunlar yerlerinden fırlayıp üzerimize basarak geçtiler.Babam elindeki tek kırma tüfeğini hayvanların geldiği yöne doğrultarak tetiğe bastı.Havayı barut kokusu sardı.Köpek de o yöne doğru koşmaya başladı.Kısa bir boğuşma sesi geldi.Sonra ses kesildi,ardından köpek sinleyerek geldi yanımıza .Birlikte dağılan sürüyü yeniden topladık.Sesin geldiği tarafa el fenerlerini tuttuk ama bir şey göremedik.Tan ağarıp ortalık aydınlandığında sürüye kurt geldiğini karabaş koyunun parçalanmış leşini gördük. Baba ben sana söylemiştim der gibi baktığımda “oğlum herkes kısmetini yer dedi”
Ekrem MADENLİ
04/11/2013